3. Bölüm ❝Kayboldu❞

448 61 23
                                    

Kelime Sayısı: 2408

Açıkçası bazı kelimelerin büyük mü ya da küçük harfle mi yazıldığı konusunda emin değilim. Bunun için ve geç güncelleme için üzgün olduğumu söylemek istedim. Keyifli okumalar.
NOT: Zorlandığım kelimeler "İmparator ve Majesteleri"

"Sen kimsin?"

Baekhyun yaşaran gözlerini silerek arkasına döndü. Karşısındaki siyah saçlı kısa adamı hatırladı. Bu adam saray aşçısıydı. Baekhyun'u görmezden gelse bile herhangi bir zararı dokunmamıştı. Baekhyun ona karşı nötr hissediyordu.

"Oh, majesteleri. Burada ne yapıyorsunuz?" Baekhyun gecelik kıyafetleri ile masaya oturmuş pasta yiyen adamı şaşkınlıkla süzdü. Baekhyun utangaçlık ile başını kaşıdı. "Ah, buraya gelmek yasak mı?" Aşçı reddetti. "Hayır majesteleri. Fakat acıktıysanız buraya gelmek yerine hizmetçilere bildirebilirdiniz." Baekhyun hafifçe dudak kenarlarını kıvırdı.

"Gece olduğu için uyandırmak istemedim. Kendim gelip alabilirim." Aşçı, kapıda öylece durduğunu fark ederek mutfağa girdi. "Aç mısınız majesteleri?" Baekhyun olumsuzca başını salladı. "Hayır, pasta yemek benim için yeterli." Aşçı, Baekhyun'u umursamadan dolaptan bazı eşyalar çıkardı. "Sizin seçimlerinize karışmaya hakkım yok. Ancak biraz atıştırdıktan sonra pasta yemeniz sizin için daha iyi olacaktır."

Baekhyun bir önündeki pastaya, bir de aşçının çıkardığı yiyeceklere baktı. "O zaman bana ne hazırlayacaksın?" Aşçı ekmeği gösterdi. "Size biraz peynirli kızarmış ekmek hazırlayacağım." Baekhyun başını salladı. Açıkçası aşçının hazırlayacağı yemeği çok merak ediyordu.

Baekhyun, adama sürekli aşçı diye çağırdığını fark ederek soru sordu. "İsmin nedir?" Aşçı cevap verdi. "Kyungsoo majesteleri." Kyungsoo ekmeleri keserek yağladı. "Hmm, ne zamandır burada çalışıyorsun?" Kyungsoo arkasını dönerek Baekhyun ile göz teması kurdu. "7 yıl oldu majesteleri. Yaklaşık 19 yaşından beri buradayım."

Baekhyun kendisinden büyük olan ama hiç yaşını göstermeyen adamı şaşkınlıkla izledi. "O zaman şu an 26 yaşında olmalısın." Kyungsoo başını salladı. Baekhyun bu bedende de gerçek dünyasında da 17 yaşındaydı. Ruh Eşi Baekhyun bu acıları çekmek için henüz çok küçüktü.

"Saray aşçısı olacak kadar yetenekli olmalısın. Genellikle yemeklerin senin hazırladığını ve hizmetçileri yönettiğini görürdüm." Kyungsoo onu onayladı. "Yorgunsan yapmana gerek yok." Baekhyun söyledi. Kyungsoo ona kısa bir bakış atarak işine geri döndü. "Bunu size düşündüren nedir majesteleri?" Baekhyun sessizce kıkırdasa da Kyungsoo bunu duymuştu.

"Sadece yorgun olduğunu düşündüm." Kyungsoo sorgulayıcı bakışlar ile ona bakmak istese de bunu yapamazdı. Seviyeleri farklıydı. "Öyle mi? Kötü mü görünüyorum?" Büyük bir ciddiyetle sorsa da Baekhyun tekrar kıkırdadı. "Belki de yataktan çıkmış gibi..." Kyungsoo, Baekhyun'un ima ettiği şeyi anlayınca kulaklarının kızardığını hissetti. Arkasına döndü ve eğildi.

"Böyle karşınıza çıktığım için üzgünüm majesteleri. Büyük bir saygısızlık ettim." Baekhyun gülümsedi. "Üzgün olmana gerek yok. Hem benim burada olduğumu bilmiyordun. Bilseydin bunu yapacağını sanmıyorum. Öyle olsa da sorun değil. Yanımda rahat olabilirsin." Kyungsoo, daha fazla utanmamak için işine geri döndü.

"Teşekkür ederim majesteleri." Uzun bir sessizlik yaşandı. Bu süre zarfında Baekhyun, Kyungsoo'yu izlemeye başladı. Ruh Eşi Baekhyun'un anılarında o kadar fazla yere sahip değildi. Ama Kyungsoo'nun Ruh Eşi Baekhyun'a acıyan bakışlardan farklı olarak üzülerek baktığı zamanlarda vardı. Baekhyun, onun iyi biri olduğunu düşündü. Ruh Eşi Baekhyun'a yardım etmemesi kötü bir adam olduğu anlamına gelmezdi. Onun en büyük yardımı Ruh Eşi Baekhyun'a gönderdiği besleyici yemeklerdi.

Benefits Of Being A NerdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin