Bu şarkı benim devrim golden puppyimdi.
Falan filan moralim bozuk hissediyorum nedense. Tytden dolayı mıdır nedir? Dedim ki bölümü daha fazla uzatmayıp atayım. Neyse tyt geri döneyim byüü
"Bugün uyanacaklarını söylemedin mi!?"
Jungkook hiddetle Kris'in üstüne doğru yürüdü. Odaya gelen Tao arkadaşına yapılan muameleyi görünce katlanamayarak Jungkook'un önüne gitti. "Kesin bir şey demedik. Onun üstüne gelmeyi bırak!" Jungkook bir şey demeyerek tekrar Yoongi'nin başına geçti.
"Chanyeol bizi çağırıyor. Gidelim." Kris ümitsizce Jungkook'a baktıktan sonra Tao'yu takip etti. "Aptal mısın sen? Üstüne gelmelerine izin verme." Kris omuz silkti. "Zaten üzgünler. Daha fazla gerginleşmelerini istemiyorum."
Tao, Kris'e kısa bir bakış attı. "Üzgün olmaları seni de üzebilecekleri anlamına gelmiyor. Görmediğimden beri çok yumuşaklaşmışsın sen." dedi sitem ederek. Kris de daha fazla cevap vermedi.
Baekhyun'un odasına girdiklerinde Chanyeol'ü yatağın kenarında Baekhyun'un saçlarını okşarken gördüler. "Bizi çağırmışsın." Tao, Chanyeol'ün dikkatini kendilerine çekti. "Oturun." Kris otururken Tao sadece koltuğun kenarına yaslandı.
"Ne zaman uyanacak?" Tao derin bir nefes aldı. "Belki yarın, belki haftaya, belki bir ay sonra, belki de bir yıl sonra." Chanyeol kaşlarını çattı. "Belirli bir zamanı yok mu?" Bu sefer Kris cevap verdi.
"Zaman artık önemli değil." Tao, Kris'in dediğiyle kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun?" dedi Chanyeol. "Ruh Eşlerinin sınavı bitti. Peki ya siz? Sınavsız kalacağınızı mı sanıyordunuz?"
Chanyeol kaşlarını çattı. "Daha net açıkla." Kris gülümsedi. "Ruh Eşi'nin canını yakan cezasız kalmaz. Jungkook, Yoongi'ye olanlar karşısında sessiz kaldı. Sen ise Baekhyun'un dediklerine inanmadın."
"Bunu isteyerek yapmadım. Ama bizim sınavımızda yanan onlar olacak." Kris, Chanyeol'ün dediği ile başını iki yana salladı. "Tanrı'nın yanında, ölmüş çocukları ile birlikte mutlu bir hayat sürdürecekler." Güldü. "Onların canını yaktığınız her gün için Tanrı size felaket gönderecek."
Tao arkadaşının bu havalı görünen konuşmasıyla gülerek omzuna yumruk attı. "Bunları nereden öğrendin?" Kris omuz silkti. "Araştırdım." Onlar gülerken, bu gülüşmelere katlanamayan Chanyeol çok sinirlenmişti. "Böyle ciddi bir durum hakkında nasıl alaycıl konuşursunuz!?"
Tao göz devirdi. "Ortada ciddi bir şey yok. Siz ikiniz çok abartıyorsunuz. Tek yapmanız gereken şey onlar uyanana kadar korumanız olacak."
"Karşımda yaptığınız bu saygısızlığı unutacağımı sanmayın." Kris, daha çekinik olsa da sinirlendiği zaman durdurulamazdı. "İstersen bizi şimdi zindana at. Kurtuluruz." Chanyeol kaşlarını çattı. Fakat çok uzatmayarak konuyu değiştirdi.
"Sen benim sarayımda ne arıyordun?" Bir haftadır bu sorunun cevabını merak ediyordu. "Efendim beni Majesteleri Baekhyun'u korumak için gönderdi." Chanyeol sordu. "Efendin kim?"
"Yoongi." Chanyeol aldığı cevapla şaşırdı. "Biz koruyamıyor muyuz?" Kris alayla güldü. "Bu gerçekten söyleyebiliyor musun?" Başını iki yana salladı. "Bu zamana kadar fazlasıyla imparator ve impatoriçe gördüm. Fakat sizin gibisini ilk defa görüyorum." Kaşlarını çattı. "Ruh Eşlerinizi düzgün bir şekilde koruyun. Canınız yanmasın." Son kez gülümsedi ve selam vererek odadan ayrıldı.
Chanyeol sorgularcasına Tao'ya baktı. "Neden böyle davrandı." Tao omuz silkti. "Ruh Eşleri en büyük zaafıdır. Bence dediklerini dikkate almanızda büyük fayda var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benefits Of Being A Nerd
FantasyNOT: Kapaktaki kahverengi saçın hiçbir şekilde konuyla ilgisi yoktur. Kahverengi saçın nedeni; benim başka fotoğraf bulamamış olmamdır. Saygılar... 1. Not: Beyaz saç yapabilirdim ama üşendim. 2. Not: Kahverengi saçın alakası varmış. Baekhyun'un diğe...