Taeyong hastaneye ulaşana kadar kusmamak için kendini zorluyordu Jaehyun'da gittikçe endişeleniyordu arabayı hızlı kullansa bile iş çıkışı saatine denk geldikleri için çok fazla trafik vardı.
Sarsıntılı ve bulantılı yolun sonunda Taeyong kendisini hastanenin acil bölümündeki sedyelerden birinde bulmuştu. Başında doktorla konuşan Jaehyun'u görünce rahatlamıştı. Jaehyun'da bakışlarını Taeyong'a yönelttiğinde uyandığını görmüştü. Doktor odayı terk ederken Jaehyun rahatladığını belli edercesine nefesler alıyor, Taeyong ise kendisine ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu.
"Bebeğim beni çok korkuttun!"
"Ne oldu bana?"
"Bayıldın, hem de hastaneye gelmemize sadece beş dakika kala. Kendini çok sıkmışsın tansiyonun da epey bi düşmüş, kan alacaklar birazdan değerlerine bakılacak muhtemelen bu gece burdayız."
"İğne olmasın."
"Güzelim kan almaları lazım ama."
"İğne olmaz Jaehyun yapamam!"
Gerçekten bir bebeğe sahip olduğunu günden güne daha iyi anlıyordu.
"Yanında olacağım, elimi istediğin kadar sıkabilirsin. En fazla on, on beş saniye sürer."
Taeyong'un travması gibi bir şeydi iğneler. Normalde asla kabul etmezdi ama karşısında gözlerinin içine endişeyle bakan Jaehyun'u görünce ondan güç almıştı.
"T-tamam."
"Bir şey istiyor musun, hemen yapayım."
"Üşüyorum."
Jaehyun yatağın bir köşesine kıvrılı olan örtüyü sevdiğinin üstüne örtmüştü.
"Oldu mu birtanem?"
Jaehyun yatağa oturup Taeyong'un elini tutmuştu, ilk günki gibi parmağı gene elinin üstündeki dikiş izine gitmişti. Elini öpüp siyah saçlı olana gözleriyle gülerek bakıyordu.
"Beni affettin mi?"
Taeyong tepkisiz bir şekilde karşısında ondan cevap bekleyen bedene bakıyordu. Özleminden yanıp kül oluyordu daha fazla duygusuz kalamazdı.
"Affetim, sevgilim."
Jaehyun o an fark etmişti bunca zaman duymak istediği tek kelime buydu. Sevgilisinin yanağına eğilip bir sürü öpücük kondurmuştu. Taeyong'un minik kıkırtıları onun da yüzünde tebessümler açtırmıştı.
Kapının çalınmasıyla ikili kapıya doğru yönelmişti. Taeyong'un hiç istemediği an gelmişti, yavaşça oturur pozisyona geçmişti.
Hemşire kolunu sıkması için mavi ipi Taeyong'un beyaz tenine sarmıştı.Jaehyun bir eliyle sevgilisinin saçını okşayarak kolunu görmemesini sağlıyordu. Diğer eli ise Taeyong'un eline maruz kalıyordu öyle bir sıkıyordu ki, Jaehyun gittikçe neden iğneden bu kadar korktuğunu merak ediyordu.
Sevgilisinin sulanan gözlerinden anlamıştı hemşirenin kan almaya başladığını, baş parmağı ile bir gözünün altını silebilmişti.
Onu sakinleştirebilmek için bir şeyler düşünüyordu en sonunda aklına bir şeyler mırıldanmak gelmişti.Taeyong duyduğu sesle sıkı sıkı kapadığı gözlerini açıp sevgilisine bakıyordu, hemşire burda olmasa kesinlikle karşısında aynı bir şeftali gibi duran dudaklara yapışmıştı.
Kolunu sıkan ipin çıkarılması ile Taeyong sonunda rahatça nefes alabilmişti.
"Sonuçlarınız bir iki saate çıkar doktor bey birazdan yanınıza gelip açıklamaları yapar."
"Teşekkürler."
"Tekrardan geçmiş olsun."
Jaehyun sevgilisinin tuttuğu pamuğu alıp kendisi bastırmaya başlamıştı.
"Bak korkulacak bir şey yokmuş."
"Sen bir yaşadığımı anlasan!"
Sevgilisi yavaş yavaş eski haline dönmeye başlamıştı, tekrar rahatlamıştı tabi aklının bir köşesinde sürekli işten nasıl kurtulacağını düşünüyordu..
selammm
bu bölümden sonrası nasıl ilerleyecek bilmiyorum kötü son yapma gibi bir düşüncem yok bakalım ne olacakbölüm hoşunuza gittiyse bir oyunuzu alırım beni çok mutlu edersiniz
sizi seviyorum
<3 <3 <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawless| • Jaeyong
Fanfiction"Dudakların Taeyong.. onlar benim için yaratılmış." İstenmeyen çocuk olarak büyümüştü Taeyong. Hayatta kalması için genç yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Eve gitmek için bindiği metroda büyülenerek çizdiği adam aynı günün akşamı ona çarpmak üzerey...