Bölüm 32

53 12 29
                                    






Keyifli okumalar dilerim...



Hayır, hayır bayılmamıştı.

Müdire Helena şu an kendini koltuğuna atmış, düşünüyordu. Uzun bir süredir tavana bakarak düşünüyordu. Diana ve bende oturmuş onun düşünmesini izliyorduk. Çünkü ona da hak veriyorduk. Bir anda böyle şeylerle karşısına gelmemiz şaşırtmış olmalıydı. Rahat rahat şoka girmesine izin vermiştik.

-Ne kadarını öğrendiniz?

Uzun süreli sessizliğimizi bölen Müdire'nin sorusuyla Diana'yla bakışmıştık.

-Hep birlikte konuşursak daha yararlı olur diye düşünüyoruz.

-Bu yüzden sorunuza cevap vermeyi reddediyoruz.

Müdire derin bir nefes verip gözlerini kapatmıştı. Daha sonra uzaktan bile hissedebileceğiniz bir yenilmişlik hissiyle yerinden kalkmıştı.

-O zaman kalkın, gidiyoruz. Victoria bunları konuşmak için iyi bir seçim değil ve şu an anneleriniz gelemez.

Diana'yla Müdire'nin dediklerini düşündükten sonra en doğrusunun bu olacağına karar vermiştik ve odasından çıkmak üzere olan Müdire'nin peşine takılmıştık.

Hep birlikte Victoria'dan çıkıp bir arabaya binmiştik. Arabayı Müdire kullanıyordu. Bu durum Diana'yla aramızda tuhaf bakışmalar yaşamamıza sebep olsa da ciddiyetimizi dağıtmamaya çalışmıştık ama bu garipti. Arabadaki tuhaf havayı elimi uzatsam tutabilecekmiş gibi hissediyordum.

Ufak yolculuğumuz Dianaların evinin önünde son bulmuştu. Hep birlikte arabadan inip eve yönelmiştik. Kapıyı açan Angelica teyze Helena'yı görünce oldukça sevinmiş gözüküyordu ama arkasında olan bizi görünce şaşkınlıkla Helena'ya dönmüştü.

-İçeri girelim, konuşacağız.

Helena'nın dediklerini kafasını sallayarak onaylayan Angelica teyze içeri geçmemiz için kapıyı iyice açmıştı. Üçümüz de içeri girip salona yönelmiştik. Diana ve annesi arasındaki bakışmalardan kıvılcım sesini duyabiliyordum. Diana böyle şeylere önem verirdi. Annesinin ondan böyle bir şey saklamış olması onu oldukça üzmüş olmalıydı. Ben ise bu durumda ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum.

Hepimiz salondaki yerlerimizi aldıktan sonra tekrar kapı çalmıştı. Angelica teyze hemen kapıyı açmak için kalkarken Helena "Alexandra olmalı." demişti ki dediği gibi gelen annemdi, geldiği hemen anlaşılıyordu. Çok konuşan tarafımı annemden aldığımı söylemiş miydim? Çünkü annemden almıştım.

Bir şeyler sormaya devam ederek Angelica teyzenin arkasından odaya giren annem, bizi ve Helena'yı görünce bir anda ciddileşerek "Bu da ne demek?" demişti.

Dediğine Diana ve ben gülerken arkamıza yaslanmıştık. Diana konuşmaya başlarken söylemek istediklerini devam ettirmiştim. Yeni eğlencemizi bulmuştuk. Eminim bir süre sonra sinir bozucu olmaya başlayacaktı ve bu sadece daha eğlenceli olmasını sağlardı.

-Biz de tam size bunu soracaktık.

-Tüm bunlar da ne demek?

Annem ve Angelica teyze de otururken Müdire Helena akademide sorduğu soruyu bir kez daha sormuştu.

-Ne kadarını öğrendiniz?

Helena'nın sorduğu soruyla Angelica teyze tedirgin bir yüzle  "Neyi öğrendiniz?" sormuştu. Annem de imalı ifedelerle ona katılmıştı.

-Öğrenecekleri bir şey mi vardı ki Helena?

Helena oflayarak onlara bakıp "Hiç kıvırmaya çalışmayın. Kesinlikle bir şeyler öğrenmişler ve sanırım korktuğumuz başımıza geliyor. Güçleri çok fazla, çok abartılı. İlgisini çekmiş olmalılar. Çoktan peşlerine düşmüş olabilir." demişti.

The StrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin