Bölüm 16

51 13 6
                                    







Keyifli okumalar dilerim...








Abim ve Ambrose'un ruh eşi çıkmasından sonra ders bitmiş, odalarımıza gidiyorduk. Diana ve ben gülerken abim hala kabullenemiyordu.

-Hayır, anlayamıyorum! Biz seninle nasıl ruh eşi olabiliriz!? Çok saçma kesin bir karışıklık oldu!

Ambrose, abime göre daha normal karşılamıştı. Hatta abim böyle şikayet ettikçe daha çok sırıtıyordu. Abimi duyunca kolunu omzuna atmış, bileğindeki dövmeyi göstererek "Oluruz, oluruz, çok güzel ruh eşi oluruz. Ayrıca kuzen çok iyi olmadı mı bu dövmeler? Aramızdaki mükemmel ilişkinin kanıtı! Sevinsene biraz! " demişti. Abimse sinirle Ambrose'u itip kolundaki dövmeyi ovuşturmaya başlamıştı.

-Bundan kurtulmalıyım!

Onlar böyle atışa atışa odalarına giderken bizde odamıza yönelmiştik. Odaya girince gülerek kendimi pencere önündeki koltuğuma atmıştım. Gülerek "Amrose'la abim sayesinde burası daha eğlenceli olacak gibi." dediğimde Diana pek de gülüyor gibi değildi. Merakla karşımdaki koltuğa oturmuştu.

-Boşver şimdi onları Alissa! Sen bana derste yaptığından bahset. Nasıl yaptın?

-Bilmiyorum ki! Derste Selene ile telepati yapınca sanki seninle de yapabilirmiş gibi hissettim. Sonra bir denemeliyim bunu dedim ve oldu.

-Hani telepati sadece ruh eşleri arasında olabilen bir şeydi? Sen nasıl benimle konuştun?

-Bilmiyorum. Aslında...
Diyerek şüpheyle Diana'ya bakmıştım. Belki de Diana da denemeliydi! O da yapabilirdi. Eğer Diana yapabilirse bu bizim ruh eşi olmasak da telepati yapabildiğimiz anlamına geliyordu ama bu ne anlama geliyordu?

Emin olmasam da heyecanla Diana'ya dönüp "Sende yap! Hadi sende dene!" dedim.

-Saçmalama Alissa! Nasıl yapayım?

-Ya ne demek nasıl yapayım!? Arron'la nasıl yapıyorsan öyle işte!

-Olur mu ki?

-Olur olur, hadi!

Bir süre emin olmak için yüzüme baksa da gerçekten yapmasını istediğimi anlayınca oflayarak koltuktan kalkıp yere oturmuştu. Bu derslerden gelen bir alışkanlıktı. Yeni olduğumuz için odaklanalım diye bu şekilde ruh eşlerimizle karşılıklı oturuyorduk. Kabul ettiğini anlayınca gidip karşısına oturmuştum.

Diana odaklanmak için sakinleşmeye çalışırken bende zihnimi diğer düşüncelerden arındırmaya çalışıyordum. Diana gözlerime bakarak odaklanmaya çalışırken çok heyecanlıydım. Uzun bir süre hiçbir şey olmamıştı. Diana'nın vazgeçeceğini hissedince uzanıp elini tutmuş, gözlerimi açıp kapamıştım.

Diana mesajı alınca gözlerini kapayıp kafasını eğmiş, derin bir nefes almıştı. Bir süre geçtikten sonra zihnimde Diana'nın "Alissa?" diyen sesini duymamla kafasını kaldırması aynı anda gerçekleşmişti. Gözlerimden belli olan mutlulukla güç kullandığı için mavi olan gözlerine bakarken o da gülümsüyordu. Gözlerim mora dönerken ona cevap vermiştim.

-Seni duyabiliyorum.

-Yapabiliyoruz.

-Evet yapabiliyoruz.

Kalkıp sevinçle sarılmış daha sonra saçma sapan dans etmeye başlamıştım. Diana da gülerek koltuğa oturmuştu. Bu bizim için çok güzel bir gelişmeydi.

Ben hala sırıtırken Diana "Bunu şimdilik kimseye söylemeyelim. Aramızda kalsın, belli etmeden de araştıralım ama daha önce olmuş mu böyle bir şey diye." demesiyle kafamı sallayıp "Tamam öyle yapalım." demiştim.

The StrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin