Uzun zamandır güncelleme yapmıyordum. Bugünlerde bölümler hızlı gelmeyebilir. Üzgünüm. İyi okumalar.
Kelime Sayısı: 1965
Baekhyun kütüphaneden ayrıldıktan sonra kendi katına çıktı. Uzun koridorda adımları kendi odasına yaklaşırken duyduğu bazı hıçkırık sesleri ile ne olduğunu merak ederek adımlarını hızlandırdı.
Odasının önünde yere oturarak ağlayan Suzy ile ne yapacağını şaşırdı. "Suzy, ne oldu?" Küçük kız için endişelendi. Suzy duyduğu ses ile hızla başını dizlerinden kaldırdı. "Majesteleri!" Yoona kafasını çevirdiği zaman gördüğü Baekhyun ile rahat bir nefes aldı. "Majesteleri bizi endişelendirdiniz." Yoona söyledi. Baekhyun suçlulukla dudaklarını ısırmaya başladı. "Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım."
Gözleri ona ıslak gözler ile bakan Suzy ile kesişince gülümsedi. "Artık ağlama ve git yüzünü yıka. Ben geldim işte." Eli ile düzgünce toplanılmış saçı karıştırdı. Suzy, burnunu çekerek başını salladı. Yoona, yeni fark ettiği Baekhyun'un elindeki kitaplarla onları almak için izin istedi. "Majesteleri, verin. Ben taşırım." Baekhyun küçük bir teşekkür ederek kitapları ona verdi. Kolları bu kalın kitapları taşıdığı için ağrımıştı.
Baekhyun önde olmak üzere hepsi odaya girdi. Yoona elindeki kitapları eski masaya koyarken konuştu. "Size kahvaltı getireceğim, majesteleri." Baekhyun kütüphanede sürekli guruldayan midesini hatırlayınca başını salladı. Karnını doyurup görgü kuralları hakkındaki kitabı okumalıydı.
"Kahvaltımın yanında çatal bıçak takımı da getirebilir misin? Akşam yemeğine uygun olsun lütfen." Yoona nedenini öğrenmek istese de başını sallayarak odadan ayrıldı. Baekhyun, Yoona gittikten sonra eski tahta sandalyeye oturarak kitapları inceledi. "Oh!" Orada olan Suzy sordu. "Bir sorun mu var majesteleri?" Baekhyun başını salladı. "Kütüphanede bir kitap unuttum. Yanında bir kağıt ve mürekkep ile tüy var. Onları bana getirir misin?"
Suzy başını sallayıp ayrılacakken Baekhyun tekrar konuştu. "Oh, lütfen kütüphaneye girmeden önce kapıyı çalmayı unutma. İçeride bir soylu var." Suzy tekrar başını sallayıp selam verip giderken, Baekhyun da sıkıntıyla kuralların yazılı olduğu kitaba geri döndü.
Kütüphanenin bulunduğu kata varan Suzy, Baekhyun'un talimatını hatırlayarak girmeden önce kapıyı çaldı. İçeride vakit geçiren çift gelen sesle irkildiler. Kyungsoo, kapıyı çalan kişinin girmesine izin vermeden önce Jongin'i azarladı. "Sana burada buluşmayalım demiştim." Jongin bunun üzerine dudak büzerken, Kyungsoo kapıdaki kişiyi daha fazla bekletmeden girmesine izin verdi.
"Suzy, ne oldu?" Jongin duyduğu isimle dikkatini gelen kişiye çevirdi. Kyungsoo'ya gülümseyerek bakan yüz Jongin'e gelince asıldı. Bu Kyungsoo'nun dikkatini çekti. "Majestelerinin unuttuğu kitabı almaya geldim efendim." Suzy etrafı tarayınca gözüne kesişen üstünde Baekhyun'un istediklerinin olduğu masayla hızla oraya ilerledi. Masa, Kyungsoo ve Jongin'in bulunduğu yerdeydi.
"Muhtemelen bu..." Emin olmak istercesine konuştu. Jongin, Suzy'nin uzandığı kitaba baktı. "Zhu Yuanzhang? Majestelerinin bu dili bildiğini düşünmüyorum. Yanlış kitap olabilir." Suzy göz devirdi. "Bunu almaktan başka çarem yok. Yanlış ise geri döneceğim. Şimdi izninizle." Suzy, kağıdı kitabın arasına yerleştirirken diğer boştaki eliyle tüy ile mürekkebi aldı. Kütüphaneden ayrılmadan önce son kez Jongin'e sert bakışlar attı.
Kyungsoo kapanan kapının ardından Jongin'e döndü. "Sana öfkeyle bakıyordu. Ne yaptın?" Jongin hızla savunmaya geçti. "Küçük kıza ne yapmamı bekliyorsun? Biraz sevgiline güvenmen gerektiğini öğrenmelisin." Kyungsoo ise sadece göz devirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benefits Of Being A Nerd
FantasíaNOT: Kapaktaki kahverengi saçın hiçbir şekilde konuyla ilgisi yoktur. Kahverengi saçın nedeni; benim başka fotoğraf bulamamış olmamdır. Saygılar... 1. Not: Beyaz saç yapabilirdim ama üşendim. 2. Not: Kahverengi saçın alakası varmış. Baekhyun'un diğe...