The Strange

Bölüm 35

Keyifli okumalar...

Daphne ve Diana arasında yaşanan tatsız şeylerden sonra gülerek ikinin ortasına oturmuştum. İkisinin bir araya gelmesiyle oluşan kaos hoşuma gitse de Adrian ile konuşmamız gerekiyordu.

-Geçen gün olanlar için tekrar hepinize teşekkür etmek istiyorum. Yardım etmeseydiniz şu an böyle olamazdım.

Adrian'ın minnetle söylediklerine karşı hepimiz önemli olmadığıyla ilgili bir şeyler gevelemiştik.

-Bir daha William aracılığıyla böyle bir şey yaparlar mı?

Diana'nın sorduğu soruyla merakla Adrian'a dönmüştüm.

-Yaralarımın halini gördünüz. Yani şu an onların gözünde pekte iyi bir durumda değilim. Bu yüzden bir daha yapacaklarını sanmıyorum. Sizden yardım isteyeceğim akıllarına gelmez, herhalde. Çünkü bir köstebeğim Mutatio için.

Adrian'ın bu durum yüzünden ne kadar üzüldüğünü görebiliyorduk. İsteyerek böyle bir şey yapmadığını anlayabilmiştik. Bazen istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalabiliyorduk, yani onu bu konuda yargılamazdık. Önemli olan şimdi ne yapmaya karar verdiğiydi.

Yandan Diana'ya bakmıştım onun da bana baktığını görmüştüm. İkimizde Adrian'la diğer meseleleri konuşmak için fırsat kolluyorduk. Diğerlerinin farketmediğini düşünürken Axel'in abartılı hareketlerle Daphne'ye seslenmesiyle küçük bakışmamızı yakaladığını anlamıştım.

-Neyse bugünlük bu kadar yeter. Gel biz odamıza dönelim, sana anlatacağım şeyler var Daphne.

-Ne anlatacaksın?

-Gel, gel anlatacağım.

Daphne bir şey anlayamazken Axel'in sürüklemesiyle odadan çıkmıştı. Gerçekten insanın zeki bir arkadaşının olması da bir başka oluyormuş. Hemen derdimizi anlayıp müdahale etmişti.

Onların çıkmasıyla Adrian gülümseyerek yerdeki minderlerden birine oturmuştu.

-Sanırım konuşmak istediğiniz bir şeyler var?

Kafamı sallarken söze başlaması için Diana'ya bakmıştım.

-Başta çok güzel karşılaşmalar yaşamasak da bizi uyarmaya geldiğin için teşekkür ederiz. Ayrıca ruh eşin için de çok üzüldük. Umarım iyidir.

Konuşmasından bile içimizdeki gerçek duygusalın kim olduğunu anlayabilirdi herkes.

-Benim yaralarım iyileşse de gerçek yaralar onda ve iyileşmesi için bir şeyler yaptıklarını hiç sanmıyorum. Keşke benimle gelebilseydi.

Adrian'ın oldukça üzgün bir şekilde söyledikleriyle kendimi tutamamış merakla "Neden seninle gelmedi?" diye sormuştum.

-Çünkü William, Mutatio'dan birine aşık oldu. Duygularının karşılıklı olduğunu anlamasıyla da güzel bir ilişkiye başladılar. Tabi Mutatio'da ne kadar güzel olabilirse bir ilişki...

-Yani hem seni kurtarabilmek hem de sevgilisini koruyabilmek için kendini feda etmeyi göze aldı. Böyle biriyle ruh eşi olmak, güzel olmalı.

Adrian, Diana'nın dediklerine kafasını sallarken "Öyle." demişti. Tüm bunlar olurken ikisinin garip garip bakışmasıyla boğazımı temizleyerek araya girme ihtiyacı hissetmiştim.

-Sormak istediğimiz bir şey daha var. Robert'ın çocukları hakkında ne biliyorsunuz Mutatio'da?

Sorduğum soruyla Adrian, kafası karışmış bir ifadeyle düşünmeye başlamıştı.