27.bölüm🧡

206 32 91
                                    

Keyifli okumalar
Gelsin oylar yorumlar 💜💜

Takvim yaprakları gün gün , ay ay eksilmeye devam ederken ettikleri duaları birbir yaşayan birbiri için atan o iki yürek sonunda mezun olmuş ve mesleklerini ellerine almışlardı. El ele verip zorlukları asmaktan korkmamis tedbir ve tevekkülle her zorluğun üstesinden gelmislerdi. Gücünü birbirinden alan kalpler sonunda çiçekler açmıştı.
Doğa uzmanlığını kadın doğum üzerine yaparken Umut çocuk doktorluğu üzerine yapmıştı. En yakın arkadaşlarının evlenmelerine de vesile olmuş muhteşem bir dörtlü olmuşlardı.

DOĞA'DAN

GÜNÜMÜZ

Haftanın son günüydü. Ve genellikle cuma günlerimiz söz yerindeyse yıkık bir modda geçerdi.
Hastahaneye girdiğimizde umutta bende polikliniğe doğru yürüdük.
Odama girdikten sonra bugünün sakin geçmesi için dua ettim. Bismillah dedim muayeneyi başlattım.

Bugün olumsuz giden hiçbir şey olmamıştı. Genellikle müjdeli haberler vererek güzel gelişmelerden söz ederek geçmişti.
Ta ki son hastanın ismini görene kadar.
"Tuğba Üstün" bu ismi okuduğumda boğazıma bir yumru oturdu.
Tuğbanın gebeliği geçen ay sonlanmıştı. Hamileliği riskliydi. Doğumu da erken doğum olmuştu. Elimizden gelen her şeyi yapmıştık ama o çocuğun yaşaması bir mucize olurdu. Bu meslek hayatımda ki ilk kaybımdı galiba ölsem de unutmayacaktım. Üstelik Tuğba tüp bebek tedavisi görerek yıllar sonra hamile kalmıştı.
Neden geldiği hakkında bir fikrim yoktu. Soracağı sorular olduğunu düşündüm. Randevusuna 5 dakika kalmıştı. Bu süre de umutu arayabilirim diye düşündüm.
- Alo umut benim 1 hastam kaldı senin işin bitti mi
-Bitti birtanem ben şimdi geliyorum yanına
Umutla konuştuktan sonra Tuğbanın ismini ekrana vermiştim ama gelen yoktu. Dışarı çıkıp baktığımda sonuç göstermek isteyen bir kaç hasta vardı. Onların sonuçlarına baktıktan sonra kimse kalmayınca çantamı almak için içeri girdiğimde kapı kapandı.
-Umutt diyerek arkama döndüğümde karşımda yabancı bir adam vardı
-S-sen kimsin. İmdaaaattt diye bağırmadan ağzımı kapatmıştı bile.
Kapının tıklatılmasıyla dikkati kapıya yönelince elini ısırmamla inleyerek çekti elini.
- Umuuttt
- Doğa, doğaaa iyi misin kapı kilitli... Ses ver Doğa
Ağzımı tekrar kapattığı için artık umuta cevap veremiyordum
Bir kaç omuz darbesinin ardından umut kapıyı kırıp içeri girmişti.

Napıyosun lan sen burda şerefsiz diyerek yumruk attı adama. Adam da anında karşılık verdi umuta. İkisinin de yüzü kanlar içinde kalmıştı.
-Umut, umut neolur bırak gidelim
-Doğa çık! çık buradan
-Umut sen gelmeden çıkmam bırak Allah aşkına
- DOĞA BİRDAHA SÖYLETME ÇIKK!!!!
Sesi o kadar yüksek çıkıyordu ki ilk kez bana sesini bu kadar yükseltmişti.
Daha fazla kalbimi kırmasını istemediğim için çıktım dışarı. Hastahane güvenliğini aradıktan sonra artık elimden sadece ağlayarak izlemek geliyordu.

Adam birden umutu bırakıp bana dikti bakışlarını. Arkamı dönüp gidecekken sözleriyle kaldım olduğum yerde.
"Senin yüzünden, her şey senin yüzünden.Yıllar sonra ilk kez çocuğumuz olacaktı. Baba diyecekti bana. Senin yüzünden öldü benim çocuğum diyerek bağırıyordu.
Aynız zamanda ağlıyordu.
Şimdi anlamıştım adamın kim olduğunu ve benimle olan derdini.
Hiçbir şey söylemeden çöktüm kapının önüne.
Ağladım, ağladım. ..
Zaten bu olayın etkisinden çıkmam epey zaman almıştı. Tam kendimi toplamışken bunları duymak gerçekten canımı fazlasıyla yakmıştı.
Ağladığımı gören umut artık öfkeden deliye dönmüştü. Ama artık adam umuta karşılık vermiyordu. Yere çökmüş senin yüzünden diyerek ağlıyordu.
- Allahın verdiği canı yalnızca Allah alır. Sen ne biçim bir adamsım lan diye bağıran umuta baktım. Benim yüzümden neyle uğraştığını düşündüm, utandım, sustum...

Mavipembemilena- TAMAMLANDI🌺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin