Keyifli okumalar dilerim.😇💜
Aniden sarsılarak uyanmıştım. Bu ikinci kez oluyordu. İlk seferinde sıkıntılı bir durumda olduğumdan üzerimde böyle büyük bir etkisi olmamıştı. Ancak şimdi oldukça dehşet verici geliyordu.
Yatakta doğruldum. Kolayca geri uyuyabileceğimi sanmıyordum. Merak ettiğim bir sürü şey vardı ama daha bu rüyalardan kimseye bahsetmemiştik. Bir şeyler sorup öğrenemiyordum.
Uzun bir süre uyuyamamış sabaha karşı uyuyakalmıştım. Ancak o da fazla uzun sürmemiş, Diana tarafından uyandırılmıştım. Bıkmış sesinden beni uzun süre uyandırmaya çalıştığı belli oluyordu.
-Alissa! Kalksana artık ya! Daha kış gelmedi bu neyin uykusu!?
Kafamı ısrarla yastığa gömemden dolayı boğuk çıkan sesimle "Bana kış geldi, bırak uyuyayım biraz daha." demiştim. Ne söylediğimi anlayıp anlamadığını bilmiyordum. Sadece azıcık daha uyumak istiyordum.
-Ne saçmalıyorsun, kalk artık!
Üzerimdeki örtüyü çekiştirmeye başlamasıyla oflaya puflaya kalkmaya çalışmıştım.
-Kalkıyorum tamam ya, hadi sen git bir yerden bekliyorlardır seni.
-Keşke güzel bahaneler bulabilsen! Kalk! Daphne gelir birazdan. Hem sen uyumadın mı, neden uyanmıyorsun?
Cevap vermeme izin vermeden çalı süpürgesine dönmüş saçlarımı yüzümden çekip "Gözlerin de şişmiş
Söyle bakalım neden uyumadın?" diye sormuştu. Bomba sorunun gelmesiyle, gözlerimi tam açamasamda, yatakta doğrulmuştum.-O günki gibi bir rüya gördüm yine. Bu sefer Selene ve Müdire Helena vardı.
-Başka?
-Dün Daphne bizi gezdirirken yönetim kısmında kahverengi, çift kanatlı bir kapının önünden geçmiştik hatırladın mı?
Biraz düşündükten sonra "Evet, hatırladım." demişti.
-İşte Müdireyle beraber oraya girdim. İçerisi karanlıktı baya yüzlerini göremedim ama bir masanın etrafında beş kişi vardı. Yani sanırım beş kişiydi tam göremedim. Toplantı gibi bir şeye başlayacaklardı. Ayrıca Selene de oradaydı. Selene bana baktığında uyandım işte.
-Sana baktığında mı?
-Evet. Pelerinli adam gibi tam benim olduğum yere baktı. Oysaki Müdire benim yanımdan öylece geçmişti.
-Geçen sefer gördüklerin gerçekti. Acaba bunlarda mı öyle?"
-Belki de Selene'ye bunları söylemeliyiz. O bir şeyler biliyordur.
-Bencede söylemeliyiz. Zaten Selene ilk geldiğimiz zaman auralarımızın çok güçlü olduğunu ve iki güce sahip olabileceğimizi söylememiş miydi? Belki bu da senin ikinci özel gücündür.
Diana'yı kafamı sallayarak onaylamıştım. O sırada Daphne içeri girmişti. Ben takmayıp yataktan kalkmıştım. Diana ise "İyi alıştı bu içeri aniden girmeye!" diye söyleniyordu. Ben elimi yüzümü yıkamaya giderken Daphne'ye "Az sonra hazır oluruz. Bu seferki ders kime?" diye sormuştu.
-Bu seferki dersiniz Selene'ye ve ayrıca sen biraz acele et Alissa. Selene senin çabucak gelmeni söyledi.
Daphne'nin dedikleriyle Diana'yla göz göze gelmiştik. İkimizin aklından da benzer şeylerin geçtiğine emindim. Selene'nin beni acele çağırışının arkasındaki nedenin gece gördüğüm rüya ile ilgisinin olabilme ihtimalini tartıyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Strange
Science FictionGizli bir şirket... Tehlikeli bir deney... Genetiği değişen çocuklar... Telekinezi, ışınlanma, görünmezlik... Aşk, sevgi, dostluk... Tüm bunları içinde barındıran olayları öğrenmek ve her şeyi onlarla beraber keşfetmek istiyorsan sende okumaya başla...