•yetişkin içerik bulunur[ şiddet ve korku öğeleri]
• Elleri kanla kaplı adamın aşkı ne kadar güvenilirdi pembe gülün yanında?
~Zalim kral ve Pembe gülün hikayesi
Başlangıç tarihi: 07/04/20
*kitap kapağı için @seffafgolge'ye çok teşekkür ederim
...
hadi yine iyisiniz hxjsjksx bugün de boş günümdü hemen yazayım dedim.
İYİ OKUMALAR MELEĞİM 🌸
artık bahar zaman geldi mi dersin mutlu olmanın zamanı seninle sonsuza kadar mutlu kalacağım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Açıkçası savaşlardan nefret ediyorum. İnsanların ölmesinden, ailelerini yalnız bırakmalarından nefret ediyorum. Krallarım savaştayken Saray'da kalıp dört dönmekten de nefret ediyorum.
"Kraliçem... affınıza sığınarak soruyorum. Kral Jeongguk"
Bakışlarım Heirun'a dönünce sustu. Bende konuşmaya devam etmesini belirten bir gülümseme verdim ona.
Ben prasya'ya ilk gittiğimde yanımda Heirun da vardı. Tahmin ettiğim kadarıyla o zamandır birbirlerinden hoşlanıyorlardı. Aslında Jeongguk bunu bana açıkça söylemişti. Hatta Heirun'i isteyen bir prens olursa onu öldüreceği için benden özür dilediğini bile hatırlıyorum.
"Yani... Kraliçem ben daha önce hiç savaşa giden birini beklemedim. Sadece... sadece böylece duracak mıyız? Hiçbir şey yapmadan"
Cümlesini bitirmeden önce karnıma baktı ve sustu. Bende hafifçe gülümsedim. O sırada kafasını masaya gömmüş oturan Chae'yi gördüm. Prens Wook savaşa katılma konusunda ısrar etmişti.
Derin bir nefes aldım. Sanırım üç aşık kadın olarak daha fazla bu dört duvar arasında kalamazdık.
"Diyorum ki Savaşa yardım mı etsek?"
Heirun'ın bakışları anında karnımı buldu ve kafasını hızla sağa sola salladı.
"Kraliçem siz hamilesiniz, olmaz."
Chae de aynı şekilde kafasını salladı. Ayağa kalktım.
"Ben kraliçeyim ben ne dersem o olur. Hadi kalkın. Biz boş boş sevdiğimiz adamları bekleyecek kadınlar değiliz. Bu halimle savaşamayacağımı biliyorum ama"
Yandan bir gülümseme sundum onlara.
"Savaşmak için ellerimizin kılıç tutmasına gerek yok. Bize beyinlerimiz yeter"
İkisi birbirine baktı ve ben kapıdan çıkarken bana yetiştiler. Gülümsedim.
"Ah. Dur. İlk defa savaşa gidiyorum. Nasıl yürümeliyim?"
Heirun omuzlarını kaldırdı aynı anda tek kaşısa kalkmıştı. Chae ve ben buna gülümsedik.
"Nasıl yürümen gerektiği pek önemli değil tatlım. Sen her halinle eşsiz görünüyorsun"