Doğa yaz tatilinin gelmesiyle uzun zamandır erteledikleri köye gitme fikrini açmanın zamanının geldiğini düşündü.
Umutla yüz yüze gelmekten karşılamaktan da çekiniyordu çünkü alışkın değildi. Umu onun için hep imkansız gelmişti ondan umudunu tamamen kesmişken her şeyin yoluna girmesine hala inanamıyordu.
Umut onun duygularını bilireken üstelik bu duyguların tek taraflı olmadığını ikisi de bilirken yüz yüze gelmek haliyle çekinmesine sebep oluyordu. Ama korkusuna anlam veremiyordu, hayal olmaktan çıktığında onu kaybetmiş mi oluyordu ya da kaybetmekten neden daha fazla korkar olmuştu...Düşüncelerinden sıyrılmak için başını iki yana sallayıp kafasının üstüne kadar çektiği yorganı üzerinden indirerek yattığı yerden doğruldu. Telefona gelen bildirim sesine aldırış etmeyerek banyoya doğru ilerledi. Elini yüzünü yıkarken ısrarla üstb üste gelen bildirim sesine daha fazla kayıtsız kalamayarak yüzünü kurulamak için havluyu alarak odaya doğru ilerledi.
Şuan gelen bildirimlerde takıldığı tek bir isim vardı ve sonraki isimleri zaten okumamıştı bile...
Umut
Daha ne kadar kaçacaksın benden, bundan sonra hep böyle mi olacak?Umut
Söyleyerek yanlış mı yaptım bilmiyorumUmut
Bir şey söyle bana şimdi ne yapmalıyımDoğa açtığı mesajlara bir süre ifadesiz baktıktan sonra ekranı kapatarak telefonu yatağın üzerine bıraktıktan sonra banyoya dişlerini fırçalamak için geri döndü. Bir yandan dişlerini fırçalıyor bir yandan da kendi kendine umutla kavga ediyordu
"Ne alaka şimdi ne alaka nerden geldi aklına"
"Hayır neden şimdi"
" Kaçmak ne ayrıca ne bekliyorsun acaba"
" Seviyorum dedim ya nereye kaçacağım daha"
" Niye seviyorum dedim ki zaten, sevmiyorum"
Son sözlerini söylerken aynaya bakarak söylendi
" Seviyorum, çok seviyorum ve bu kadar sevmemeliyim biliyorum"
Banyodaki işlerini hallettikten sonra gelecek misafirleri hatırlayıp üzerine ev elbisesi ve bir şal geçirdi, her ne kadar telefonuna gelen yeni bildirimleri merak etse de bakmadan mutfağa geçti
Kahvaltılıkları hazırlayan annesine yakalanmadan salona geçmeye çalıştı çünkü annesi uyandığını görse asla içeriye gidip boş oturmasına izin vermezdi ama boş oturmayacaktı babasıyla konuşması gerekiyordu.
Yüzünde zafer gülümsemesiyle salona adımını attığı sırada annesinin sesiyle irkilerek olduğu yer de kaldı.
- Doğaaa anneye bir günaydın demek yok mu kızım
Olduğu yer de eyvah der gibi dudaklarını ısırdığında babasıyla göz göze gelerek onun gülmesiyle kıkırtıyla güldü.
Daha sonra salona gitmeye devam ederken annesine seslendi
- Günaydın anneee ama şimdi sıra babam da
Bir süre annesinin cevabını bekledikten sonra cevap gelmeyince bir şey isteyeceğini belli eder şekilde baktı babasının yüzüne.
Koray bey önce anlamamış gibi yapsa da daha fazla kayıtsız kalamayarak kızına döndü
- Söyle hadi
Doğa her zamanki gibi önce inkar edip öyle söyleyecekti.
- Anlamadım ne söyleyeyim baba
- kızım her defasında aynı numarayı yapıyorsun anlıyorum yani dediğinde Doğa gülümseyerek babasına yaklaştı koray bey elini kızının omzuna sardığında Doğa da başını göğsüne yaslayıp aklındakileri söyledi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavipembemilena- TAMAMLANDI🌺
Teen Fiction"Seviyorum" dedi çocuk "Büyükler gibi mi" dedi kız Hayır" dedi çocuk "Gerçekten" Masum bir sevgiden aşka yolculuk edeceğimiz bir hikaye. Onların aşkını siz de çok seveceksiniz. Hastahaneye geldiğinde ilk iş kafeteryaya baktı. Kahvaltı etmemişti burd...