Bölüm 18

51 14 12
                                    








İyi okumalar...






-Galiba birkaç hücrem yanlış yerlerde, bayılacağım sanırım.

-Abartma Alissa!

Abimlerin yakınına ışınlanmıştık. Az ilerde, Adam ile birlikte bizi bekliyorlardı. Hafifçe koşarak yanlarına gitmiştik. Bizde gelince Adam'ın "Oyun bitti." anonsu bütün ormanda yankılanmıştı.

Diana ile mutluluktan sarılmıştık. O sırada abim saçlarımıza bakıyordu. Kaşlarımı çatarak "Hiç sorma bile!" demiştim. O, havayı kontrol edeni, bulmadan ışınlanmayacaktık işte!

Oyun bitmişti ama bizde bitmiştik. Arron ve Adam bir şeyler konuşuyorlardı. Onlara bakarak "Oyun bittiyse artık gidebilir miyiz?" demiştim. Adam önce bir şeyler söyleyecek gibi görünsede sonradan halimize bakıp "Tamam, siz gidin kızlar. Diğerleri benimle gelsin. Birkaç şey konuşmam lazım sizinle."
demişti.

***

Odamıza gelince yorgunlukla yataklarımıza uzanmıştık. Oyundayken bu kadar fark etmiyordu insan yorulduğunu. Beynimde filler yine oynaşmaya başlamıştı.

-Ne yaşadık biz bugün?

Sessizce sorduğum soruya Diana çekerek cevap vermişti.

-Bir yerden sonra takip edemedim.

-Uyusak mı biraz acaba? Kafamı kesip atmak istiyorum çünkü.

-Uyuyunca geçeceğini sanmıyorum. Hem uyuyamazsın Alissa daha ne haltlar karıştırdığını anlatman lazım bana.

Diana'yı duyunca oflayarak yatakta doğrulmuştum. Diana uzanmaya devam ederken kalkıp üstümü değiştirmiştim. Zaten yorgundum, rahat bir şeyler giymem lazımdı şu an.

Üzerimi değiştirince penceremizin önündeki koltuklarımıza geçmiştim. Diana da yanıma gelip diğer koltuğa uzanmıştı.

-Bir şeyler karıştırmıyorum aslında. Sadece anlamaya çalışıyordum. Önce nereyi anlatsam bilemiyorum ki?

-Ay sanki devlet sırrı açıklıyorsun Alissa anlat işte!

-Tamam. İlk astral seyahatimde sana Arron'u gördüğümü söylemiş miydim?

-Evet ama detay vermemiştin.

-Çünkü zaten detayları bilmiyordum. Aslında hala bilmiyorum ama birkaç şeyden şüpheleniyorum.

-Ne gibi? Anlat bakalım.

-Bu gördüğüm adam, Müdire Helena ve Selene'den daha güçlü, ayrıca oldukça garip. Arron'la konuştukları odaya girince hemen orada olduğumu farketmişti. Oysa Selene'nin beni farketmesinin tek sebebi ruh eşi olmamız. Hatırlıyorsan bir kere de Victoria'nın kurucularını görmüştüm. Onlar gibi pelerin giyiyordu ama daha değişikti. Hem de o koridorlar Victoriadakilere benzese de farklıydı.

-Yani sen diyorsun ki "orası Mutatio olabilir" ?

-Evet, öyle düşündüm ama sonra bugün Arron akademiler arası yarışma dediğinde seçenekler çoğaldı. Başka akademiler varsa Mutatio olma olasılığı düşüyor.

-Selene ile ne konuştun peki bugün?

-"Eğer dışarıda özel olan birini görürsek farkedebilir miyiz?" diye sordum. Eğer güçlerini kullanıyorlarsa farkedebileceğimizi söyledi.

-Sordun çünkü cafede Arron da bizimleydi. Ayrıca sen gücünü kullanmıştın.

-Evet.

-Zaten cafedeki olayın üzerinden çok zaman geçmeden Mutatio tarafından farkedilmiştik. Sende Arron'un onlarla bir ilgisi olabilceğini ve bizi söyleyebileceğini düşündün.

The StrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin