Özel Bölüm

406 39 12
                                    

jeonhaneul1997 İyi ki doğdun sevgili arkadaşım. ❤️❤️❤️


"Tanrım! Koşmayın diyorum size!"

Yoongi sinirle saçlarını dağıttı. Doğurduğu bu iki küçük velet doğduklarından beri yaramazlık peşindeydi. Yoongi kendini bu 5 yılda çok çökmüş hissediyordu. "Haneul ve Jeongsan! Çabuk yemeğe gelin!" Sadece babalarını dinleyen bu çocuklar artık Yoongi'yi yormaya başlamışlardı. Vücudunun direncini kaybederek koltuğa bıraktı kendini. Şu an sadece gözlerini kapatıp biraz dinlenmek istiyordu.

☁︎

"Tanrım! Bunlar bizim çocuklarımız mı?" Yoongi, ağlayan Jungkook'un yanağını okşadı. "Öyle sevgilim. İkimizin çocukları." Jungkook sanki elinde kırılgan bir eşya tutuyormuş gibi bebeklerini kucağına almıştı. "Sana benziyorlar." Yoongi güldü. "Kime benzediklerini anlamamız için ilk önce büyümeliler canım." Jungkook ise sadece omuz silkti.

"Jeongsan ve Haneul..." Jungkook ile isimlerini birkaç ay öncesinden belirlemişlerdi. Çocukların yüzü ay kadar parlak, gözleri ise bir o kadar büyüktü. Yanaklarının üstüne kırmızı noktalar serpiştirilmiş ve dudakları ise kıpkırmızıydı.

"Aşkım." Jungkook çocuklarına kondurduğu öpücükten sonra Yoongi'nin alnına küçük bir öpücük bıraktı. Ne pahasına olursa olsun, canını bile hiçe sayıp eşini ve çocuklarını koruyacaktı.

☁︎

"Majesteleri, susmuyorlar." Hizmetçi, Yoongi'ye sesini duyurmaya çalıştı. Yoongi başını havaya kaldırdı ve gözyaşlarının akmasına engel olmaya çalıştı.

Çocuklar uyandıklarından beri susmuyorlardı. Altları temizdi. Aç da değillerdi. Herhangi bir yaraları da yoktu. Neden böyle ağlıyorlardı hiçbir fikri yoktu. "Jungkook daha dönmedi mi?" Şövalyeye yönelttiği soru ile şövalye başını sağa sola salladı. "Kris'i çağırın." Son çare olarak bunu söyledi. Bu iki bebek da daha fazla susmazsa onlarla birlikte ağlamaya başlayacaktı.

"Majesteleri beni çağırmışsınız." Kris bir anda odada belirdi. "Tanrım, yardım et! Bebekler kaç saattir susmuyor." Kris, hizmetçilerin beşiklere koyduğu bebeklere doğru ilerledi. Elinden birkaç ışık huzmesi çıkarken bebekler garipçe ellerden gelen parlaklığa bakıyordu. Kesilen sesleri ile Yoongi'nin beyni de kalbi de rahatlamıştı.

Kris ellerini çekince bebekler kaybolan parlaklıktan dolayı dudakları büzüldü ve tekrar ağlamaya başladılar. Yoongi gelen ağlama sesleri ile gözlerini yumdu. "Neden ağlıyorlar Kris?" Sesi titreyerek sorusunu sordu. "Hiçbir sorunları yok majesteleri. Sanırım biraz yaramazlar." Yoongi dayanamayacaktı. Birazdan yere oturup hüngür hüngür ağlayacaktı.

Bir anda açılan kapıyla Jungkook göründü. Yoongi gördüğü kocasıyla şimdi sevinçten ağlayacaktı. "Neden benim bebeklerim ağlıyor." Hizmetçiler bebekleri Jungkook'un kucağına verince Haneul ve Jeongsan ağlamalarını keserek gülmeye başladılar. Yoongi duyduğu kahkahalarla gözyaşlarına engel olamadı ve sicim gibi akıtmaya başladı.

"Çocuklarım beni sevmiyor!" Hıçkırarak söylediği sözlerle ve kendisini yere bırakmasıyla Jungkook gülse mi ağlasa mı bilemedi. Belli ki uğraşması gereken başka bir bebeği de vardı.

☁︎

"Çok güzel kokuyorsun. Masaj mı yaptırdın?" Yoongi kapalı gözleri ardından Jungkook'a başını salladı. Jungkook burnunu güzel kokan boyna sürtünce Yoongi'nin kaşları çatıldı. "Ne yapıyorsun?" Jungkook derin bir nefes aldı. "Biraz cennet kokusu soluyorum." Jungkook'un burnu Yoongi'nin yüzüne doğru kayınca Yoongi kıpırdandı ve yüzünü diğer tarafa çevirdi.

"Cennetin bal koktuğunu bilmiyordum." Jungkook sırıttı ve Yoongi'nin üstüne çıktı. "Uzun zaman oldu. Bebeklerimiz olduğundan beri hiç yapmadık.  Seni özledim." Yoongi Jungkook'un teklifini reddetti. "Yorgunum. Beni rahat bırak." Fakat Jungkook rahat durmayarak elini Yoongi'nin pijamasına attı. Yoongi gözlerini kocaman açtı ve bacağını kaldırarak Jungkook'a büyük bir tekme attı.

Jungkook karnını tutarak Yoongi'nin yan tarafına düşerken Yoongi doğruldu ve Jungkook'un burnundan yakaladı. "Seni serseri! Çocuk yapmak o kadar kolaysa sen yap. Bütün gün çocuklara bakan benim. İmparator olmuşsun ama baba olamamışsın!" Yoongi içini dökmenin verdiği hisle Jungkook'a sırtını dönüp yatarken Jungkook çektiği acı yüzünden Yoongi'nin dediklerini duymamış inliyordu.

☁︎

"Jeongsan, hadi bebeğim yapabilirsin." Yoongi, Jungkook ile yere oturmuş Jeongsan'ın ilk adım atışlarını izliyordu. Jeongsan birkaç kere yere düşse de pes etmiyor, tekrar ayağa kalkıyordu.

Haneul ise yürümemekte direniyor, poposunun üstünde sürünmeye tercih ediyordu. Bu ilk başta tatlı gelse de Yoongi kirlenen kıyafetleri yüzünden sinir krizi geçirebiliyordu. Sakinleştirmek ise Jungkook'a kalıyordu.

Jeongsan çığlık atarak Jungkook'a koşunca, Yoongi'nin kolları hayal kırıklığı ile yere doğru düştü. Sonra kaşlarını çattı ve ayağa kalktı. "Nankör çocuk! Bir daha babaya yaklaşma!" Yerde onlara gülen Haneul'ı alarak oradan ayrıldı. Jungkook ise bu akşam yiyeceği trip yüzünden iç çekti.

Çocukları kendisini seçince Yoongi kıskanıyor ve uzun bir süre Jungkook'a yüz vermiyordu. Jungkook, Yoongi'nin kendisiyle ilgilenmesini isteyince de Yoongi "Seninle çocukların ilgilensin!" diyor ve Jungkook'tan uzaklaşıyordu. Jungkook'un sabrı sınansa da dayanıyordu. Fakat patlayıcı bir bomba gibi etrafta dolaşmıyor da değildi.

☁︎

"Sevgilim çocuklarımız seni de çok seviyor. Sadece seninle her zaman birlikteler. Ben ise vakit buldukça gelebiliyorum."

Yoongi'nin trip attığı başka bir gündü. Jungkook yine sevgilisinin gönlünü almaya çalışıyordu. Fakat Yoongi bu sefer fazlasıyla inat yapmıştı. "Sen git çocuklarının yanına. Bensiz mutlusunuz zaten."

Jungkook artık dayanamadı ve hızla ayağa kalktı. "Yoongi yeter artık. Onlar seni de çok seviyor. Böyle yaparak onlardan bile çocuk oluyorsun. Bıktım!" Jungkook sinirle odadan çıkarken Yoongi donmuştu. Birkaç saniye sonra titreyen alt bir dudak ve yaşaran gözlerle başını yastığa gömdü. "Eşim de artık beni sevmiyor."

☁︎

"İyi ki doğdun size! İyi ki doğdun size!"

Bugün çocukların birinci yaş günlerini kutluyorlardı. Jungkook ile yaptıkları tartışmanın üzerinden bir ay geçmişti. Sanılanın aksine Yoongi özür dilemeye gitmemişti. Gönül alan taraf her zaman ki gibi Jungkook olmuştu. Jungkook da inatlaşmayı denese de şişmiş gözler ve çekilmekten kızarmış bir burun bütün kalbini ele geçirmişti.

Onunla barıştıktan sonra Yoongi daha ılımlı biri olmuştu. Gereksiz yere kıskançlık yapmıyor ve hatta gecelerini Jungkook'a ayırıyordu. Tekrar hamile kalmaktan korksa da Jungkook önlemini aldığını söylüyordu.

Çocuklar yanan mumlar yüzünden sevinç çığlıkları atıyordu. Mumları hep birlikte söndürdüklerinden sonra Jungkook gülümsedi ve çocuklarının alnına birer öpücük kondurdu. Ardından Yoongi'nin dudaklarına uzandı ve gülümsemesinin üstüne öpücük kondurdu.

"İyi ki varsın sevgilim."

Benefits Of Being A NerdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin