31. Bölüm ❝Hizmetçi❞

357 52 10
                                    

İnternetim varken yayınlayayım dedim. Açıkçası bölümleri tekrardan okumadığım için konu ne hiçbir fikrim yok whehehe yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz yuppii boş vaktimden dolayı bol bol yazıyorum. Ama kısa bölümler o da olur iyi iyi

Bundan sonra kaisoo yayınlarım whehwhwheheheh

Neyse iyi okumalar.

"Özür dilerim, ikram edebileceğim bir şeyim yok."

Kadının dediği ile Baekhyun'un dudakları büzüldü. "Önemli değil. Çok fazla kalmayacağız." Onlar eski koltuklara otururken Tao ayakta etrafı inceliyordu. Baekhyun Tao'ya kaşlarını çatarak baktı. Belki evini karıştırması kadını rahatsız edebilirdi.

"Tao, otursana." Tao Baekhyun'a baktı. Daha fazla inat etmeyerek oturdu. "Buraya gelme nedenimiz, eski imparatorun neden öldüğünü öğrenmek için Soojin teyze." Yoona konuyu açınca Soojin'in gözleri titredi. "Onun hakkında geldiyseniz verebileceğim bir cevap yok."

Tao gözlerini kadının üstüne dikti. "Verebileceğiniz çok büyük cevaplar var gibi görünüyor nedense." Kadın aynı şekilde devam etti. "Üzerinden yıllar geçti. Hiçbir şey hatırlamam yaşlılıktan dolayı." Tao tekrar ayağa kalktı ve kadına yaklaştı. "İmparatoru öldürme suçuna işbirliği yaptığın için idam edilmek istemiyorsan bana o kapının ardında ne sakladığını söyle!"

Kadın titremeye başladı. "Lütfen beni öldürmeyin. Her gün ölüyorum. Beni ondan kurtarın." Kadın ağlayarak yere çöktü. Tao ayaklarının dibindeki kadını umursamadan kapıya gitti. Kolunu çevirince kilitli olduğunu anladı. Birkaç büyülü sözle kapı açıldı ve içeri girdi.

Burası bir yatak odasıydı. Tao enerjinin yayıldığı yere yani eski bir çekmeceye ilerledi. Çekmeceyi açarak içinden beyaz beze sarılmış taşı aldı. "Bir ruh taşı." Sırıtarak kendisini kapıda merak ile izleyen Baekhyun'a baktı. "Ruh taşı nedir?"

Baekhyun merakına engel olamayarak sordu. "Normalde ruhu dinlendiren bir taş. Uyurken başımın ucuna bir tane koyarım. Fakat bu kara büyüyle bu hale getirilmiş." Beyaz olan taş kara büyü yüzünden siyahlaşmıştı.

"Peki şimdi ne yapıyor? Büyü onu ne hale getirmiş?" Yoona'nın sorusu ile Tao havaya doğru fırlatarak yakalamaya başladı. Eline her tutuşunda siyah bir duman etrafa yayılıyor ve kayboluyordu. "Büyünün yapıldığı insanın ruhundan parça parça alarak içine hapseder. Bu insanın ölümüne neden olur. Fakat o ruhu içinde tutmak için hala enerjiye ihtiyacı vardır. Bu kadın da bunun için kullanılıyordu."

"Beni tehdit ettiler. Ölmek istemedim. Kabul ettim." Soojin hıçkırarak ağlamaya başladı. Tao taşı cebine koydu. "Artık kurtuldun. Rahat rahat uykularına devam et. Fakat kaçmaya çalışma. Seni hala sorgulamamız gerekiyor." Tao, Baekhyun'a baktı. "Artık gitme vakti."

☁︎

"Sizinle yalnız görüşmek istiyordum babacığım."

Arşidük Jiho ansızın saraya gelmiş, babasıyla konuşmak istediğini söylemişti. O sırada Jihoon ile çay içen Baekhyun da vardı. Bu yüzden bahçeye davet etmişlerdi. Jiho, gördüğü Baekhyun ile yüzünü buruştursa da bu Baekhyun'un pek umrunda olmamıştı.

"Konuş işte ne konuşacaksan!" Jiho huysuzca tepki verdi. Bu aralar aldığı ilaçlardan dolayı keyfi yerinde değildi. Sadece Baekhyun'un hatrı için içiyordu o tatsız ilaçları.

"Konuşmadan önce büyükbaba gidip ilaçlarınızı almanız lazım." Baekhyun'un yanına gelen hizmetçi Jihoon'un ilaç vakti geldiğini söylemişti. Jihoon yüzünü buruşturdu. "Günde kaç kere içeceğim bu zehri." Baekhyun, Jihoon'un sitemine gülümsedi. "O zehir dediğiniz şey günden güne canlanmanızı sağlıyor. Bakın konuşurken nefes nefese bile kalmıyorsunuz. Sizi ihmal eden kimse büyük aptalmış."

Benefits Of Being A NerdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin