Benefits Of Being A Nerd

2. Bölüm ❝Sen Kimsin?❞

Yeni bir bölümle geldim. Baekhyun bugün askere gitti falan çok üzgünüm. Yazım hatalarım için üzgünüm. Kontrol etme şansım olmadı. Bu haftaki son bölümüm. Neyse iyi okumalar.

Kelime sayısı: 1805

Baekhyun içeri giren hizmetçileri izledi. Hepsinin surat ifadelerinden okunan his bariz hoşnutsuzluktu. Hoşnutsuzluğun yanında meraklı bakışlar atan da vardı. Baekhyun eski olduğu çıkardığı tiz sesten belli olan koltuğuna yayılarak esnedi. Hizmetçilerin hala kendisini izlediklerini görünce kaşlarını çattı.

"İsterseniz çay ikram edebilirim? Ne duruyorsunuz? Temizlemeye başlayın." Baekhyun'un emri ile hizmetçiler hareketlenmeye başladı. "Bu adam çıldırmış olmalı." Baekhyun duyduğu fısıltılarla kulaklarını kabarttı. Bu bedende uyandığından beri görüşü ve duyuşu iyi hale gelmişti. Tanrı'nın çocuğu olmak böyle bir şeydi.

"Sesini kıs. Duyacak." Sarı saçlı hizmetçi esmer olanı dürterek uyardı. Esmer hizmetçi omuzlarını silkerek işine devam etti. "Bana bir şey yapabilir mi? Prenses Haerim'in hizmetçisi olmama rağmen neden buraya geldim anlamıyorum." Baekhyun duyduklarıyla alayla gülümsedi. Boşuna  İmparatorun kocası olmamıştı. Bir şey yapmaya hakkı yok denilemezdi.

Diğer hizmetçileri seyrederken üzerine ısrarla dikilen bakışlarla başını o yöne çevirdi. Küçük bir kızın kendisine hayranlıkla baktığını görünce sevinmeden edemedi. Bütün hizmetçilerinin hepsi kötü değildi. Aralarında iyi olanlar da vardı. Küçük kız Baekhyun'un samimi bakışlarla kendisine baktığını fark edince utanarak işine devam etti. Baekhyun'un güzelliği yüzünden gözleri kamaşmıştı.

Küçük kız, az önce kendisi hakkında konuşan esmer hizmetçiden darbe alınca Baekhyun kaşlarını çattı. "Aptal mısın? Gözlerinin içine bakma. Uğursuz biri." Küçük kız dudaklarını büzdü. "Bence çok güzel. Hiç uğursuz da değil. O bir erkek ve sen onun kadar güzel olmadığın için kıskanıyorsun." Küçük kız utangaç olsa da cesareti takdire şayandı. Gözlerini kısarak gömlek üstüne işlenmiş isme baktı. Suzy, küçük kızın adıydı. Esmer olan tekrar ona vuracaktı ki Baekhyun'un ona baktığını görünce elini aşağı indirerek işine devam etti.

Birkaç dakikanın ardından kapı açılarak içeri başka hizmetçi girdi. Baekhyun kendi boylarında olan güzel yüzlü hizmetçiyi incelerken gözlerinin önünden geçen olay karmaşasıyla gözlerini kırpıştırdı. Bu kişi Yoona'ydı. Sürekli Ruh Eşi Baekhyun'a yardım eden hizmetçi. Elindeki büyük kaseyle selam verdi. "Tanrı'nın çocuğuna selam olsun." Baekhyun gülümsedi. "Eğilmene gerek yok." Yoona başını kaldırdı. "Yüzünüzü yıkamaya yardım etmek için geldim majesteleri."

Baekhyun ayağa kalktı ve musluğundan su bile akmayan eski banyoya girdi. Kasedeki suyu bolca yüzüne dökerek kendine gelmeye çalıştı. "Woah, yüzümün nefes aldığını hissediyorum." Yoona'nın uzattığı havluyla yüzündeki fazla suyu aldı. "Kötü kokuyorum. Yıkanabileceğimiz bir yer var mı?" Yoona ile garipçe bakıştı. "Size yardım etmeme izin verin Efendim." Baekhyun önde olmak üzere banyo denilen yerden çıktılar.

Baekhyun hizmetçilere kısa bir göz gezdirdikten sonra gördüğü Suzy ile gülümsedi. "Suzy." Suzy adının çağırılmasıyla etrafına baktı ve Baekhyun'u görmesiyle ona yaklaşarak selam verdi. "Sizi dinliyorum majesteleri." Baekhyun gülümseyerek omzuna dokundu. "Yıkanmama yardım et lütfen." Suzy şaşkınlıkla ona baktı. "Ben mi?" Yoona uyardı. "Suzy!" Küçük kız utanarak tekrar başını eğdi. "Hadi gidelim." Arkasını dönüp gitmeden önce diğer hizmetçilere baktı. "Geldiğimde hiçbir yer kirli olmayacak. Emrime uymazsanız henüz uygulamadığım cezalar ilk sizin üzerinizde denenecek."