Ettikleri kavga Jaehyun'un arabasında aniden gelişen bi öpücükle son bulmuştu. Yapmamaları gereken şeyleri yapıyorlardı, beraber olmak için her şeylerini verebilirlerdi ama daha sonrasında bu sadece onların hayatlarında bir yara izi olarak kalacaktı. Taeyong ona bağlanmaması gerektiğini biliyordu asla hayal ettiği gibi bir ilişkileri olamayacaktı ama elinde değildi karşısındaki adam sadece dursa bile içi gidiyordu. Taeyong ona kıyamazken Jaehyun neler yapmıştı, affetmesi zaman alacaktı ya da affetmesine vakit kalmadan Jaehyun'u bırakacaktı.
"Nereye gidiyoruz?" arabadaki tuhaf ortam ilk tanıştıkları geceyle aynıydı iki yabancı gibiydiler.
"Evime." dedi Jaehyun. Sesi çok soğuk çıkıyordu ve bu da Taeyong'u en çok bitiren şeydi. Onun tanıdığı, aşık olduğu adam farklıydı.
"Bu kadar soğuk olmak zorunda mısın?"
ağlıyordu en nefret ettiği şeyi yapıyordu.Jaehyun cevap vermemişti, veremiyordu. Kızgındı bu kızgınlığı Taeyong'a mıydı, hayır tamamen içinde bulundukları duruma sinirliydi. Üstüne günlerce uykusuz ve aç kalma eklenince hiç olmadığı soğukluğu gösteriyordu.
"Ağlama, her şeyi konuşacağız ve halledeceğiz."
"Bu sakinliğin beni delirtecek!" kontrolünğ kaybetmişti deli gibi ağlıyordu ve bağırıyordu.
"Taeyong yapma, canım hiç olmadığı kadar yanıyor biraz anla! Böyle olmamızı ben de istemezdim, ağlaman bir şey değiştirmeyecek olan oldu artık, bu işten nasıl çıkabiliriz onu düşünmeliyiz."
"İğrenç herifin tekisin!"
Kapıyı açıp inmek istiyordu, bir taraftan ise dayanması gerektiğini her şeyin geçeceğini söylüyordu.
...
Karışık duygularının onları zorladığı yolculukları sonunda bitmişti. Güzel ve yeni yapıldığını belli eden siteye girmişlerdi. Jaehyun arabayı park ederken Taeyong eşyalarını alıyordu eline.Asansöre bindiklerinde 15. kata bastı Jaehyun, Taeyong bu kadar parayı sadece insanları kandırarak nasıl kazandığını anlamaya çalışıyordu.
"Özür dilerim." bir kedi yavrusuna dönüşmüştü Jaehyun, bu adamın duyguları neden bu kadar çabuk değişiyordu?
"Ben de üzgünüm."
"Senin üzgün olmana gerek yok her şeyi mahveden benim, sadece kendim acı çekiyormuş gibi davrandım."
Asansörün "ting" sesini duyduklarında gözleri birbirlerinden ayrılmıştı. Konuşamıyorlardı, beceremiyorlardı. Her hallerinden anlaşılıyordu zaten, konuşma işini gözlerine bırakmışlardı ve bu bakışlar oldukça yaramazdı.
Jaehyun kapının şifresini girmişti, ayakkabılarını çıkartıp içeri ilerlemişti direkt Taeyong. Oldukça farklı bir mimarisi vardı dikdörtgen şeklinde olan salonun lacivert L koltuğu cama dönüktü iki basamak üstte kalan koyu kahverengi büyük yemek masası koltuğun arkasındaydı. Mutfak ise kapıyla hizalıydı geriye doğru gömmeydi baktığınızda mutfağı göremiyordunuz.
"18 yaş için fazla iyi bir ev değil mi?"
Jaehyun sadece gülmüştü. Taeyong'un arkasından gelip ona sarılmıştı. Boynuna dolanan kollarla şaşıran Taeyong bir eliyle Jaehyun'un kolunu tutmuştu.
"Beraber yaşayalım."
bölümü yetiştiremicem
sandım aklım çıktı hızlı hızlı yazdımevi neden o kadar detaylı anlattım bilmiyorum zaten aklımda hayallenen gibi de pek anlatamadım sanırım neyse jdljslsns
umarım bölüm hoşunuza gitmiştir
sizi seviyorum
<3 <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawless| • Jaeyong
Fanfic"Dudakların Taeyong.. onlar benim için yaratılmış." İstenmeyen çocuk olarak büyümüştü Taeyong. Hayatta kalması için genç yaşına rağmen çalışmak zorundaydı. Eve gitmek için bindiği metroda büyülenerek çizdiği adam aynı günün akşamı ona çarpmak üzerey...