Jaehyun'un okulu açıldığı için sabah erkenden evden çıkmıştı, tek başına kalacaktı. Uzun süre sonra yalnız kalmak garip hissettirmişti ve yapabilecek hiçbir şeyi yoktu Doyoung'un yanına gitmek istiyordu aslında ama Jaehyun bir süre dışarı tek çıkmamasının daha iyi olacağını söylemişti. Çok sevdiği işini de bırakmak zorunda kalmıştı gerçi artık ihtiyacı yoktu ama Jaehyun'dan da geçinmek istemiyordu bu yüzden bir anlaşma yapmışlardı iyileşince Taeyong sevgilisine ne kadar haracadıysa geri ödeyecekti. Jaehyun buna karşı çıkmıştı ama asla susmayan Taeyong'a söz geçiremediği için kabul etmişti.
bubu<3
doyoung'u çağırsam
o alsa beni?jayy<3
hayatım başına
bir şey gelmesinden
korkuyorum en çokta
onlardan biriyle
karşılaşmandanbubu<3
yanımda doyoung
olacak zaten
bir şey olmaz :(jayy<3
tamam bebeğim
bana mesaj atmayı
unutma amabubu<3
tamam sevgilimm
<3Taeyong dolabı açmış karşısında düşünüyordu.
"Hiçbir şeyim yok!" mızırdanmıştı.
Siyah pantalonunu ve boğazlı lila renkli kazağını giymişti, üstüne ise kaşeli bir ceket almıştı.
Parfümünü sıkıp artık kendisinin bir parçası olan çilekli lip balmından sürmüştü. Doyoung'u buraya çağırmayacaktı, taksiyle gidecekti sonuçta çalışıyordu buraya gelemezdi sevgilisine küçük bir yalan söylese bir şey olmazdı.
Jaehyun'un evi kafeye daha yakın olduğu için on beş dakikalık bir yolla Doyoung'un yanına gelmişti.
"Burayı özledim..kahve yapmayı özledim."
"Pek özlenecek bir tarafı yok, geceleri çok fazla müşteri gelmeye başladı hiç çekilmiyor."
"Benim yokluğum herkese yarıyor kafe bile müşteri almaya başlamış."
"Taeyong abart."
"Ne yanlış mı?"
"Bak yaşadığın şeyler senin suçun değil bunları kendine bağlayıp durdun ne hale geldin görmüyor musun?"
"Doğmak benim suçum değildi bak doğru söylüyorsun."
"Taeyong!" gözlerini devirip masadan kalkmıştı.
Taeyong'da Doyoung'u izliyordu sinirli sinirli tezgahı toplayıp bulaşıkları yıkıyordu.
"Her şey senin suçun dersem rahatlayacak mısın?"
"Bir bakıma?"
"Ah Taeyong gerçekten."
...
Jaehyun kafeteryaya gelmişti okulun yemeklerini sevmese de yiyordu iyice kilo vermeye başlamıştı o da.
"Selam!" burnuna gelen kirazlı parfüm kokusuyla yüzü hafif ekşimişti, bir insan neden bu kadar parfüm sıkardı?
"Selam?" karşısındaki kıza pek bakmamıştı bile yemeğiyle ilgileniyordu.
"Adın Jaehyun değil mi?"
"Evet."
"Sen sormayacak mısın?"
"Adın?"
"Hyeri ben tanıştığıma memnun oldum."
Jaehyun kafasını sallayıp masadan kalkmıştı zaten yiyeceğini yemişti.
Kız da onu hiçe sayan Jaehyun'un kolunu ani gazla tutmuştu. Jaehyun ise ona kızgın ve anlamaz gözlerle bakıyordu, melek yüzlü hali sadece Taeyong için vardı diğer insanlar için korkutucu birine dönüşüyordu.
"Ne yapıyorsun?!" sesini yükseltmesiyle birkaç gözü üstünde hissetmişti.
"Aslında seninle konuşmam gereken bir şey var."
"Duymak istemiyorum." kolunu çekmişti sert bir şekilde.
"Senden hoşlanıyorum!"
Jaehyun kızın dibine girip sesini düz bir şekilde çıkarmıştı ama siniri ses tonundan oldukça anlaşılıyordu.
"Yanlış kişiyle konuşuyorsun."
"Sevgilin yok zaten neden kabul etmiyorsun? Güzel mi değilim?"
"Her şey dış görünüş mü, seni çok iyi tanıyorum ve ne kadar boktan biri olduğunu da biliyorum."
Kız şaşkın gözlerle bakakalmıştı, herkes onları izlerken Jaehyun'un onu rendice edici bir şekilde reddetmesi utanca bürünmesini sağlamıştı.
selammm bu bölümü de kaos yapamadım galiba bu kitap böyle soft ilerleyecek ama bir haberim var yeni jaeyong fici yazıyorummm🥳🥳
umarım bölüm hoşunuza gitmiştir sizi seviyorum😽💗
*bu arada hyeri ismi başka bir kitapta geçiyo mu bilmiyorum tamamen eski yazdığım korkunç bxg ficlerimden buldum yanlış anlaşılma olmasın😺
*taeyong'un fotosunu koydum en başa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawless| • Jaeyong
Fanfiction"Dudakların Taeyong.. onlar benim için yaratılmış." İstenmeyen çocuk olarak büyümüştü Taeyong. Hayatta kalması için genç yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Eve gitmek için bindiği metroda büyülenerek çizdiği adam aynı günün akşamı ona çarpmak üzerey...