Gerçekler

288 21 0
                                    

Bütün neşemi alıp götüren o cümle.

-Benim sarı. Bir merhaba demek yok mu?

Tam kıvama gelmiş ,kendimi Victor'ın kolları arasına atarken söylediği şey ile durup ona kaşlarımı çatarak baktım.

-Aa. Sensin sarı be hadsiz.!

Önce bana anlamamış bir şekilde baksada sonra açtığı kollarını yanına bırakıp pantolonunun cebine koydu. Sonra bana o mükkemmel gülümsemesi ile bakıp kafasını yana eğdi.

-Eh haklısın bende sarıyım. Ve kızlar en çok bu özelliğimi seviyor.

Ona gözlerimi kısarak baktım. Gözlerimin ateş attığına emindim.

-Kızlar derken ?

-Jane Jane Jane.. Sen yokken.. Bir sürü güzel sevgilim oldu. Tanışmanı isterdim. Hele biri vardı ki... Sarı saçlarıma bayılırdı. Özellikle de onu öperken sürekli...

-Ah kapa çeneni Victor.!!

Kendimi sinirle yatağa bıraktım. Cidden sevgilisi olmuş muydu? Tabi olmuştu. Kimi kandırıyordum ki ? Victor'ın da bana aşık olduğunu falan mı sanmıştım. O ben yokken hayatına bakıyordu. Bense onun için buraya gelmiştim.

Kalbim acımıştı. Kalbimin paramparça olduğunu hissettim. Kıskanmış mıydım ? Ama neden kıskanıyordum ki bu kadar ?

Victor'ın gülüşü bir anda daha da genişledi. İyide ... Ahh lanet kafam. Victor beyin okuyordu.

-Beni kıskandın mı ?

Ona sinirle bakıp tekrardan çocuk gibi küserek önüme döndüm. Sinirle de hızla kollarımı göğsüme bağladım.

Yatağın tam karşımda olan yerine oturup çenemi tuttu. Evvet. O kızların gerçek olmadığını söyleyecekti. Yess..

-Ben yokken beni unutmuşsun Jane. Hala beyin okuyabiliyorum.

Ahhhhhh. Lanet olsun. Aynı hata iki kere yapılmaz ki arkadaşım.

Salaklığıma gerçekten doyum olmuyordu. Bir şey demeden çocukça dudaklarımı büzüp oturdum. Tekrardan gülüp bana baktı.

-Jane. Çok vaktim yok o yüzden konuşmaya başlamalıyım.

Bir anda ciddileşen suratına ciddi bir ifade ile bakıp hafifçe kafamı salladım.

-Aslında bu çocuk halin daha tatlıydı. Ama neyse...

Omzuna gelişine bir yumruk atıp gülümseyince o da gülerek omzunu tuttu.

-Acıttın be..

-İyi oldu sana. Çok konuşmada konuya gir.

Ellerimi havaya kaldırıp ben masumum bakışı attıktan sonra ciddi bir şekilde konuya girdi.

-Jane öncelikle çok vaktim yok. Sadece on beş dakikam var ve biz bunun beş dakikasını harcamış bulunmaktayız. Hiç konuşmadan beni dinlemeni istiyorum tamam mı?

Ona gözlerimi kısarak baktım.

-Hem konuşma diyorsun hem soru soruyorsun Victor.

Gözlerini devirip derin bir nefes aldıktan sonra bana döndü.

-Sadece kafa sallasan da yeterdi Jane.

Ona bakıp kafamı hızlı hızlı sallamam ile kafasını yana çevirip güldükten sonra bana döndü. Saatine bakıp konuşmaya başladı.

-Son 9 dakikam Jane. Seni götürdüklerinden beri seni kurtarmak için çözüm yolları arıyoruz. Ama sorun sandığımızdan daha büyük..

-Belli bir aydır gelemediniz..

AHİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin