38. Özel Bölüm

390 45 8
                                    

Heyuu ben geldim. Beni özledin mi 1 ay oldu değil mi

Bugünlerde hiçbir şey yapasım yok. Bu yüzden bölüm biraz geç geldi.
Derslerle meşgulüm. Bu aralar ilham da gelmiyor bu kitap ile ilgili. Bu kitap bitince yeni kitap yüklerim sanırım. Yazabilirsem.. neyse iyi okumalar

Baekhyun gözlerini açtığında kendini savaş alanı yerine güzel bir bahçede buldu. Uzandığı çimenden kalkarak etrafı inceledi. Bir masada gördüğü bedenlerle hızla oraya ilerledi.

Ruh Eşi, karşısında gördüğü Baekhyun ile gülümsedi. "Seni görmek ne hoş." Baekhyun, yanında oturan Tao'ya garipçe baksa da daha sonra Ruh Eşine gülümsedi.

"Otur lütfen." Ruh eşinin gösterdiği boşluğa oturdu Baekhyun. "Buraya ne için geldim?" Tao konuştu bu sefer. "Yolları ayırma vakti." Baekhyun şaşkınca  bir Ruh eşine bir de Tao'ya baktı. "Sen benim kim olduğumu biliyor muydun?" Tao yerine Ruh eşi cevap verdi.

"O benim yardımcım. Ben dünyada olmadığım sürece sana yardım etmekle görevlendirildi." Baekhyun anlamış gibi başını salladı. "Peki şimdi sen ne yapacaksın?" Ruh eşi gülümsedi. "Jiho savaşı kaybetti. Ben de senin açtığın yolda hepsinden teker teker kurtulacağım."

Baekhyun'un asıl merak ettiği o değildi. "Hayır, onu sormuyorum. Onlardan elbette kurtulacaksın. Chanyeol hakkında ne yapmayı düşünüyorsun?" Ruh eşi burukça gülümsedi. "Sence ne yapmalıyım? Sen ondan hoşlandın mı?"

Baekhyun hızla başını iki yana salladı. "Yüzü gerçekten yakışıklı. Fakat davranışlarından hiç hoşlanmadım. Bencil ve aptal insanlardan hoşlanmam. Sen hala seviyor musun?" Ruh eşi usulca başını sallayınca Baekhyun sevimlice homurdandı. "Neden biraz olsun bana benzemedin ki?" Bu homurdanışı Ruh eşinin kahkaha atmasına neden oldu. "Gerçekten çok tatlısın."

Baekhyun da güldü. "Böyle söylersen benden hoşlanmaya başlayacağını düşüneceğim." Bu konuşmadan sonra ikisinin arasında sessizlik yaşandı. Baekhyun derince iç çekti ve düşüncelerini söyledi. "Biliyorum, siz ruh eşlerisiniz. Ancak Tanrı insana seçim hakkı sunar. İmparator, çoktan kullanmadı mı bu hakkı? Sen kendini ona ait hissetsen de o, bunu düşünmüyor. Daha yeni yeni kendine gelmişken daha fazla yıpranmamanı isterim. Ama nasıl mutlu olacaksan öyle karar ver." Baekhyun sevecen bir şekilde gülümsedi yüz ikizine.

"Gitme vakti." Tao'nun sesiyle ikisi de ayaklandı. "Bu dediklerini düşüneceğim." Baekhyun sıkıca Ruh Eşi'ne sarıldı. "Sana güveniyorum." Geriye çekildi ve elini salladı. "Arada beni ziyaret etmeyi unutma ve yeni arkadaşlarınla iyi geçin. Onları kazanmak zordu. Hele ki Kyungsoo ve Jongin." Gülerken yavaş yavaş ayaklarının hissizleştiğini hissediyordu.

Sonra aklına gelen şeyle somurttu. "Bir hediye vermeden mi gönderiyorsun?" Ruh eşi güldü. "Bir hediyeni çoktan verdim. Diğer hediyen ise dünyanda. Aşkına sahip çık." Baekhyun neyden bahsettiğini anlayınca baş parmağını havaya kaldırdı. "Teşekkürler dostum."

Bir anda düşer gibi olup hızla uzandığı yataktan kalktı. Etrafı inceleyince burasının bir hastane odası olduğunu anladı. Elindeki ağırlıkla başını o tarafa çevirdi. Gördüğü bedenle yüzünde bir sırıtış meydana geldi. Chanyeol, yanağını Baekhyun'un eline yaslamış uyuyordu.

Baekhyun bakışlarını saate çevirince gecenin dördü olduğunu gördü. "Sen bu saate kadar beni mi bekliyordun?" Dudak büzdü ve boşta olan eliyle onun kıvırcık saçlarını okşadı.

Chanyeol saçlarında hissettiği dokunuşlarla kıpırdandı ve gözlerini açtı. Başını kaldırarak saçlarına dokunan kişiye baktı. Gördüğü uyanmış Baekhyun ile gözleri kocaman açıldı. "Baekhyun?" Baekhyun Chanyeol'ün şaşkınlıkla açılmış gözlerleriyle kıkırdadı. "Efendim?"

Benefits Of Being A NerdHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin