16.bölüm🌺

285 48 115
                                    

Bir dakikaaaa! Alttaki minik yıldıza basmadan geçmeyelim olur muuu gerçekten çok üzülüyor 🍓🍓🌺🌺
Satır arası yorumları esirgemeyelim lütfen 😄
Keyifli okumalaaarrr

Kendisiyle eş zamanlı apartmandan çıkan Umutu gördüğünde yüzüne istemsiz yerleşen tebessümle Umut görmeden başını önüne eğerek yürümeye başladı.

Çok iyi biliyordu ki şimdi Umut yanına gelip konuşmaya çalışacaktı ve   bunu gerçekten istemiyordu. Adımlarını hızlandırsa da Umut birkaç adımla aralarındaki mesafeyi kapatmıştı bile...

Yanına gelmesine rağmen hala yere bakarak yürüyen kızı güldüğü anlaşılan  ses tonuyla uyardı

- Biraz daha yere bakarsan direğe çarpacaksın

Doğa Umut'un uyarısıyla başını kaldırıp karşıya baktığında hiçbir şey göremedi. Bir yanı mutluyken bir yanı niye sürekli kızmak istiyordu. O yine kızmak isteyen tarafını dinleyerek olduğu yerde durup Umuta döndü.

- Dinliyorum

Umut her ne kadar Doğa'nın kaçmasından rahatsız olsa da onun da sevdiğine emindi ve artık yaptığı şeyler hoşuna bile gidiyordu

-Anlamadım? Ne söyleyeyim?

Her ne kadar bunu sormaktaki amacını bilse de Doğa kadar o da inat olabilirdi

Doğa sinirle cevap verirken Umut sadece tebessümle dinliyordu

- Hani sormadan geldin, yürüdün, kandırdın...
Artık söyle ne söyleyeceksen işimize bakalım

-Nereye gidiyorsun

Umut'un sorduğu soruyla bu defa Doğa istemsizce gülmüştü ama sinirden de olabilirdi bu soruyu sormak için mi bu kadar peşinden gelmişti

- Bunu mu soracaktın yani?

-Sen ne sorayım isterdin 😃

- Ya sabırrr...  Tamam sorma hakkını kaybettin görüşürüz

Diyip hızlar ilerlerken Umut'un karşı kaldırımda aynı hizada yürüdüğünü gördü. Hiçbir şey söylemeyecekti çünkü işe yaramıyordu.

Sonunda markete geldiğinde ardından markete giren Umutu umursamamak da kararlıydı. Doğa başka reyonların önünde oyalanırken Umut'un ortadan kaybolmasıyla anında abur cubur reyonunun önüne geçip elindeki mini sepeti doldurmaya başlamıştı. Şuan asla 20 yaşında bir insan gibi daveanmadığını kendisi de biliyordu ama şikayetçi de değildi.
En son çikolatalara yönelip iştahla bakarken arkadan gelen gülme sesiyle irkilerek arkasına döndü.

-İzin ver biz de bir şeyler alalım Doğa hanım

Doğa Umut'un hala gitmemiş olduğunu gördüğünde utanarak dudağını ısırırken sordu

- Sey... Sen ne zamandır bekliyorsun

Umut Doğa'nın bu haline tebessüm ederek baktı. Yaklaşık 3-4 dakikadır bekliyordu ama çaktırmaya niyeti yoktu.

- Yeni geldim :)

- O zaman az sabırlı ol Allah Allah

- Tamam sabırlı da oluruz sen de sakin olmayı denesen biraz

İşi bitmesine rağmen söylenerek kenara çekildi

- İyi geç, almıyorum bir şey

Bunu söylerken elindeki dolu sepetten utansa da bozuntuya vermeden kasaya doğru ilerledi.

Marketten çıktığında hava kararmıştı ve sokak da normalden fazla sakindi.
Umut gelene kadar oyalanıp o geldiğinde çaktırmadan yürümeye başlasa anlamazdı herhalde.

- Anlamaz, anlamaz 😄

Saniyeler süren bekleyişinin ardından marketten çıkan Umutu farketmemiş gibi yaparak ilerlemeye başladı zaten Umut yanına gelirdi o da korkmazdı.

Düşündüğü gibi de olmuştu Umut yanına gelmişti bile.

- Taşımana yardımcı olayım

- Sağ ol ama ağır değil

Umut Doğa'nın elindeki poşete tekrsr baktığında hafiften de gözü korkmuştu. Bu kız bunları gerçekten yiyecek miydi?

- Emin misin çok da hafif gözükmüyor

-Eminim Umut

Daha sonra kendi kendine gülerek devam etti

- Bu hiçbir şey. Yani diyette olduğum için az aldım normalde bu kadarla yetinmem.

Elindeki en az 1 ay yetecek abur cubur poşetini şaşkın gözlerle süzen Umuta çaktırmadan güldü. Söyledikleri tabiki de doğru değildi.

Sessiz geçen dakikaların ardından evin önüne geldiklerinde doğa elindeki poşetlerden birini Umuta uzattı.

- Korkma hepsi benim değil bunlar Zeynep içindi.

Umut Doğa'nın uzattığı poşeti almadan konuştu.

- Gerek yok zahmet etmeseydin sen

- Ya sanane ben arkadaşıma aldım sana mı aldım

Aniden yükselişine kendi de kızsa da o bu kadar gergin biri değildi ki Umut onu geriyordu. 

Umut elindeki poşeti aldıktan sonra hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp giderken Doğa ilk kez gerçekten içinin acıdığını hissetti. Bilerek yapmıyordu geriliyordu, alışamıyordu hala. Ama şimdi Umut hiçbir şey söylemeden giderse olmazdı ki. Kavga etseydi o da bağırsaydı. Susup gitmek en ağır cevap değil miydi...

Seslenip seslenmemek arasında kararsız kalsa da kalbini dinledi arkasından seslendi

-Umut!

- Ben özür dilerim. Bilerek yapmıyorum bak gerçekten. Bu kadar yakınımda olma doğru değil zaten. Yanlış yaptıkça daha çok geriliyorum senden çıkıyor öfkem.

- Doğa yanlış olduğunu biliyorum. Ben de böyle devam etmesini istemiyorum.

Doğa duyduklarıyla deli gibi bağırmak istedi. Vazgeçmek bu kadar kolay mıydı?

- Nasıl yani bu kadar çabuk mu vazgeçiyorsun? Biliyor musun Umut benim sevdiğim Umut sen değilsin. Ben 14 yaşındaki herkesten farklı sandığım Umutu seviyorum sen...

- Doğa!

- Kesme sözümü şimdi içimden geçen her şeyi söylicem birdaha  da hiç konuşmicam zaten

- Ya bi dinlesene, bu nasıl bir inat
Bak ben böyle devam etmek istemiyorum çünkü evet günaha giriyoruz ben evlenelim istiyorum ikimizde bekleyeceğimiz kadar beklemedik mi?

- Nasıl yani sen beni bekledin mi

Umut karşısındaki utangaç tavırlarıyla zar zor konuşan kıza baktığında sanki bir çocukla konuşuyor gibi hissediyordu. Aniden parlaması tek bir sözle yumuşaması... Onun güzel kalbinde yer etmesi Umut için çok çok değerliydi.

Tebessüm ederek konuştu.

- Senin beklediğin kadar beklediğimden hiç şüphen olmasın daha fazla da beklerim senin için, ama kavuşmak varken beklemek niye? Bendeki yerini bir bilsen. Adın bile aklıma geldiğinde (eliyle kalbini tutarak) şurası çok başka oluyor. Hani sevmiyorum dediğin gün...

- Yalandı. Canını yakmak istedim sadece, benim canım yandı senin de yansın istedim ama kendime ettim canım eskisinden daha çok yandı.

- Biliyorum ama hepsi geçebilir bütün yaralarımızı birlikte sarabiliriz. Böyle hayal etmemiştim ama...
Doğa hep aklımda kalbimdeydin ordan hiç gitmedin senin evin burda, ama artık sadece orda değil yanımda da olur musun benimle evlenir misin?

Sizce Doğa ne cevap verecek??



Mavipembemilena- TAMAMLANDI🌺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin