2.9

957 119 208
                                    

"Bana yürümeyi öğreten sizdiniz
Koştum diye kızıyorsunuz
Bana aşkı öğreten sizdiniz
Şimdi de nefretimden korkuyorsunuz,,

"Bana yürümeyi öğreten sizdiniz Koştum diye kızıyorsunuz Bana aşkı öğreten sizdiniz Şimdi de nefretimden korkuyorsunuz,,

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

iyi okumalar melek

Ne kadar daha düşeceğimi bilmiyorum. Ne kadar daha kalkmak zorunda kalacağımı da...
Bildiğim tek bir şey var. Güçlü olmak zorunda olduğum. Eğer ben güçten düşersem beni tamamen bitirmek için sırada bekleyen insanlar var.

"Bunu yapmak zorunda değilsin."

Üstüme geçirilen elbiseden ayırdım gözlerimi. Rowoon başımda duruyordu. Ona ufak bir gülümseme verdim.

"Yapmak zorunda olduğum için değil."

O pisliğe sağlam bir yumruk geçirmek için...

"Biliyorsun ki Kralım davete gitmek gerekir"

Rowoon kafasını sallarken düşünceliydi. Onu fazla yoruyordum. Sürekli benimle uğraşmak zorunda kalıyordu. Ya ikide bir ağlıyor ya da krallıkta çıkan  sorunları çözemiyordum.

Herkese yük olmaktan başka bir şey değildim.

"Kraliçem elbiseniz hazır"

Kadınlara teşekkür ettim ve onlar çıkar çıkmaz Rowoon'un yanına ulaştım.

"Sana çok yük oluyorum. Üzgünüm"

Beni kendisine çekti ve yanağıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Tanrı şahit ya senden gelen yükler yük değil bana"

Derin bir nefes alırken içimde Tanrı'ya dua ettim. Gülümsedim.

"Onları daha  fazla bekletmemek gerek. Hadi gidelim"

Zenon hala hatırladığım gibiydi. Sessiz, içine kapanık ve karanlık... Tıpkı Taenin Zalim gözleri gibi.

Atlı arabamızdan indik. Rowoon hemen elini belime sarmış ve beni kendine çekmişti. Gergindi. Bunun nefes alışından bile hissedebiliyordum.

"Buraya gelmek zorunda olman beni deli ediyor"

Bende elimi kibarca onun beline attım.

"Sakin olun  Kralım. Davete icabet edip katıldık. Burası benim gözümde alınacak topraktan öte bir yer değil"

Kapıdaki uşağı tanıyordum. Seyisi, hizmetçileri, prensesler ve prensleri...

Burası benimdi. Her bir santimetresi bana aitti. Çocukluğum, gençliğim, anılarım ve içindeki her şey bana aitti. Bu duvarlarda benim nefeslerim kazılıydı. İçimdeki öfkeyi bastırmaya çalışarak ilerledim.

"Adınızı öğrenebilir miyim hanımefendi?"

Yüzümde Melek desenli bir maske olduğundan bu sorusunu kafama takmadım. Gülümsedim.

𝙶ü𝚕 𝚅𝚎  𝙿𝚛𝚎𝚗𝚜  *𝐤𝐢𝐦 𝐭𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin