- Jared... Defol başımdan !!
Kendimi yastığa gömmüş deli gibi bağırıyodum. Evet bildiğiniz deli gibi bağırıyordum .Hiç ayarım yoktu çünkü.Gerçekten sizde dört erkek kardeşle büyüseniz benim kadar cadı olmadığınız takdirde hayatta kalamazsınız. Gerçi çok sevimli olup da yürütebilirsiniz benimde bazen denediğim bir taktiktir. Ama 2. Her zaman daha sıkıcı ve hiç benlik değildir.
-Kalk seni küçük budala bugün okul var.
Yatakta doğrulup başıma sürekli vurduğu yastığı alıp sarıldıktan sonra karşımda duran kardeşime göz devirdim.
- Okula felan gitmeyeceğim Jared. Koruyucu artık benden nefret ediyor.
Ya da tanımlayamadığım kız diye düşündüm.
Yanıma oturdu.Önce bana anlayışlı bir bakış atıp yanağımı okşadı.Sonra ufak çaplı bir tokat attı öküz.
- Kaldır o koca kıçını Janey. Kimsenin senden nefret ettiği yok. Kalk şimdi yoksa ben sökücem seni o yataktan !.
Neden bütün kardeşlerim adımı farklı biçimde söylüyordu.Tek bir isim söyleseler onlar içinde kolay olacaktı.
- Canın cehenneme seni ucube !
Dedim ve emin olun buna daha o saniyede pişman oldum. Beni alıp pencereden aşağı attı. Cidden aşağı attı. Hepimizin özel gücü farklıydı ama Jaredin ki en farklısıydı. Ayı siniri vardı onda. Gerçekten Ayı olabiliyordu.Ve başka hayvanları.Ama ayı siniri benim en sevmediğim haliydi.Altıncı katta yatıyordum ben yahu. Tam altıncı kat değildi ama olsun.
Yapıştığım yerde uzun süre kaldım.Sonra yavaş yavaş doğrulmaya çalıştım. Bir kaç kemiğim çatırsa da ayağa kalktığımda kafam neredeyse arkaya dönmüştü. Ayak bileğimin teki de kırılmıştı. Hızla ikisinide düzelttim.Biraz garip sesler çıksa da sonunda bir insan vücudu olmuştu.
-Seni öldürücem sıçan, seni boğucam.
O ise ben düştüğüm sırada yanıma ışınlanmış, pis pis sırıtmakla meşguldü. Umursamadım. Ama bu demek değildi ki unuttum.Çok kinci bir yapım vardı.Bana yapılanı asla unutmaz ve bunu ödetirdim.Ve bunu en iyi Jared biliyordu.KÖPEK!!
Kendimi banyoma ışınladım. Duş aldım. Kot pantolonumu, ceketimi ve botlarımı giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Ha bunları yaparken aklımdan Jaredi bir saniye çıkarmadım. Öcümü ondan öyle almalıydım ki Jane farkını herkes anlamalıydı.
Çıktığımda James beni yatakta bekliyordu. Bakışlarından dünle ilgili bilgi vermek istediğini anladım.Çok önemli bir olay olmadıkça kardeşlerimin akıllarını okumayı sevmiyordum.Özel hayat vardı sonuçta.
- Sonuç??
Bilmiş bilmiş gülümseyip konuştu.
-Okula git ve kendin gör küçük hanım.
Sinirle elimdeki tarağımı ona doğru atıp ellerimi belime koydum.
- Ne zamandan beri hepiniz okul bağımlısı oldunuz ?
O ise beni umursamadan aynamın önüne gidip saçlarını düzeltmeye başladı. Harbiden onda bir farklılık vardı. O saçlarını mı düzelmişti. Ne yapmıştı yahu. Kesinlikle anlamamıştım ama kendine özendiği çok belliydi.
Benim onu süzdüğümü aynadan görüp bana döndü.
- Kalk. Jared çoktan gitti.Sanırım sabah sabah anevrizma yaşamak istemedi.
Konuyu dağıtmaya çalışmasını anlasamda ona uyum sağladım. Ona kötü planlarım var bakışı ve gülümsemesi eşliğinde konuştum.
-Anevrizma onun yaşayacakları yanında küçük kalacak kardeşim sizi temin ederim ki o bu yaptığına çok..
Daha ben sözümü tamamlamama fırsat bile kalmadan James beni okula ışınladı. Ah ne çekilmez bi yer !
Öküz. Şurada bir güzel işkence planlarımı anlatıyordum dinlemesi o kadar da zor olmamalıydı.Hızla kolumu ondan çekip bu işkenceye artık sende dahilsin bakışlarımı ona atarken o arkaya dönmüş başka yere bakıyordu bile.
Arkamı döndüğümde ise kız tam karşımdaydı ,yeni koruyucu. James ise kaybolmuştu.Bense salak gibi onu aramak için etrafımda dönüyordum.Sanki ışınlandığını ilk defa görüyordum.
Neden her şey bu kadar hızlı ilerliyordu?Bu geri zekalı beni nasıl tanımadığım bir kızla yalnız bırakırdı? Son zamanlarda çok kavgacı olduğumu herkes biliyordu.Çocukluğu bırakıp kıza bakmaya karar verdim.
Kız cidden çok güzeldi: kıvırcık sarı saçları omzuna geliyordu. Gözleri ise... Sanırım onun gözleri de benim gibi ametist rengindeydi. Şaşırmayın gözlerimiz cidden ametist. Çok nadir rastlanan bir şey. İnsanlarda bir mutasyon sonucu oluşuyor. Bizde ise..Neyse sonuç olarak iki türde de nadir rastlanıyordu işte.
O da en az benim kadar şok olmuştu gözlerime ;
-Gözlerin ... Seninkilerde ametist ben... Ah başka kimsede yani görmemiştim de. Yani... şey.. Merhaba !! dedi.
Saçmaydı benden nefret etmiyor, bir de benimle konuşmaya mı çalışıyordu yani. Hemde bu kadar sempatik bir şekilde.Ulan biz daha dün gelmiştik ne ara arkadaş moduna girmişti bu kız.
-Ametist olması özel bir mutasyon biliyorsun değil mi ?
Dediğim şeye bakın.Dün önünde birini (yani bir yaratığı ) öldürmüştüm ve şimdi konuştuğumuz konu süperdi doğrusu. Sanırım beynim farklı bir konuyu düşünüp farklı bir konu hakkında konuşamıyordu.Allah Allah zeki kızdım halbuki ben.Niye böyle olmuştu ki..Ama bu garipti çünkü sadece...
Ahhh inanamıyorum. İyi de salak Jane bu kız insan değil ki gözleri ametist olsun..Bu kız Astroları görebiliyorsa ve gözleri ametistse koruyucu ya da ... Tabi ya bu koruyucu falan değildi.
-Jamessssss Jamesssss !
Bir yandan gözlerimle bi yandan aklımla arıyordum. Kızı orada bırakıp uzaklaşmaya başladım. Çok fazla telaşlanmıştım.Sakin olmalıydım ama olamıyordum.Bu kaç yüz yıldır olmuyordu.Şimdi olduysa bu kızı derhal buradan çıkarmalıydık.
O zaman kızı bırakıp Jamesi arayamazdım. Onu da almalıydım. Hızla gidip kızın bileğinden tuttum.
Kız şok olmuş bi şekilde bana bakıyordu. Umursamadım onu da alıp yürümeye başladım .Tam köşeyi döndüğüm de...
-Önüne bak seni çam yarması !
Aniden döndüğüm için burnumu çocuğun kaburgalarına çarpmıştım ve burnum gerçekten acımıştı. Çocuk dediğim kadarda vardı. Kimdi bu çam yarması ?? Sorduğu soruya bakın hele.Sanki okul yıllardır benim.Hey Jane sen bu okula daha dün geldin.Tanımaman çok normal değil mi canım? İçimdeki şizofreni susturup çocuğa baktım.
Aslında o kadarda büyük değildi. Büyüktü ama çam yarması da değildi. Sadece bi an bunu demek hoşuma gitmişti.
Dün görmemiştim görsem hafızamda kalırdı. Kalmayacak gibi de değildi. Cidden yakışıklıydı.
-Önüne bakması gereken sizsiniz küçük hanım. Ne oldu okulda yangın mı çıktı???
Sigara ve nane kokuyordu. Değişik bir karışım olsa da ona yakışmıştı. Arkamı dönüp kıza baktığımda ise orda değildi. İki dakika elini bıraktık nereye kayboluyorsun be kızım. Konuşmam gerektiğini fark edip otomatik olarak saçmalamıştım.
-Birincisi ben küçük değilim. 1.74 boyundayım. İkincisi seni hiç ilgilendirmez. Çekil önümden ..
Onu itekleyip yürüdüm. Bu gerizekalı yüzünden kızı kaybetmiştim. Ama ben o kızı kaybedemezdim ki.
Arkamı döndüğümde bana sırıtıyordu. Eh bunu söylemek istemesemde çok güzel gülümsüyordu.
°°°
Gözlerin morluğuna dair mutasyon gerçektir. Kaydedilen resimde bu bilgi verilmektedir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AHİT
FantasyPekala bu kadarını beklemiyordum. Evet biraz bekliyordum ama hayır bu kadarını değil ; -Sanırım yanlış yaptık Jordan. Beni algılayan kardeşim kafa salladı; -Hep beraber gelmemeliydik ama artık çok geç .Devam edin !! -Onlara kardeş olduğumuzu söyley...