51

479 48 48
                                    

bölümdeki kim taehyung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bölümdeki kim taehyung



İYİ OKUMALAR MELEĞİM <3

Bakışlarım beyaz ve pembe süslemelerle dolu olan çevremde gezindi. Annemin ve babamın düğününde yürüdüğü yolda yürüyordum. Annem kadar güzel değildim, onun kadar özelde değildi benliğim ama şimdi aynı mermerin üzerinde zamana meydan okuyorduk. Ben Kraliçe YeSeo'nun kızıydım. Kibarlığı ve güzelliğiyle herkesin konuştuğu kraliçenin savaşçı kızıydım. Yüzümdeki kara lekeyle annemin zerafetine gölge düşürüyordum ama attığım adımlar yeri oynatıyor, gücüm karşısında herkesin boyun eğmesine neden oluyordu. 

Krallığın ünlü terzisi annemin gelinliğini benim bedenime uygun hale getirmişti. Şimdi ellerim onun güzelliğine sarılmıştı. Merdivenden inerken elimi tutan bir babam ya da aşağı indiğimde beni göz yaşları içinde izleyecek bir annem yoktu belki ama merdivenin sonunda beyazlar içinde beni bekleyen bir Tae vardı. 

Eskiden Jimin ve benim koştuğumuz avlu şimdi insanlarla doluydu. Dünyanın her yerinden gelen bin bir türlü insan durmuş beyazlar içindeki Tae'ye bakıyordu. Sol omzunda savaşçı olduğunun kanıtı olan onur rozeti, sağ tarafındaysa kral olduğunu gösteren armaları vardı. Kahve saçları biraz uzamıştı ve bir kısmı omzuna dökülüyordu. Yüzünün sadece yarısını görüyordum ama dudağındaki hafif pembelik, gözlerinin üzerinde parlayan hafif şeftali rengi bu uzaklıktan bile nefesimi kesmişti. Saçları dalgalandırılmıştı. O kadar güzel şekilde aşağı dökülüyordu ki onun bir kasırgayı andırdığını düşünmeden edememiştim. Sanki bir fırtına onun bedeninden yola çıkıyordu ve bana çarpıp olduğum yerde sallanmama neden oluyordu. Kelimenin tam anlamıyla eşsizdi. 

Kapının önünde durdum. Tae de bana doğru döndü. Ağzı hafif aralanırken gözleri üzerimde gezindi. Ellerim gelinliğime dolandı. 

''Bana yardım et anne'' 

Sanki anneme dokunuyormuş gibi gelinliğime sardım ellerimi sıkıca. Bir basamak aşağı indim. Ya rezil bir yürüyücüydüm ya da Tae'nin bana bakan kehribar rengi gözleri beni büyülemişti. Attığım her adımda tanrı şahidim olsun kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Ayaklarım titriyordu. O kadar zor nefes alıyordum ki bayılabilirdim. Bayılırdım ama nedeni karşımdaki eşsiz adam olurdu. 

Son basamakta durdum. Tae önümde tek dizi üzerine indi. Kafası yerdeydi. Bana bakmasını istiyordum. O kehribarların gözlerimden içeri girmesini ve beynime kazınmasını istiyordum. Nefes aldım. 

''Kalk'' diye fısıldadım. Dudaklarını öpmek ve onunla sabahlara kadar vakit geçirmek istiyordum. Onun bedenimin her yerine işlemesine izin vermek istiyordum. Dudaklarının her hücreme dokunmasını istiyordum. Benim olmalıydı ve bende onun olmalıydım. 

𝙶ü𝚕 𝚅𝚎  𝙿𝚛𝚎𝚗𝚜  *𝐤𝐢𝐦 𝐭𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin