Doğa aynanın karşısında gün geçtikçe büyüyen göbeğini incelerken Umut başını iki yana sallayıp yerinden kalktı. Doga'ya hiçbir şey demeden odadan çıkacakken Doğa'nın seslenmesiyle durdu.
- Sana da günaydın Umut bey
Umut başına gelecekleri önceden kestirmiş gibi laf dalaşına girmeden kısa ve güzel bir cevapla geçiştirdi.
- Günaydın güzelim geç kalıyorum.
Doğa Umut'un arkasından baka kalırken tekrar aynaya döndü. Umut'un sweati bile üzerine dar gelmişti. Umutta umursamıyordu zaten.
- Şişko patates oldum, tabi umursamazsın beni. Gözüne hitap etmiyoruz artık beyefendinin annecim, bak nasıl kaçıp gitti.
Daha sonra aklına gelenle odadan çıkıp çalışma odası olarak kullandıkları odaya geçti. Kitaplıktan gebelik boyunca yazdığı günlüğünü alıp kapağında elini gezdirdi. Çocukluğundan beri günlük tutardı, ama en özeli buydu.
Yeni bir sayfa açıp başına oturdu.
"Annecim! Aramıza gelmene az bir zaman kaldı. Bu sabah uyandığımda karnıma değil sana sarılmayı deli gibi istedim. Özledim annecim! Bu dediğime sakın gülme bozuşuruz. Biliyorum henüz ne sesini duydum ne yüzünü gördüm ama görmediği bir yüze, duymadığı bir sese de hasret kalabılıyor insan. Huzurlu olduğunu bilme ihtiyacı doluyor içime. Evimizin duvarlarında sesinin yankılanması, ağlaman, gülmen... Özlüyorum işte annecim! Gözlerinin gözlerime değeceği günü bekliyorum ve her gecen gün seni daha çok seviyorum meleğim ❤️ Ellerin ellerime değdiği gün tekrar doğacağım, ben o eli, o bakışı ve o kokuyu deli gibi özlüyorum. Seni çok seviyorum... "
Gözünün önü karardığında yazmayı bırakıp günlüğünü kapattı. İzne ayrılmıştı ve hamilelik kendini iyiden iyiye hissettirirken doğru karar verdiğine ikna olmuştu.
Odadan çıkarken karnına giren sancıyla olduğu yerde bir süre durup geçmesini bekledi. Daha sonra mutfağa geldiğinde Umut'un kahvaltı yaptığını görünce o da yanına oturdu.Çikolata kutusu önündeki ekmeklerle buluşmaya başladığında aynadaki görüntüsünü unutmuştu bile.
- Yakışmış
- Efendim?
Umut sweatin kapşonunu Doğa'nın başına geçirirken güldü.
- Sweat diyorum, yakışmış.
Doğa üzerindekini yeni hatırlayıp kapşonu başından geri indirdi.
Daha sonra bir şey demeden ekmeğine çikolata sürmeye devam etti.- Aşermelerin artık bitmiş olması gerekmiyor mu? Bir de çok çikolata yiyorsun
Doğa elindeki ekmeği masaya bırakıp, çikolata sürdüğü bıçağı da sertçe tabağa bırakıp Umuta dik dik baktı.
- Ne oluyormuş çikolata yiyince? Şişko sevmiyorsun anladık.
- Ne alakası var Doğa, çocuk kilo aldığında doğumun zorlaşacağını sen benden daha iyi biliyorsun.
Doğa bir şey demeden önündeki suyu içince Umut onun bu halini seyretmekle yetindi. Doğa'nın bitmek bilmeyen tiplerine artık anlam veremezken sinirle elinde ki çatalı tabağa bırakıp ayaklandı.
- Bana yetti bu kadar. Sana afiyet olsun!
Doğa Umut'un yaptığı şeyi umursamamaya çalışarak sofrayı kaldırdı. Tezgahı toparlayamadan yorulup sandalyeye oturdu. Daha sonra kendini incelemeye başlayıp bir yandan söylendi.
- Göbeğim var, biraz büyük evet. Ne kadarı sensin acaba annecim anlamıyorum ki.
Daha sonra bacaklarını ileriye doğru uzatıp geri indirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavipembemilena- TAMAMLANDI🌺
Teen Fiction"Seviyorum" dedi çocuk "Büyükler gibi mi" dedi kız Hayır" dedi çocuk "Gerçekten" Masum bir sevgiden aşka yolculuk edeceğimiz bir hikaye. Onların aşkını siz de çok seveceksiniz. Hastahaneye geldiğinde ilk iş kafeteryaya baktı. Kahvaltı etmemişti burd...