AHİT

Güven

-Bayan Michaelson siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?

Yarım saattir. Tam yarım saattir bu soruyu sormaktan bıkmamış mıydı ?

-Bakın Bayan Rosewild. Size olanları anlattım. Hakkımda kötü şeyler söylüyordu ve ben sinirlerimi kolay kontrol edebilen bir insan değilim.

-Öyle mi Bayan Michaelson? O zaman okulda biri sizi sinirlendirince önünüze geleni bıçaklayacak mısınız ?

-Hayır sadece Ducan ve kardeşi Emilian'ı.

Kadın sinirlerimi bozmuştu. Yarım saattir bütün sinirini çıkaramamış mıydı da hala kızıyordu.

-Bayan Michaelson atıldınız. En son isteyeceğim şey okulumda bir katilin olması.

Buda çok kesin olmuştu. Okuldan atılamazdım. Bu bizim görevimizdi ve eğer Jordan bunu öğrenirse beni öldürürdü.

- Bayan Rosewild lütfen. Tamam yaptığım şeyde hatalıydım ama okuldan atmayın.

Bunu bir istek bir rica şeklinde söyleseydim belki kabul ederdi ama ben bunu bir emir gibi söylemiştim. Ki bu da kadını daha da sinirlendirdi. 40'lı yaşlarda olan okulun müdüresi saçların arkadan sıkı bir topuz yapmıştı. Aslında güzel bi insandı. Ama şu an beni sinir ediyordu. Yıllar boyu kimseden birşey rica etmemiş birinden nasıl bir rica beklerdi ki. Yarım saatte öğrendiğim yegane şey kadının sinirlenince çıkan damarıydı ki bu şu an oldukça belirgindi.

Tam birşey söylemek için ağzımı açtım ki Ducan içeri girdi. Daha ne istiyordu. Hapishaneye girmemi felan mı ?

-Bayan Rosewild Jane okuldan atılmayacak.

Ağzım açık kaldı. Aynı şekilde müdüre hanımın da.

-Bakın Bay Fortune tamam sizin için sorun olmayabilir. Ama okulumda böyle bir şeyin yaşanmasına..

Bayan Rosewild'in sözünü kesen Ducan oldu. Ellerini masaya koyup doğruca müdüreye baktı.

-Jane bu okuldan atılmayacak anladın mı?

-Jane bu okuldan atılmayacak.

-Eh ama ona ceza vermek isteyebilirsiniz. Cezası ise...

Kulağına bir şeyler fısıldadı. Bense orda durmuş bunu nasıl yaptığını çözmeye çalışıyordum. Tamam hafıza silebilirdik. Ama insanları yönlendirebiliyor muyduk ? Hiç bir fikrim yoktu.

Bir süre sonra Ducan çekilip bana baktı. Pis pis sırıtması sinirimi bozmuştu. Müdüre ise silkinip kendine geldi ve bana döndü. Boğazını temizledikten sonra :

-Pekala Bayan Michaelson sanşlısınız ki bu bey çok kibar. Okuldan atılmayacaksınız.

Sesli bir şekilde tuttuğum nefesimi verdim. O an Ducan'a sarılabilirdim.

-Ama bir hafta Bay Fortune'un yanından ayrılmayacaksınız.

Sesli bir şekilde kahkaha attım.

-Bu nasıl bir ceza be ?

-Saygılı olun Bayan Michaelson size yeterince müsamaha gösterildi. Benim emirlerimi sorgulamayın.

Pislik. Kulağına bunu fısıldamaştı demek. Resmen etki altındaydı bu kadın.

-Peki neden Bayan Rosewild?

-Beraber kalıp sorunlarınızı halletmenizi istiyorum bitti. Şimdi çıkın bütün gün sizle ilgilenemem.

Hızla kalkıp odadan çıktım. Ducan kapıda durmuştu. Çıkarken onada omuz attım.

-Jane bekle. Jane.