Bölüm 7

94 12 2
                                    







İyi okumalar...






Odaya girdikten sonra hemen konuşup içinde bulunduğumuz durumu değerlendirmek istesek de oldukça yorgun ve uykusuz olduğumuzdan, konuşamadan uyuyakalmıştık. Birkaç saat uyuduktan sonra uyanmış, pencerenin önüne çektiğimiz koltuklara oturmuştuk. Konuşmalıydık ama ikimizde önce hangisinden başlasak bilemiyorduk.

En sonunda konuşmayı başlatan Diana olmuştu.

"Tamam, adamlardan kaçtık da burada kalamayız daha fazla. Telefonlarımız bile yanımızda değil. Ailelerimiz bize ulaşamayınca ne olacak? Onlara bu durumu nasıl açıklayabiliriz ki?"

Kesinlikle çok haklıydı. Burada kalmak istesek bile ailelerimiz eninde sonunda evde olmadığımızı farkedip panikleyeceklerdi. Polise falan giderlerse bu işin sonu nereye varırdı hiç bilmiyordum ama boka batacağımız kesindi. Bu durumu nasıl açıklayabilirdik ki?

"Bilmiyorum Diana. Acaba Daphne'den telefon isteyip abimi mi arasak? O bize yardım edebilir belki veya en azından bizimkileri oyalar."

"Abini arayıp ne diyeceğiz? 'Bizim özel güçlerimiz varmış. Gecenin bir vakti evden kaçmak zorunda kaldık. Bizi merak etmeyin. Gizli bir örgütte saklanıyoruz şu an.' Sana mantıklı geliyor mu bu, Tanrı aşkına?!"

"Peki senin aklına daha iyi bir fikir geliyor mu?"

Sıkıntılı bir nefes vermiş ve bir süre düşünmüştü. Ben ise boş bakışlarla pencereye dönmüştüm. Bir süre sonra aniden heyecanla bana dönmüştü.

"Tamam abini arayalım. Hatırlıyor musun dün gece okul gezisi için yola çıkılacaktı? Bizde son anda okul gezisine katılmaya karar verdiğimizi ve senin bir salaklık yapıp telefonlarımızı evde unuttuğunu söyleriz. Sonuçta kimse senin bu salaklığını garipsemez. En fazla geziye gideceğimizi önceden söylemediğimiz için azarlarlar."

Aniden ayağa kalkıp Diana'nın üstüne atlamış, onun çığlıklarını görmezden gelerek alnından öpmüştüm. Nasıl da bütün sorunu çözmüştü canım arkadaşım. O beni kendinden uzaklaştırmaya çalışırken ben ona sıkı sıkı sarılıp boğmaya çalışıyordum.

"Sen varya dünyanın en zeki arkadaşısın! Bana salak demeni bu yüzden görmezden geliyorum. Nasıl da mükemmel bir plan buldun sen öyle?"

Ben yanaklarını sıkıp ona bebek muamelesi yaparken en sonunda dayanamamış bağırarak beni koltuktan atmıştı.

"Alissa! Ne yapıyorsun ya?! Tamam biliyorum, çok mükemmelim ama ne bu vıcık vıcık hareketler!"

"Ne var?! Sevgi göstereyim demiştim! Gitti, popom gitti! Az yavaş ama bende insanım!"

Diyerek onun gibi bağırmıştım. Sinirlenince hayvan gücü geliyordu bu kıza. Acıdı ama ya... Ağlamaklı suratımla ona bakmış, ona dil çıkarıp yerden kalkmış ve önceden oturduğum koltuğa oturmuştum.

"Hiç sanmıyorum. Kim sana insan olduğun yalanını söyledi bakayım?"

"Ya! Çıldırtma insanı, iki sevelim dedik diye hem kıçımı kırıyorsun hem laf sokuyorsun! Nasıl arkadaşlık bu sorarım size ey ahali?"

"Köpek mi seviyorsun? Ne o tavırlar öyle!"

Karşılık versem daha da uzatacağını bildiğimden ona tekrar dil çıkarmakla yetinmiştim. Konuyu zaten yeterince dağıtmıştık, bari suyunu çıkarmayalım.

"Diana şimdi bizim gerçekten öyle güçlerimiz mi var? Hala inanasım gelmiyor."

"Işınlanmak ve ben mi? Bana da çok imkansızmış gibi geliyor ama biliyorsun bir yandan da olabilirmiş gibi geliyor. Yani önceden başımıza gelenler..."

The StrangeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin