Bölüm 9

79 13 7
                                    








Keyifli okumalar dilerim...











"Sizce de bu kadar tesadüf, biraz fazla değil mi?"

Selene ve benim ruh eşi çıkmamızdan sonra başka bir odaya gelmiştik. Usta Albert bizimle gelmemişti. Giderken de daha sonra yanına uğramamı söylemeyi de unutmamıştı.

"Cidden çok garip oldu böyle arka arkaya ruh eşlerimizi bulmamız?"

Adam derin bir nefes alıp bize bakmıştı. Bakışları kesinlikle 'sizden bıktım' diyordu.

"Şöyle ki hani size ruh eşinizle herhangi bir karşılaşmanızda mühürlerin çıkabileceğini söylemiştim. Bunun nedeni mührün oluşması için belli bir mental enerjinin ortaya çıkmasının gerekmesidir. Diana ve Arron'un mühürlerinin çıkmasıyla oluşan mental enerji, Selene ve Alissa'nın mühürlenmesini tetiklemiş olmalı. Böyle şeyler daha önce de olmuştu."

Bu kadar oturmanın yeterli olduğunu düşünmüş olmalı ki Selene ayağa kalkıp bize bakmıştı.

"Kızlar bir sonraki dersiniz bu 'ruh eşi' meselesiyle ilgili olacak. Bugün böyle bir olay yaşamdığına göre Adam ile olan dersinize sonra devam edebilirsiniz. Yani bunları daha sonra konuşabiliriz. Sormak istediğiniz acil veya önemli bir şey var mı?"

İkimizde anlayışla onu onaylamıştık ama sonra aniden aklıma gelen şeyle merakla sormuştum.

"Acaba ne zaman gidebiliriz? Ailelerimiz bizi gezide sanıyor ve merak ediyor olmalılar. Gitmemiz gerek."

Selene'nin yüzüne sıkıntılı bir ifade hakimdi.

"Şimdilik odanıza dönün. Helena ile konuştuktan sonra size haber vereceğim." diye konuştuğunda ona gülümseyerek bakmıştım.

Diana "Hadi." diyerek beni de kaldırmış ve odamıza gitmek için kalkmıştık. Baksanıza şimdiden odamız demeye başlamıştık. Bariz bir kabullenişti bu. Biraz hızlı alışıyorduk sanırım.

Odaya giderken çok sessizdik ama ikimizde bu sessizliğin sadece odaya gidene kadar olduğunu biliyorduk. Tam da tahmin ettiğim gibi odaya girer girmez Diana'yla birbirimize bakmıştık.

"Oha,oha oha,oha!"

"Ne oldu lan az önce?!"

"Arron'un ne işi vardı burada?!"

"Ben nasıl Arron'la ruh eşi olurum ya?"

"Ben seninle ruh eşi oluruz sanmıştım!"

"Bende."

Kapı ağzında bağırarak konuştuğumuzu farkedince pencerenin önündeki koltuklara geçmiştik.

"Sence Arron'un özel güçleri varsa Amy'nin de var mıdır?"

Bir süre sorduğu soruyu düşünmüştüm ama sonra "Sence Amy böyle bir şeyi hiç açık etmeden durabilir mi? Sonuçta onun ne kadar boşboğaz, sakar ve alık olduğunu gayet iyi biliyoruz." demiştim.

"Amy'den bahsettiğine emin misin? Bana daha çok kendini anlatıyormuşsun gibi geldi."

"Şu an ciddi bir şey konuşuyoruz."

"Üzgünüm, sadece iyi bir arkadaş olup sana doğruları söylüyordum."

Sırıtarak konuştuğunda gözlerimi kısarak ona bakmıştım. Şu an sinirliden çok bir salak gibi gözüktüğümü biliyordum ama ne yapabilirim? Ona laf yetiştiremiyordum.

Biz sanki her şey normalmiş gibi birbirimizle didişmeye devam ederken kapı tıklatılmış sonra da hayvan gibi açılmıştı. Tamam, sanırım burada özel hayata saygı denen şey yoktu.

The StrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin