36•fools

331 32 6
                                    

Doyoung elindeki paketleri Jaehyun'a verip içeri girmişti, aslında onu görmezden geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doyoung elindeki paketleri Jaehyun'a verip içeri girmişti, aslında onu görmezden geliyordu. Hala içinde bir güvensizlik vardı ama arkadaşını eskisinden daha iyi görünce içi biraz daha rahatlamıştı.

"Taeyoung'un sevdiği tatlılardan aldım zahmet olmazsa tabaklara koyar mısın?"

"Tamam hemen koyuyorum." saygı eklerini unutmadan konuşuyordu Doyoung'a kendisini kanıtlamak istiyordu.

"O benim sevgilim, hizmetçim değil ben koyarım." arkadaşına kaşlarını çatmıştı.

"Bebeğim öyle deme sadece tabaklara koymamı istedi."

Doyoung koltuğa kendisini çoktan atmış manzaraya bakıyordu. Taeyong'da yanına oturmuştu sevgilisine arkadaşının kusuruna bakmamısını söyleyerek.

"Pahalı olmalı burası."

"Doyoung böyle deme."sesini alçaltarak demişti.

"Ne, bir şey demedim!"

"Ben gayet iyiyim, Jaehyun gerçekten iyi biri böyle davranma."

"Ona ben karar vereceğim, daha hiçbir şey net değil."

Jaehyun kahveleri de kupalara koyup tatlılarla beraber ortadaki sehpaya bırakmıştı.

"Ben içerdeyim ikinizin konuşacakları vardır belki, bir şey olursa bana seslenirsiniz." öyle bir korkmuştu ki Doyoung'dan kelimelerine aşırı dikkat ediyordu.

"Bak gayet iyi biri!" sevgilisi salondan çıkınca konuşmuştu.

"Tamam öv sevgilini rahatla!"

...

Doyoung geleli yaklaşık bir saat olmuştu, içeride ikisi sohbetlerine devam ederken Jaehyun yaklaşan sınavlarından dolayı konuları gözden geçiriyordu.

Mola vermeye karar verdiğine bir saattir asla bakmadığı telefonunu eline almıştı, Mark'dan iki bildirim geldiğini görmüştü. Uzun zamandır konuşmuyorlardı bu yüzden merak edip mesaja tıklamıştı hemen.

mark
johnny geliyor bugün
belki onu görmek istersin

Johnny'le ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak istemişlerdi ama asla öncesi gibi yakın olamamışlardı. Kısa bir süre sonra da Kore'den gitmişti, nerdeyse iki yıldır asla konuşmamışlardı bazen Mark neler yaptığını söylerdi. Onu özlemişti ama sevgilisi olarak değil, eski en yakın arkadaşı Johnny olarak. Önceden hep üçü beraber takılırlardı, zamanı geriye almak istemişti çok eğlendiği zamanlardı belki de sadece küçük olmayı özlemişti.

Beynindeki düşünceler onu boğacak gibi olmuştu. Her şey çok karışık gelmeye başlamıştı.

jae
hangi havaalanına
inecek

mark
geliyorsun yani?

jae
bilmiyorum
biraz düşüneceğim

mark
ikinizinde birbirinize
ihtiyacı var neden hala
aranızı düzeltmeye
çalışmıyorsunuz

jae
şu an hayatımda
başka biri var ve ben
onunla mutluyum

mark
sadece kendini
kandırıyorsun Jaehyun

jae
boş versene hiçbir
yere gelmiyorum

mark
tamam amacım seni
kışkırtmak değildi ve
geliyorsun, zorundasın

jae
zorundayım?

mark
zaten yeni birileriyle
tanıştığını söylüyordu en son,
evden çıkmıyosun
bir yüzünü görelim

jae
tamam

mark
*konum

jae
saat kaçta
orda olmalıyım

mark
yarım saat sonra falan
çık evden anca yetişirsin

Mesajı görüp oturduğu sandalyeden kalkmıştı, kıyafetlerini seçip yatağın üstüne bırakıp salona girmişti.

"Taeyong benim bir yarım saat sonra çıkmam gerek."

"Nereye?" Doyoung Taeyong'dan önce sormuştu, hoş bu sefer Tae'nin işine gelmişti.

"Arkadaşım iki yıl sonra Kore'ye dönüyor onu karşılayacağız."

"Tamam bebeğim." Doyoung'un ağzını kapayıp sevgilisini cevaplamıştı.



tüh kaos bi sonraki bölüme
kaldı 😫

umarım bölümü beğenmişsinizdir
sizi seviyorum💗💗💗

Flawless| • JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin