AHİT

Emily ve ikizleri

Multimedia da Alexis, Emily ve Victor var.

Herkes bana şaşkınlıkla bakarken hızla Betsy'e yaklaşıp onu sandalyeye oturtmak için hamle yaptım.

İşte o sırada işler karıştı.

Ben Betsy'e hamle yapınca , Betsy'e bunu yapmaya alışık olmayan ailemden Jared ve Annabell, bana doğru hamle yapmaya kalktı. Beni iki kolumdan tutup engellemeye çalışırlarken onları durdurmak için öne atılan Chong'a ,zaten sinirli olan James yumruk atınca , Faye'in hırsını benden alamamış Oswald, ona doğru hamle yapıp ona tekme attı ve uzaktaki duvara doğru fırlattı.

James yere düşerken sevgilisini korumak isteyen Alexis, Oswald'a doğru gelip ona belinden aldığı bıçaklarla saldırınca kardeşini korumak isteyen Faye öne çıktı ve Margaret'ın engeli ile karşılaştı.

Margaret'ın engelini aşmak isteyen Faye'e yardım etmek isteyen Chin Sun, Margaret'ı kollarından tutup diz çöktürdüğü sırada Alice, Chin Sun'un duygularını ele geçirdi ve Chin Sun durup dururken kahkaha atmaya başladı.

Onlar bundan sonra büyük bir kavgaya girmek için hazırlanırken olayın böyle çözülmeyeceğini anlayan Jordan, Johann ve Victor üçlüsü herkesi ayırmaya çalışıp başarılı olamayınca devreye ben girdim.

-Yeter....

Herkesin sakince yerine oturduğunu hayal ederken bütün ev halkı kollarından görünmez bir zincirle yerine zorla oturtuldular..

-Sizin derdiniz ne ? Bu odadaki kimse düşman değil !!

James görünmez zincirlerler uğraşırken bana kötü bakışlar atıyordu.

-Seni nasıl doldurmuşlar bilmiyorum ama bu odadaki o üç kişi ve sen bizim düşmanımızsın Jane.

Önce kardeşimin sözlerini sindirmeye çalıştım. Düşman mı? Benim ikizim, dünyaya beraber gönderilip beraber yaşadığım biricik ikizim, beni düşman olarak mı görüyordu ?

James'in sözlerinin üzerimde bu denli etki bırakacağını düşünmezdim. Ama o beni bin bir parçaya ayırıp sonra onları yakmıştı. Dikkatimin dağılması ile herkesin üzerindeki büyümün etkisi kalkmış hepsi hareket edebiliyordu.

Johann halimden anlamış olacakki kardeşimi uyarma gereği duymuştu.

-James. Sözlerine dikkat et.

James onu duymamış gibi devam ediyordu.

-Ne demek bizi alıp oraya götürmek. Senin aklını yıkadılar bizimkini de mi yıkasınlar ? Bizi düşmanların arasına nasıl sokarsın?! Nasıl onları evimize getirirsin!!

James büyünün etkisinin kalktığını fark edip yanıma doğru gelmeye başladı.

O sırada Jordan da ayağa kalkıp James'i kolundan tutmaya çalıştı .

-Yeter James!

Jordan'ın sesindeki otorite her yerde yayılırken James bundan etkilenmemiş gibi onun kolunu tutmaya çalışan elini itip tam önümde durdu.

-Ne yeter Jo. Baksana onlarla iş birliği yaptığı yetmezmiş gibi şimdi bide gelmiş Betsy'e saldırıyo ? Onlar bizim düşmanımız. Artık Jane de öyle...

Artık sınırını aşmıştı. Yaptığım şeyden büyük bir pişmanlık duyacaktım. Ama hak etmişti.

Elimi kaldırıp yanağına okkalı bir tokat yapıştırdım.