19•happiness is a butterfly

490 58 12
                                    

Doyoung'un zoruyla birkaç parça kıyafet almıştı eve dönerken kendi kıyafetlerine ihtiyacı olduğu için ailesinin evine uğrayacaklardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doyoung'un zoruyla birkaç parça kıyafet almıştı eve dönerken kendi kıyafetlerine ihtiyacı olduğu için ailesinin evine uğrayacaklardı. Şimdi ise alışveriş merkezinin dışında kalan kafede oturmuş limonata içiyorlardı. Uzun süre önce sigaraya bırakmıştı reşit değildi ama bir şekilde alıp içiyordu, kahve gibi kafeinli içecekleri de tüketmemeye çalışıyordu. Zaten yeterince güçsüz olan vücudunu iyice mahvetmek istemiyordu.

"Haftaya ne yapıyoruz?"

"Ne demek ne yapıyoruz?"

"Doğum günün ya hani, cidden seni anlayamıyorum biraz neşelen artık."

"Lanet okuduğum günü mü kutlamamı istiyorsun? Doğmamış olmayı dilerdim."

"Gerçekten böyle yapma, biliyorum zor şeyler yaşıyorsun, ben yanındayım seni mutlu etmeye çalışıyorum ama sen asla değişmiyorsun."

"Yaptıkların için çok teşekkürler ama ben buyum ve başkası gibi davranmak hiç benlik değil."

"Başkası gibi davranmanı istemiyorum zaten gerçek Taeyong'u görmeye çalışıyorum lütfen şu somurtkan yüzünü biraz değiştir."

Taeyong yanındaki sandalyeden paketleri alıp kalkmıştı.

"Gidiyorum ben eşyalarımı yarın alırım senden."

"Yapma böyle, orda kalmak istemediğini biliyorum. Sana iki telkinde bulundum diye bana kızma."

"Kızmıyorum biraz yalnız kalmalıyım."

"Sonra ara beni."

"Tamam."

Kızmıştı, ama kendine kızmıştı. Arkadaşının dedikleri yanlış değildi sırf Taeyog'u mutlu etmek için uğraşıyordu şu birkaç gündür. Annesi hastanedeydi ve onu bile ziyarete gitmemişti sırf Tae yalnız kalmasın diye. Görüntüsü bulanıklaşırken ne ara ağlamaya başladığını anlamaya çalışıyordu. Eliyle gözlerini silmeye çalışıyordu daha fazla dayanabilecek gibi değildi. Telefonunu çıkardı ve o an aklına gelen tek numarayı tuşladı. Jaehyun'un numarasıydı. Kaldırıma oturmuştu insan yoktu etrafında, telefon uzunca çaldıktan sonra açılmıştı.

"Taeyong! Lütfen beni dinle her şeyi açıklayacağım."

Sesi günlerce uyumadığını belli ederek çıkmıştı.

"Ben çok kötüyüm Jaehyun, herkese zarar veriyorum, herkesi ben üzüyorum!" ağlaması şiddetlenirken bağırmaya başlamıştı bu siniri kendisineydi.

"Nerdesin?"

"Bilmiyorum, karşımda ağaçlar var, yol var, kaldırım var." saçmalıyordu sarhoş gibiydi.

"Bana konumunu at."

"İstemiyorum, seni görmek istemiyorum. Bana bu acıları çektiren sensin ve en kötüsü ne biliyor musun? Ben sana deli gibi aşığım Jaehyun en çok canımı yakan bu!"

"Sadece senin mi acı çektiğini düşünüyorsun? Sana her yalan söylediğimde canımdan can gidiyordu, iki ay boyunca senden kaçmak, aramlarına dönmemek ne kadar acıttı canımı biliyor musun?"

"Beni al burdan."

"At şu konumu o zaman!"

"Bağırma bana!"

Bağırarak kapamışlardı telefonlarını Taeyong'da hemen konumu atmıştı.



dağınık bi bölüm oldu bxlznalsns
sadece iki gün ara versem bile yazmayı unutuyorum şaka gibi

umarım bölüm hoşunuza gitmiştir
sizi seviyorum
<3

Flawless| • JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin