𝙶ü𝚕 𝚅𝚎 𝙿𝚛𝚎𝚗𝚜 *𝐤𝐢𝐦 𝐭𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠

3.4

Bir zamanlar koştuğum kırları özlüyorum. Bir zamanlar bana sıcak gülümsemesini sunan abimi özlüyorum. Bir zamanlar her koşulda yanımda olan babamı özlüyorum. Bir zamanlar beni güldüren Rowoon'u özlüyorum. Bir zamanlardaki gibi yaşamaya özlüyorum.

Ter içinde uyandım. Yeniden kabus görmüştüm. Her gece olduğu gibi... Elimi göğsüme koydum. Nefes nefeseydim. Ayağa kalktım ve hızla balkonun kapısını açıp oraya çıktım.

"Hoh *nefes verme efekti*"

Elimle kalbime yavaşça vurdum ve balkonun kenarına oturdum. Kalbim bu aralar pek iyi değildi. Sanki üstüne tonlarca yük varmış gibi acı çekiyordu.

Bakışlarım arkamdaki odaya döndü.

Burası benim eski odamdı. Burada her gün oturur Tae'yi düşlerdim. Şu an ne yapıyor? Nasıl hissediyor? Derdim. Bana aşık olsun diye Tanrı'ma göz yaşı dökerdim.

Derin bir nefes aldım.

"Yıldızlar, bana şahitlik etmeliydiniz"

Bakışlarım gökyüzündeki binlerce yıldıza gitti. Onlara gülümsedim.

"Beni o zaman bu yoldan döndürmeliydiniz"

Elimi ileri uzattım ve tek gözümü kapatarak onlara dokunduğumu hayal ettim. Bu yeniden kalbimdeki  yıldızları çıkarmıştı. Eskisi gibiydim. Masum,güzel,aşık olduğum zamanlardaki gibi.

"Ona kalbimi vermemeliydim. Ona ruhumu teslim etmemeliydim."

Kapıda birinin hareket ettiğini duydum. Yüzümdeki gülümseme silindi.

"Beni dinlemeye utanmıyor musun?"

Tae ellerini göğsünde birleştirerek yanıma geldi ve hemen yanıma oturdu.  Gülümseyerek bir elini yıldızlara doğru uzattı.

"Bu yıldız hep sen oldun. Savaşırken, uyumadan önce, mutluyken, üzgünken hep ona baktım"

Onun gösterdiği yıldıza baktım. Kuzey Yıldızına... Bakışlarımı ondan kaçırmadan önce homurdandım.

"O Kuzey Yıldızı"

Bana doğru döndü.

"İnsanlar eskiden onunla yol bulurlarmış, sende benim aradığım doğru yolumdun."

Ayağa kalktım.

"Odama izinsiz girmek  size yakışmıyor Kral. Lütfen şimdi çıkın"

Kafasını salladı.

"Biliyor musun Jae? Eski zamanları özledim. Seni düşlediğim zamanları. O zamanlar daha güzeldin"

Kaşlarım havaya kalktı. Onu durduracak laflar döküldü dilimden.

"Sende benim hayalimde beni hiç aldatmıyordun. Bana ihanet etmiyordun Tae"

Bana tamamen döndü.

"Ben seni  aldatmadım Jae. O salak prensesten bahsediyorsan eğer-"

Kafamı hayır anlamında salladım.

"Ondan bahsetmiyorum"

Bir şey demek için ağzımı açmıştım ki kalbime adeta bir ok saplandı. Ellerim hızla tutunacak bir yer aradı. Olduğum yerde sallandım. Tae endişeyle yanıma koşmuş ve beni sarmıştı.

"Jae... İyi misin?"

Kafamı evet  anlamında salladım ve kollarından kurtuldum. Nefes alamıyor olsamda ondan uzaklaştım.