21. Bölüm ❝Büyükbaba❞

405 60 54
                                    

Kelime Sayısı: 2147

Bu şarkıyı da severim ahey

Yeni bölüm ta da! 22den sonra tatil yapcam öyle dediler. Ama ne tatili? Tyt tatili ! Hayat zor dostum. Ama bir yerden başlamak gerekiyor. Kardeşim de cici bici giymiş ben de giymek istiyorum ama evden çıkmıyorum. Ühü neyse iyi okumalar ehehe





"Çabuk alın şunu gözümün önünden."

Chanyeol'ün  emriyle şövalyeler adamı kollarından tutarak yaka paça götürmüşlerdi. Chanyeol etrafa göz gezdirdikten sonra Baekhyun'un elinden tutarak kendine doğru çekti. Baekhyun'un başlığı başından kayarak omuzlarına düşünce onu gören halk hayran olmalarına engel olamadı.

"Majesteleri Ruh Eşi çok güzeller."

"Ruh Eşi'nin çok çirkin olduğunu söylediler ama bu güzellik bahsi geçen dedikoduyu yalanlıyor."

"Majesteleri İmpatorun metresi olduğunu duydunuz değil mi? Bu güzellik ile evliyken nasıl başka birine ihtiyaç duyar?"

"Majesteleri İmparator ile çok yakışıyorlar."

"Resmen ay gibi parlıyor. Tanrı'nın şaheseri!"

Halk yarıda kalan tezahüratına devam etti. Ama bu sefer farklı sözlerleydi.

"Tanrı'nın çocuğuna hoşgeldin! Majesteleri Ruh Eşi'ne hoşgeldin! Tanrı'nın çocuğuna hoşgeldin! Majesteleri Ruh Eşi'ne hoşgeldin!"

Baekhyun ona iyi dileklerde bulunan halka teşekkür ederken Chanyeol Jongin ile bir şey tartışıyor gibiydi. Ancak hala Baekhyun'un elini bırakmamıştı. Baekhyun elini çekmeye çalışsa da sanki Chanyeol'ün parmakları birbirine kenetlenmişti. Konuştuğu insanların gözleri arada kenetlenen parmaklara kaymıyor değildi.

"Gidiyoruz." Chanyeol'ün komutu ile sürüklenmeye başladı. En son konuştuğu yaşlı kadına ise özür dilercesine bakmıştı. Chanyeol onu arabaya kadar götürmüş ve yerine oturtmuştu. Onların ardından Yoongi ve Jungkook da yerlerine geçmişti.

Araba hareketlenirken Baekhyun'un gözü arada Chanyeol'ün gergin yüzü ile hala bırakmadığı elleri  arasında mekik dokuyordu. Karşılarında oturan Yoongi ise sırıtarak onlara bakıyordu.

"Şey, majesteleri." Baekhyun'un sessizce fısıldamasıyla Chanyeol başını hızla ona çevirdi. "Elimi bırakır mısınız?" Chanyeol Baekhyun'un elini yeni tuttuğunu fark etmişti. Sanki eli ateşe değmiş gibi hızla geri çekip Baekhyun'un elini serbest bırakmıştı. Baekhyun özgür kalan eliyle nefes alır gibi olmuştu. Şayet biraz daha sıksaydı parmakları kırılabilirdi.

Hepsi sessizdi. Yoongi başını Jungkook'un omzuna yaslamış yorgunluğunu giderirken Baekhyun da geçtikleri yolları izliyordu. Chanyeol ise bir an evvel o adamın yanına gitmek istiyordu. Yanına gitmek istiyor ve cezasını en ağırından kesmek istiyordu.

Araba saraya giriş yaparak bir kenarda durdu. Chanyeol hiç beklemeden aşağı inince Baekhyun da aynı şekilde yaptı. Öyle hızlılardı ki diğerlerine söz hakkı bile tanımamışlardı.

Chanyeol arkasından ilerleyen Baekhyun ile durdu. "Sen niye beni takip ediyorsun?" Baekhyun düşüncesini dile getirdi. "Ben o adama ceza vermenizi istemiyorum majesteleri." Chanyeol kaşlarını öyle bir çattı ki neredeyse iki birleşecekti. "Yaptığı saygısızlığın farkında mısın!?"

Baekhyun başını salladı. "Fakat benim sizin eşiniz olduğumu nereden bilebilirdi ki? Halktan bir insan sandı." Chanyeol yumruğunu sıktı. "Yüzünü bile gördü. Seni nasıl tanımaz! Saçmalıyorsun!" Sinirleri bozulan Baekhyun da kaşlarını çattı. "Fakat majesteleri, bu olayda sizin de suçunuz olduğunu düşünmüyor musunuz?"

Benefits Of Being A NerdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin