AHİT

Labradorit

Sabahın nurunda uyanıp rahat kıyafetler giyindikten sonra aşağı mutfağa indim.

Her zaman ki mutfak arkadaşım, en erken kalkan biz iki salaktık, tabureye oturmuş tıkınmakla meşguldü.

-Sargını almışlar.

Eline koca bir salam parçası alıp ağzına attıktan sonra konuştu.

-Annabell iyileştiğime karar verdi.

Yanımdaki üzüm sepetinden bir üzüm alıp kafasına fırlattım.

-1 ağzın dolu iken konuşma. 2 yeğenimden uzak dur Chong. Yoksa yeminle Chin Sun ile Oswald'ı ayarlarım.

Chong ağzındaki lokmayı yavaşca yutup bana kötü bakışlar atarken önünden sürahiyi alıp doldurmaya başladım.

-Ona aşık olduğunu biliyorum diye kardeşimin o piçle sevgili olmasına izin verecek değilim.

Sürahi yarıdan fazla dolunca sudan çekip kapağını kapattım.

-Daha dün çocuğa kardeşim diyordun.

Chong'un önüne sürahiyi tekrar koyup salamlarında birini ağzıma attım.

-Zaten kardeşim.. Ama gerçek kardeşimle sevgili olmasın.

Sürahiyi tekrar elime alıp kafamı hafif yana yatırdım.

-Öyle mi kardeşim.. Ne tesadüf bende Annabell'in bi piçle sevgili olmasına izin vermeyeceğim bak ortak bir noktamız çıktı.

Dediğim laf ile gözleri kocaman olup bana baktı.

-Jane ben öyle demek istemedim. Hem sen o sürahiyi napacaksın?

En pis gülüşümü atıp konuştum.

-En sevdiğim arkadaşıma geçmiş olsun dileyeceğim.

O da pis gülüşüme eşlik edip tıkınmaya devam etti.

-Bende geleyim mi?

-Yok kendim hallederim. Ha bu arada ordan da Annabell'e gidicem. Odasının koridorun da bile dolaşırsan diğer kolunu da ben kırarım.

Chong bir an ağzında ki lokmayı çeviremeyip öksürmeye başlayınca ben de kahkaha atarak mutfaktan çıktım.

Çıktığım da arkamdan bağırıyordu.

-Çok kötüsün Jane!

Ona dönmeden hafifçe gülümseyip ışınlandım.

Odanın içi her zamankinden daha karanlıktı. Önce sürahiyi bırakıp perdeyi hızla açtım.

Normal bir uyuyanın şu anda uyanması gerekirdi. Ama uyuyan ayı kış uykusuna yattığı için sevgili sürahime iş kalmıştı.

Sürahiyi elime alıp yavaş yavaş suyu akıtmaya başladım.

Önce hafif hafif kıpırdandı. En sonunda suyu komple dökünce küfür ederek uyandı.

-Çok ayıp benim biricik arkadaşım. Küfür sana hiç yakışmıyor.

Oswald dişlerini birbirine bastırıp derin bir nefes aldı..

-JANE!!

-Efendim çok yakın arkadaşım.

-Senin yakın arkadaşını ben...

-Aa Oswald. Duyduğuma göre Chin Sun küfürden hiç hoşlanmıyormuş. Öyle değil mi Chin Sun?

Oda da olmayan Chin Sun'a bağırdığım da Oswald hızla doğrulup açıklama yapmaya başladı.

-Ya ben zaten küfür etmedim. Sadece bir anlık şeyle şey olunca...