"Dudakların Taeyong.. onlar benim için yaratılmış."
İstenmeyen çocuk olarak büyümüştü Taeyong. Hayatta kalması için genç yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Eve gitmek için bindiği metroda büyülenerek çizdiği adam aynı günün akşamı ona çarpmak üzerey...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Taeyong yere çömelip kafasını kolları arasına almıştı. Arabanın ani fren sesini duymamıştı bile ona çarpacağına çok inanmıştı. Arabanın olduğu taraftan bir ses duymuştu, endişeli olduğu belli olsa bile sesi çok yumuşak çıkıyordu konuşanın.
"İyi misiniz, çok özür dilerim gerçekten birden karşıma çıkınca böyle oldu."
Resmen ağlayacaktı Taeyong'dan fazla korkmuş bile olabilirdi.
Yavaşça kollarının arasından başını çıkardı, Taeyong'un yanına eğilmişti o yumuşak sesli çocuk. Yüzü gerçekten tanıdıktı ama adını hatırlayamıyordu.
"İsterseniz hastaneye gidebiliriz."
"Ha-hayır bana çarpmadınız bile."
"Emin misiniz, bir şeyiniz yok değil mi?"
Taeyong karşısındaki kahverengi, dalgalı saçlı çocuğu hatırladı bir anda, kendisini metroda görmüştü.
"Adınız ne?"
"Jaehyun, Jeong Jaehyun. Sizin?"
"Taeyong."
Soyadını söylememişti o soyadını taşımak bile Taeyong'u rahatsız ediyordu.
"Sapık gibi anlaşılmak istemem ama gecenin bu saatinde size çarpmak üzereydim izin verin evinize bırakayım."
Yağmur iyice şiddetlenirken Jaehyun ceketini çıkartıp Taeyong'un ıslanmaması için üstüne tutmuştu.
"Çok teşekkür ederim."
Taeyong hala anlayamıyordu şoktaydı şu an çocuğun adını öğrendiği için sevinemiyordu bile.
Jaehyun elini uzatmıştı Taeyong'un kalkmasını sağlamak için. Titreyen elleri ile ona uzatılan eli tutmuştu, titreyen bacakları ile yürümeye çalışıyordu. Jaehyun kapıyı açınca arabaya binmişti. Siyah bir jeepti içi ise bej rengiydi. Arabanın tavanındaki sarı ışık az olsa bile aydınlatıyordu içeriyi.
Jaehyun'da sürücü koltuğuna geçmişti hemen.
"Nerede oturuyorsunuz?"
"Ters yönde kalmış olduk, sokağın başından bir tur atarsak evimin önüne çıkarız."
Jaehyun'un aklına torpidodaki su şişesi gelmişti Taeyong'un hemen önüne uzanınca, Tae panik olmuş bacaklarını kendine çekmişti.
"Biraz su iç, hiç açılmadı rahat olabilirsin."
Jaehyun'un gözü Taeyong'un pijamasına gitmişti. Taeyong suyu yudumlarken Jaehyun ortamı yumuşatmaya çalışıyordu.
"Pijaman güzelmiş."
Taeyong'un küçük kıkırtısı arabada yankılanmıştı.
"Teşekkürler."
Onu biraz yandan incelemişti Taeyong bu beş dakikalık yol boyunca. Gerçekten kusursuzdu. Dikdörtgen yarısı kahverengi kalın, diğer yarısı altın sarısı ince tel olan gözlüklerine bakmıştı. Ona gerçekten çok yakışmıştı. Jaehyun üstündeki gözü hissedip Taeyong'a kısa bir bakış atmıştı.
"Burda durabilirsin tekrar çok teşekkür ederim."
"Teşekkür etmene bile gerek yok sana çarpmak üzere olan bendim."
Taeyong arabadan inecekti, onun numarasını almayı o an çok istemişti ama söylerse garip kaçacağını düşünüp yavaş yavaş arabadan iniyordu ta ki Jaehyun kolunu tutana kadar..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
jaehyun beyimizin looku böyle umarım bölümü beğenmişsinizdir sizi seviyorum <3