🍄bölüm şarkısı miia'dan dynasty olsun bari
/bütün şüphelerim aniden uçup gidiverir
bir adım daha yakına geldiğimde
seni beklerken her gün öldüm
sevgilim, sakın korkma,
seni bin yıldır seviyorum
ve bin yıl daha seveceğim./
christina perri, a thousand years{Diana}
"Scorpius..." diye fısıldadım yumuşak bir sesle. Başımı göğsüne yasladığım yerden kaldırdım ve eğer uyuyorsa onu rahatsız etmeyecek kadar doğrularak yüzüne baktım. İçerisi kalın perdeler de kapalı olduğundan alacakaranlıktı ama ben yüzündeki her bir detayı ezbere biliyordum ve kör dahi olsaydım onu görebilirdim. Kirpikleri titreşerek aralandılar ve adını fısıldadığımda uyumanın eşiğinde olsa da henüz uyumadığını anlayarak dişlerimi alt dudağıma geçirdim. Bakışları karanlıkta bir saniye için odaksızdı ve ardından aşağı düşerek beni buldular, nasıl bu karanlığa rağmen gözlerinin parıltısını seçebildiğimi merak ettim. Bütün sebebi gözlerinin rengini adımı bildiğimden daha iyi biliyor olmam mıydı yoksa sadece hayal gücümün bir ürünü müydü bilmiyordum ama kalp atışlarım her gün gördüğüm bir şeyi izlemiyormuşum gibi hızlandılar."Uyuyamıyor musun?" diye mırıldandı kısık sesle ve ben geri çekilip omzumu yatağa yaslayarak ona döndüğümde senkronize bir şekilde bana doğru döndü. Böylece karşılıklı uzanıyorduk ve gözleri beni araştırırcasına yüzümde dolaşmaya devam ederken parmak uçlarımla yastığı belli belirsiz okşadım. "Evet."
"Canını ne sıkıyor, güzelim?" diye sordu yeniden aynı tınıyla, neredeyse uyuyacakken onun uykusunu açtığım için sesi boğuk geliyordu ve bu derin bir nefes almama sebep olarak düşüncelerimi birkaç saniyeliğine sekteye uğrattı. Gergindim, uykusuz ve yorgundum, korkuyordum ve heyecanlıydım ama ses tonu bütün düşüncelerimi dağıtabiliyordu. Gözlerimi kırpıştırarak bakışlarımı onun yüzünde gezdirdim ve yana doğru uzandığı için yastığa dağılan saçlarından şakaklarındaki tutamlara doğru inerken dudaklarımı büktüm. Uzanıp parmak uçlarıyla dudaklarımın kenarına dokundu ve gözlerimi birkaç saniye için kapatarak dokunuşunu hissetmek için kafamı boşalttım. "Bunu çok uzun zamandır istiyorum," diye mırıldandım yavaşça. "Ama şimdi bir düşünce olarak kalması daha mı iyi olurdu diye düşünüyorum."
"Öyle düşünüyorsun çünkü gerginsin." diye mırıldandı parmakları elmacık kemiklerimin üstüne, sonra da saçlarımın arasından boynuma doğru kayarak. Düşünmeyi zor hale getirerek beni rahatlatıyordu ve bunu biliyordu, bunu çok iyi biliyor ve kullanıyordu. "Öyle olman çok normal. Çünkü yeni bir ortama girmek senin için herkes için olduğu kadar kolay değil ve bu seninle ilgili bir mesele değil, yine de o bakışların ve diğer her şeyin yarattığı etkiyi azaltmıyor." Nazik bir şekilde çeneme dokundu ve köprücük kemiklerimden kıvrımı takip ederek omzuma kadar kaydı. "Sana her şeyin iyi olacağıyla ilgili garanti vermek isterdim, ama yalan söylemeyeceğim, yarın zor bir gün olacak."
"Ninni gibi geliyor." dediğimde güldüğünü duydum. Kaşlarımı biraz kaldırdım ve onun gülüşüyle benim de dudaklarım belli belirsiz kıvrıldı. İçimi rahatlattığından değildi ama yine de yüzüme bir gülümseme oturtabiliyordu. Sonunda parmakları hedefini buldu ve kolumdan aşağı kayarak avuç içime dokundu, parmaklarını benimkilere geçirmeden elimi tutarak kendisine doğru kaldırdı ve dudaklarını elimin üst kısmına değdirdi. Öpmemişti, sadece değdiriyordu ama dikkatimi tamamen dağıtmıştı. "Yine de bunu yıllardır istiyordun ve biliyorum ki, zor bir günün bunu değiştirmesine izin vermeyeceksin."
"Scorpius..." diye mırıldandım buruk bir tonda. "Sen gergin değil misin?" Çünkü ben gergindim ve benim o kadar nefret çektiğim söylemezdi ama onun, özellikle de bir canavar görmüş gibi yolunu değiştiren küçük çocuklar yüzünden ne kadar kalbinin kırıldığını biliyordum. Bunu dillendirmese ve sadece anladığımı bildiği şekillerde gözlerime baksa da bu yeterliydi, o bildiğimi biliyordu ve ben de ne hissettiğini biliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
constellations | malfoy
Hayran Kurgu"you'll never be alone." jupiter, bellona, neptune and venus. ♪draco malfoy au.