Ev

666 42 2
                                    

Janee...

Koşu bandını 9'a aldım. İnanılmaz derecede hızlanmıştım.Ama iyi geliyordu.Canım acıdıkça kendime geliyordum.

Johanna??

Koş koş koş ... Kardeşlerimi umursamadan koşmaya odaklandım.En azından iletişimi kapatmamıştım buna dua etmeliydiler.

Nerdesin Janey ?

Artık sinir bozucu oluyorlardı. Müziği son ses açtım.Neden biraz rahat bırakamıyorlardı beni.Onlardan herhangi biri bunu yapsa asla sürekli rahatsız etmezdik.Kafa dinlesin diye izin verirdik.Benim kafa dinlememe neden izin vermiyorlardı?Sanki bilmiyorsun dedi içimdeki ses.Tabi ki hemen susturdum onu.

Hadi ama Janeyy.

Bu son ses Jared'ın sesiydi. Cidden anlamasam da kardeşlerimin hepsi bana farklı hitap ederdi.

Gerçek adım Johannalinadır.

Jordan bana her zaman Johannalina der. Bu şekilde seslenmesi ona otoriter bi hava veriyor.

Johann Johanna'dan yanadır. İsmimi değiştirmek istemez ama uzun halini de sevmez.Hem de kendi ismine böyle daha çok benzediği için bunu böyle sevdiğini söyler.

Jared Janey der ki bu da onun hakkında şefkat dolu şeyler hissetmeme neden olur. Yumuşak bir söylemi var.

James... O ise Alice ve Margaret ile beraber Jane der.

Teşekkür ederim James. Beni anlayan tek kardeşim...

Johannalina çık ortaya !!

Hadi ama Jordan'ı öfkelendirecek kadar ne yapmış olabilirdim. İşin içine Jordan girdiyse gitmeliydim. Çünkü James'e yaklaşık dört saattir cevap vermiyordum.

Sadece antrenman yapıyorum çocuklar beni rahat bırakamaz mısınız ??

Dememden sadece bir nano saniye sonra antrenman odasında bittiler. Jordan gelip deli gibi çalmakta olan müzik çalar'a bir hüzme gönderdi.

Bütün kardeşlerim birbirinin aynı siyah saç mavi göze sahipken ben onlardan farklı olarak sarışın ve amestist gözlere sahiptim. Bu çok saçmaydı.Siyah ve mavi güzel bir uyumdu.Bunu kıskanıyordum.Düşündüğüm konunun saçmalığını fark edip konuya döndüm.

Ha bu arada hüzme hepinizin bildiği gibi ışık demetidir. Ama bu bizim için farklıydı. Biz içimizden gelen güçle herhangi bir canlıya hüzme gönderirsek o canlıdan geri sadece toz bulutu kalır. Şu an müzik çaların yerinde siyah bir toz bulutunun kalması gibi..

-O müzik çaları seviyordum..

Sesim kısık ve üzülmüş çıkmıştı.Ama James'in pek umursadığı yoktu.

-Nerdesin sen ?? Dört saattir seni arıyorum !!

Bende onu umursamadım. James'in yalan öfkesi beni korkutmazdı ve o da bunu biliyordu.

-Jane böyle ortadan kaybolamazsın tatlım merak ettiğimizi biliyorsun ve biz kurallar ko..

Kollarımı birbirine bağlayıp sakince konuştum.

-Evet kurallar koyduk Johann. Lütfen biri bu kuralları James'e de açıklasın . iletişim ağını kapattı. Bütün gün onu aradım bir şey oldu sandım !!

Sonunda patlamıştım. Tamam şımarık bir kız çocuğu gibi davranıyordum. Okuldan da kimsenin haberi olmadan çıkmış ve kendimi antrenman odasına kilitlemiştim. Ama James beni cidden kırmıştı. 2000 yıl birbirimizden hiç ayrılmamıştık biz. Şimdi derdi neydi? Bunu dememle beraber Jordan'ın sert yüzü James'e döndü:

AHİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin