Keyifli okumalar 🙏💜
Bakışlarımı Usta Albert'ın üzerinde tutarken "Nasıl yani?" diye soran Diana'yı cevaplamıştım.
-Bilmiyorum ama sanki daha önce de böyle hissetmiştim birkaç kere.
Usta Albert oldukça düşünceli gözüküyordu.
-Bundan emin misin Alissa?
-Eminim.
Gerçekten oldukça emindim. Ara sıra tıpkı böyle zihnime bir ağırlık çöküyordu. Tabi ben bunları sadece öylesine bir ağrı gibi düşünüyordum, yorgunluktandır falan deyip geçiyordum. Ancak şu an asıl nedeni anlayabilmiştim.
-Biri zihnine girmeye çalışmışsa bu kişi Mutatio'dan olabilir ancak başka biri olma ihtimali de var. Eğer Mutatio'dan ise sizden uzun zamandır haberdar olduklarını gösterir yada en azından Alissa'dan.
Diana'nın da kaşları çatılmış, düşünceli gözüküyordu. Aniden Usta Albert'a dönüp "Eğer bizden haberleri varsa ikimizin de zihnine girmeye çalışmazlar mıydı? Ben daha önce böyle bir şey yaşamamıştım." demişti.
-Peki ya Mutatio'dan değil ise?
Usta Albert sıkıntılı bir nefes alıp "Bilmiyorum, her iki ihtimal de olabilir. Bu konuyu Helena'ya bildireceğim. O biraz araştırıp arkasında önemli bir şey var mı yok mu öğrenir. Şimdilik fazla takmayın kızlar. Evet, şimdi dersimize geri dönecek olursak ikinizin de zihinsel enerjileri oldukça kuvvetli. Henüz kullanamıyor olsanızda zihinsel korumanızın diğer yeni gelenlere göre daha güçlü olduğunu söylemeliyim. Kolayca bu dersi öğreneceğinizi düşünüyorum. Dersi bugünlük burada bitirelim. Bir dahaki ders için size haber veririm. Gidebilirsiniz."
Usta Albert'ın sözlerinin bitmesiyle bizde ayaklanmıştık. Odadan çıkıp odamıza yönelmiştik.
"Bir şeyler öğrendikçe arkasından garip garip şeyler çıkıyor. Acaba derslere girmesek mi?" dediğimde Diana tek kaşını kaldırıp " Ciddi misin?" demişti.
-Tabiki ciddi değilim. Meraktan kendi kendimi yerim, o yüzden uzun bir süre buradayız.
"Biliyordum. Acaba Derek nerede?" dediğinde odamıza gelmiştik bile. İçeri girerken bir yandan da ona cevap veriyordum.
-Bilmem birazdan gidip Daphne'ye sorarız.
Odaya girdiğimizde yatağıma uzanmış abimi görmemle Diana'ya doğru "Gitmemize gerek yokmuş." diye mırıldanmıştım. Sonra abime dönüp "Sana oda vermediler mi? Kalk oradan." demiştim.
-Verdiler ama sizi beklerken dinleneyim dedim. Bu test beni çok yordu.
Diana abime göz devirmiş "Sanki biz o teste girmedik Derek, yaptığın tek şeyin oturmak olduğunu biliyoruz. Nasıl otururken yorulmayı başardın?" demişti.
Pencerenin önündeki koltuklara otururken "Gerildim çok, gerilince yoruluyorum." diyen abime bir yastık fırlatmıştım. Yastığın suratına gelmesiyle sinirli durduğunu düşündüğü ama salak gibi durduğu bakışlarını bana yöneltmişti. Biz böyle aramızda atışırken odanın kapısı aniden açılmış ve Daphne içeri girmişti.
"Birinin bu kıza kapı çalmayı öğretmesi lazım." diye mırıldanan Diana'yı duyunca kıkırdamama engel olamamıştım.
Daphne abartılı hareketlerle ayağa kalkmamızı söylerken"Hadi kalkın, oturmaya mı geldiniz? Sizi sıkıcı hayatınızdan kurtarmaya geldim." demişti. Diana ise göz devirip "Sıkıcı mı? Şu yaşıma kadar yaşadığım aksiyon dolu onların toplamından kat kat fazlasını sizle tanıştığımdan beri yaşıyorum. Kimse hayatıma sıkıcı demesin." demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Strange
Ciencia FicciónGizli bir şirket... Tehlikeli bir deney... Genetiği değişen çocuklar... Telekinezi, ışınlanma, görünmezlik... Aşk, sevgi, dostluk... Tüm bunları içinde barındıran olayları öğrenmek ve her şeyi onlarla beraber keşfetmek istiyorsan sende okumaya başla...