Taeyong Doyoung'un yanında iki buçuk saat kadar kalmıştı, şimdi ise Jaehyun'a sürpriz yapmak için okuluna doğru gidiyordu. Okul bulunduğu yere epey yakındı bu yüzden yürümeye karar vermişti sürekli yatmak ve hasta olduğunu belli edercesine davranılması onu bunaltmıştı. Eskisi gibi tek başına gecenin bir yarısı yürümeyi özlemişti, evden kaçmayı bile özlemişti hayatı şu an sıkıcı ilerliyordu tabii ki yanında Jaehyun'un olması onu mutlu ediyordu ama her şeyin normalden biraz daha hızlı ilerlediğini hissediyordu.
Jaehyun girdiği derslerden doğru düzgün hiçbir şey anlayamamıştı bir taraftan sevgilisini merak ediyordu -mesaj atmasını söylemesine rağmen atmamıştı- bir taraftan öğlen yaşadığı olayın kızgınlığını taşıyordu.
"Çıkabilirsiniz."
Çantasını takıp oturduğu en arka sıradan hızlı adımlarla kapıya gelmişti. İlk işi Taeyong'u aramaktı.
Telefon uzun bir süre çaldıktan sonra açılmıştı.
"Bebeğim şimdi çıktım nerelerdesin?"
"Arkanda."
"Ne?"
Jaehyun arkasını dönünce ona kocaman sırıtan sevgilisiyle karşılaşmıştı. Bir anda bütün kızgınlığı gitmişti ve tanıdığımız Jaehyun'a geri dönmüştü.
"Ne güzel bir sürpriz oldu!" birbirlerine sıkı sıkı sarılırken konuşmuştu Jaehyun.
"Özledim seni, buraya yakınken de gelmek istedim."
"İyi ki gelmişsin." Taeyong'un yanaklarını iki eliyle sıkıp büzülen dudaklarına küçük bir öpücük bırakmıştı.
"Hey insanların içinde ne yapıyorsun?!" Jaehyun'un yaptığı hareket hoşuna gitmişti, utandığı için ona tatlı tatlı kızıyordu.
Ellerini birbirlerine kenetlemiş yürüyorlardı ikisinin de yüzü gülüyordu Jaehyun her Taeyong'un gözlerine baktığında dünyadan kopuyordu. Büyük ve parlak gözlerini sevgilisi ona her çevirdiğinde kalbi sıkışıyordu, tarif edilemez duyguları yaşıyordu Jaehyun. Gene konuşmuyorlardı sadece birbirlerine bakarak zaten çok fazla şey anlatmışlardı.
"Jaehyun!" Hyeri ikiliyi görüp büyük olana seslenmişti.
"Bu kim?" Taeyong önce koşan kıza sonra sevgilisine bakmıştı.
"Boktan biri boş ver." yürürmeye devam etmişlerdi.
"Sana sesleniyorum dursana!"
Jaehyun sinirle nefes verip durmuştu, kıza doğru "ne var?" dercesine bakıyordu.
"Kardeşin olduğunu bilmiyordum."
"Yo-
Jaehyun konuşacakken sohbete Taeyong atlamıştı.
"Merhaba tanıştığıma memnun oldum Jaehyun'un sevgilisi Taeyong ben, siz?"
Kız gülmeye başlamıştı ama normal bir gülüş değildi, garip biriydi.
"Çok komiksin Taeyong abini iki dakika almam lazım."
İşte bu cümle Taeyong'u sinirlendirmişti, sevgilisini yakasından çekip dudaklarına yapışmıştı. Jaehyun yaşadığı şokla karşılık vermemişti sevgilisi de boynunu iyice kavramıştı bir şeyler yapması için. Çift öpüşmelerine devam ederken etraftan birkaç akılsızın sesi geliyordu kız ise öylece bakıyordu. Taeyong dudaklarını sesli bir şekilde ayırıp kıza dönmüştü.
"Arada yaparız abimle böyle şeyler."
"Siz ikiniz ciddisiniz!" Hyeri şoktan şoka giriyordu.
"Evde yapmamız gerekenler var sonra görüşelim, ha adını söylememiştin bir de neydi?"
"H-hyeri."
"Kendine iyi bak Hyeri!" adımlarını hızlandırıp okuldan çıkmışlardı. Jaehyun kıskanıldığı için sevinse mi şaşırsa mı karar veremiyordu en garip gelen nokta ise Taeyong'u hiç böyle görmemişti ama sevmediğini de söyleyemezdi.
selammmmm ballar😽😽
bugün nedensiz aşırı pozitifim jdldndldnumarım bölümü beğenmişsinizdir
sizi seviyorumm💗💗💗oy verirseniz beni çok
mutlu edersiniz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawless| • Jaeyong
Fanfiction"Dudakların Taeyong.. onlar benim için yaratılmış." İstenmeyen çocuk olarak büyümüştü Taeyong. Hayatta kalması için genç yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Eve gitmek için bindiği metroda büyülenerek çizdiği adam aynı günün akşamı ona çarpmak üzerey...