3.5

756 102 72
                                    

kuğu ve karganın hikayesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kuğu ve karganın hikayesi

Ellerim yeniden sayfalarda gezindi. Ezbere bildiğim kelimelerde dolaştı gözlerim. Yüzüme yine o sevecen gülümseme yerleşti. Hayatımdaki her şey altüst olmuş olsa da her şey değişmiş olsa da ben yine bendim. Elimde kilolar  ağırlığındaki kılıcı sallarken hala ellerim yıllanmış sayfalar kokuyordu. Acıdan ağlarken hala kalbimde derin bir mutluluk vardı.

Yapmayı planladığım şey tamamen gövde gösterisiydi. Saray'da ajanları olduğunu bildiğim Kraliçe Gwang için basit bir gövde gösterisi...

Tae bütün gece kapımda yatmış ve ağlamıştı. Benim ölmemi istemediğini, bana bir şey yapmadığını söyleyip duruyordu. Bir ara kapıyı açmak istedi ama vazgeçti. Bütün bunları biliyordum çünkü bende kapının diğer tarafında sessiz göz yaşları eşliğinde onu dinliyordum.

Tae ve ben madalyonun iki yüzü gibiydik. Hep bir  arada ama asla kavuşamayan iki taraf... bir tarafında  değerini artıran bir yüz diğer tarafındaysa değerini azaltan bir rakam...

Ona aşık olduğumda daha sekiz  yaşına yeni girmiş bir prensestim. Saray'a geldiğinde, bana o gülümsemesini sunduğunda sanki kalbimde bir kuş havalandı ve deli gibi gökyüzünde dönmeye başladı. Aynı anda hem nefes alamıyor hemde ilk defa nefes alıyor gibiydim.

Kafamı kağıtlardan kaldırarak yanıma yaklaşan Jeongguk'u izledim.

"Kraliçem, bugün epey yorgun görünüyorsunuz. İsterseniz evrak işlerini ben hallederim. Siz dinlenmeye gidin"

Nasıl dinlenecektim ki? Beni ne dinlendirirdi?

Uyumak mı?
Şu son üç aydır sürekli kabus görerek uyandığım için bu ihtimali çoktan eleyebiliriz.

"Rowoon nerede?"

Aklıma ilk defa o gelmişti. Bir haftadır yüzünü doğru dürüst gördüğüm yoktu. Saray'da durmuyordu. Dursa bile benden sürekli kaçıyor gibiydi.

Jeongguk kibarca omzunu silkti. Rowoon'u kullanıyor gibi hissetmeye başlamıştım. Sanki kötü olduğumda yanımda olmak zorunda olan biri gibiydi sadece. Ona karşı hissettiğim şey aşk değildi. Bundan emindim.

"Saray'a gelirse bana haber yolla"

Aşağıda olacağımı belirterek oradan ayrıldım. Atımın üstüne atladım ve sırtımdaki yayı elime aldım. Oku yerleştirip tek gözümü kapattım. Hedef karşımdaydı.

Yayı gerdim ve bütün kuvvetimi iki parmağın arasına vererek oku çekip serbest bıraktım.

sahi, ben abimi öldürmüştüm değil mi? hemde iki kez

𝙶ü𝚕 𝚅𝚎  𝙿𝚛𝚎𝚗𝚜  *𝐤𝐢𝐦 𝐭𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin