Hapis

294 18 9
                                    

Kendimi gelmeye başladığımda önce altımdaki soğuk zemini hissettim.

Gözlerimi açmadan elimle zemini kontrol edip yerde yattığımı anladım. Gözlerimi açıp doğrulmak istediğim de başımda ki büyük ağrı buna engel oldu. Bende geri yattım.

-Biraz yat. Ağrı bir süre kalkmana izin vermiyor.

Hafifçe gözlerimi aralayıp karşımda konuşana baktım.

Sonra büyük bir kahkaha eşliğinde gözümü tekrar kapattım.

-Alex. Rüyalarıma daha sevdiğim insanları koyabilirsin. Bu suratsızla rüya geçmez.

Gözlerimi ovuşturup tekrar açtığımda Oswald yine aynı yerde oturuyordu.

Sırtını duvara vermiş bir bacağını uzatmış bir bacağını ise kırıp dirseğini dizine, başını ise eline koymuş baygın bakışlarla bana bakıyordu.

Hafifçe ayağa kalkıp bende sırtımı parmaklıklara yerleştirip onun bana doğru uzanan bacağına dokundum.

Şaşırtıcı. Elim buharlaşıp bacağından geçmedi.

Bende hızla ayağına vurdum. Sanırım fazla hızlı vurmuştum.

Büyük bir inleme ile Oswald ayağını kendine çekip bana sinirli bakışlar attı.

-Bu bir rüya değil seni aptal. Kaçırıldık.

Kaçırıldık mı?

O an onun demesi ile daha demin normal gelen sırtımı dayadığım parmaklıklara bu sefer şaşırarak baktım.

Ben rüya sandığım için normal karşılamıştım. Ama rüya değilse..

Biz kaçırılmış mıydık? Ve kaçırılıp küçücük bir kafese mi konmuştuk. Bir an nefesimin kesildiğini hissetsem de biraz durup kendimi sakinleştirmeyi başardım. Sakince düşünmeye başladığım da aklıma sorular doluştu.

Tamam benim kaçırılma sebebim belliydi. Ama o burda ne yapıyordu ki?

-E seni niye kaçırdılar?

Oswald bilmiyorum diye omzunu silkince çevreye baktım. Kafesi saymassak büyük bir odanın içindeydik. Aslında hangar demek daha doğruydu.

Hangarın içinde bir çok küçük kafes vardı ve bizde o kafeslerden birinin içindeydik.

Kafes o kadar küçüktü ki Oswald bir uçta, ben bir uçta oturmama rağmen Oswald bacağını uzatınca ayağı, benim sırtımı dayadığım parmaklıklara dokunuyordu.

Kafesin küçüklüğü yeni bir panik atağa sebeb olsa da kendimi tekrar sakinleştirmeyi başardım.

Hayır anlarım kaçırırsınız da daha kafa dengi birini kaçırsaydınız be kardeşim. Bana zaten bunaltılar geliyor. Bu çocuk daha da boğuyor.

Nasıl kaçırıldığımızı düşününce gölge hayaletlerin ilk Oswald'a saldırdığı, benim koştuğum sonra da evden çıkmadan önce Betsy'nin dedikleri aklıma geldi.

Hafıza böyleydi. Olayları hep sondan başa doğru hatırlardı.

-Ne zaman oldu ?

Oswald kafasını yerden kaldırıp bana baktı.

-Ne ne zaman oldu?

Gözlerimi devirip ciddiyetle ona baktım.

-Gölge hayaletler seni ne zaman işaretledi?

Oswald'ın bir anda gerilen suratı Betsy'nin dediklerini doğru çıkarıyordu.

-Niye ona öyle baktın?

AHİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin