Ders Bitimi

903 49 6
                                    

Bütün dersler bitmişti ve James'in kesinlikle yanımıza falan uğradığı yoktu . Gün boyunca derslere girmeden önce yeşil ışık yaktığım kız ile flört etmekle meşgul olmuştu. Bende pek umursamamıştım açıkçası .. Öğle yemeğinde (ki şükürler olsun Jordan ve Johann'ı görmek için okul dışına çıkmıştık) buluştuğumuz da;

- Herhangi bir şüphesi olan var mı ?? Dedi Jared henüz ağzındaki lokmasını bitirmediği için sesi çok boğuk çıkmıştı. Koruyucu hakkında sorduğu çok belliydi.

-Bence bir kız , diyerek fikrimi belirttim bende. Bende ona benzer bir şekilde ağzım dolu dolu cevap verince Jordan gözlerini devirince biz de ağzımızdakilerle gülmeye başladık.

- Neden öyle düşünüyorsun ?? Dedi Johann konuyu toplamak için.

O ciddi olunca bu sefer bende ağzımdakileri çiğnemek için bekledim.

- Bilmiyorum öyle hissediyorum. Ama bugün bulamayacağız . Çünkü okula gelmedi..

- Hissediyorsun değil mi Johannalina ?? dedi Jordan.

Bu sefer sesinde endişe vardı. Evet hissediyordum. Yeni koruyucuları nedense hep ben hissediyordum ve bunun sebebini bilmememiz bizi ürkütüyordu. Daha doğrusunu tahmin ettikleri sebepler onları korkutuyordu. Sebebini bilmediğim çoğu şey beni korkuturdu.Çünkü altından ne çıkacağı hiç belli olmuyordu.

- Evet . Aradığımız koruyucu, bir kız ama bugün okulda değil . Bu yüzden öğleden sonraki derslere katılmayacağım anlaştık mı ?

Herkes kafasıyla onaylarken içeri yeni giren Jamesin sesi kafam da yankılandı.

- Etrafta gezinip onu arayabiliriz . Olur mu Johanna ??

Onu onayladıktan sonra diğer üç kardeşimi öptüm ve James ile oradan uzaklaştık.

Zaten önümdeki herşeyi artı Jaredin yiyeceklerinin yarısını da yemiştim.Giderken Jared kötü bakışlar atsa da ben ona melek bakışımı atıyordum.Çünkü okulda tek kalacaktı.Onun için üzülmüştüm.Küçük kardeş..

Dışarı çıktığımız da hava bir an da kararmıştı . Yağmur bulutlarının bu kadar hızlı etrafımızı sarması her seferinde bana göz kırpıp 'Yine üstünüze felaketleri salalım mı ha?' deme şekilleriydi sanki.Ve anlamadığım bir şekilde kalbim sıkışıyordu.

James saçlarımı karıştırıp dikkatimi dağıtmaya çalıştı.Beni anlaması için aklımı okumasına kesinlikle gerek yoktu.

-Hey.Kalbine bile sahip çıkamayan koruyucu mu olur?Kendine gel.

-Sağol salak şey.Çok güzel yardımcı oluyorsun.

James kıkırdayarak omuz silkince bende elimde olmadan gülümsedim.Ama hala rahatlayamamıştım.

Sahile doğru ilerlerken bir kızın çığlığı ile irkildik. James ile sadece bir saniye göz göze geldikten sonra koşmaya başladık. James'in bana yetişmesi zaman aldı . Çünkü yine anlam veremediğimiz bir şekilde buraya geldiğimizden beri daha güçlü ve daha hızlıydım. Gerçi bu olmasa da ondan güçlü ve hızlıydım ama neyse..Egomu susturup içinde olduğum duruma adapte olmaya çalıştım.

Belli bir süre koşmaya devam ettik ve sonunda sarışın bir kızın üzerine yatmış onu damgalamaya çalışan Astro'yu gördük. Ve o an daha ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti. Sarışın kız bu sabah James'in flört ettiği kız değil miydi? Kontrol etmek için kardeşime döndüğümde onun suratında hafif bir telaş mı vardı?Hemde daha sabah tanıştığı kıza karşı...Daha bir dur birader ne yaptın?Kendi kendime tartışmayı bırakıp kıza döndüm.

AHİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin