52•deja vu

261 22 8
                                    

Buldukları göl kenarında mola veriyorlardı, Doyoung için heyecan ve stres dolu bir yol olmuştu, Taeyong ve Jaehyun içinse sıradan bir yolculuktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buldukları göl kenarında mola veriyorlardı, Doyoung için heyecan ve stres dolu bir yol olmuştu, Taeyong ve Jaehyun içinse sıradan bir yolculuktu. Uzun zaman sonra gerçek anlamda birbirlerine vakit ayıracakları günler geçireceklerdi bu yüzden yüzlerinde hiç sönmeyen bir gülümseme vardı. Jungwoo ve Doyoung içinse her şey çok yeniydi birbirlerini doğru düzgün tanımıyorken böyle bir plana ortak olmaları ya ilişkilerini kötü etkileyecekti ya da yıllardır aradıkları ilişkinin içine gireceklerdi.

Şimdi ise Doyoung arkadaşlarının fotoğraflarını çekiyordu gizlice, Jaehyun'un Taeyong'a attığı bakışlardan ona aşık olduğu çok net anlaşılıyordu.

"Yola geri dönelim mi artık, yoksa geç kalacağız." Taeyong çömeldiği yerden kalkarken konuşmuştu.

Doyoung telefonunu cebine hızlıca  koyarken onaylamıştı.

...
Saat 16:00'ı gösterirken sonunda kalacakları otele varmışlardı, arabaları park ettikten sonra çantaları görevlilere bırakıp odalarına çıkmışlardı. Jaehyun ve Taeyong aynı odada, Doyoung ve Jungwoo'ysa ayrı odalarda kalacaklardı şimdilik böyle olmasını daha doğru bulmuşlardı.

Odaya girdiği gibi büyük camlardan gözüken deniz manzarasına doğru ilerlemişti Taeyong. Sevgilisi de arkasından beline sarılmıştı, gözlerini bir iki saniyeliğine kapamıştı. Eski hayatının ne kadar korkunç olduğunu hatırlamıştı, kendi değerini bilemediği zamanlara dönmüştü gerçi pekte eski bir zaman dilimi değildi. Jaehyun ona kendisini sevmeyi öğretmişti, sevilmeyi öğretmişti ama Taeyong bir türlü sevgisini Jaehyun'a gösteremediğini düşünüyordu bir taraftan bu onu yiyip bitiriyordu.

"Sevgilim." Jaehyun yumuşak sesiyle konuşmuştu.

"Efendim."

"Bu sıralar kafana taktığın bir şey mi var, eğer okul meselesiyse kabul alacaksın eminim."

"Evet aslında var ama okul değil, ilişkimiz.. Ne demeliyim bilemiyorum sen beni hep dinlerken, yardım ederken ben hiçbir şey yapmıyorum. Bir derdin var mı sıkıntın var mı bunları sormuyorum hep kendi dertlerimden bahsediyorum sanki tek taraflı bir ilişki gibi ilerliyor. Seni sevdiğimi sana gösteremiyorum çünkü nasıl yapılır bilmiyorum."

"Taeyong.. Neden böyle düşündüğünü bilmiyorum ben gayet mutluyum."

"Bana öyle gelmiyor işte hep benim dertlerimin dinlenmesi, konuşulması bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor."

"Benim bir sıkıntım yok ki olsa söylerim bebeğim, seni seviyorum bu yüzden senin başına gelen kötü bir şey benim başıma gelmiş gibi düşünüyorum ve elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Burada yanlış bir şey yok rahat olabilirsin."

Taeyong dolu gözleriyle sevgilisine dönüp sıkı sıkı sarılmıştı.

"Bugünden sonra daha iyi bir sevgili olacağım."

"Bebeğim zaten çok iyi bir sevgilisin."

Kafasını gömdüğü yerden çıkarıp Jaehyun'a bakmıştı gülümseyen gözleriyle ona bakıyordu. İlk adımı atıp sevgilisinin dudaklarına ulaşmıştı, uzun süre sonra sadece ikisini düşünüyordu, etrafı kararmış ve sessizleşmişti.

Ayrıldıklarında Jaehyun bir eliyle Taeyong'un yeni kestirdiği saçlarını okşamıştı.

"İyi ki benimlesin Taeyong."

selammm neredeyse iki hafta ara verdim biraz kafamı toparlamaya çalıştım pek başarılı olmadı ama neyse

fici nasıl ilerleteceğimi bilemediğim için son bölümler aşırı saçma oluyor
uzun zamandır bir şeyler okumadığım ve yazmadığım için aşırı kötüleşmiş yazım üzgünüm:(

sizi seviyorummm💗💗💗

Flawless| • JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin