"Jungkook-ah, bilirsin, ben soğuktan hiç hoşlanmam. Benden uzaklaşıp soğuğa terk etme beni."
Tutkulu aşkın, zarif sevginin ve evli çift olan Jikook'un hikayesi...
-MPREG-
Jimin kolları arasına sokulduğu eşinin adını söylediğinde Jungkook başını yavaşça Jimin'e çevirdi.
İkiside hastane yatağında yatıyordu ve Jungkook Jimin'in dikişlerine dikkat ederek onu sarmalamıştı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin artık daha küçüktü kolları arasındayken.
"Efendim meleğim."
"Bebeklerimi ne zaman göreceğim?"
Jimin'in sorusundan sonra Jungkook gülümsemiş, kolları arasındaki bedenin omzuna ve şakağına öpücük bırakmıştı.
"Seokjin önemli bir şey olmadığını, kısa zaman sonra onları getireceğini söyledi bebeğim. Dert etme, onlar iyi. Senin ağrın var mı?"
Jimin az da olsa ağrı hissediyordu ancak bunu görmezden gelmeyi seçip hayır anlamında başını iki yana salladı.
Bununla eşinden bir öpücük daha kazanmıştı.
"Jungkook?"
Jungkook adının söylenmesiyle tekrar eşine bakıp hmlamıştı.
"Bebeklerimiz güzel mi?"
Jimin'in sorusundan sonra Jungkook gülümsemiş ve başını sallamıştı.
Ama bununla yetinmeyip konuşmaya başladı.
"Onlar ikimizin bebeği. Güzel olmazlar mı hiç?"
Jungkook konuşmaya ara verdiğinde Jimin gülümsenişti.
"İkisininde yanakları tombul. Erkek olanın dudakları seninkisi gibi dolgun ve gözleri daha küçük. Burnu ise minicik. Kız olanın gözleri çekik ama büyük, burnu biraz daha tombul ve dudakları ince. İkiside saçlı doğdu ama kız olanın saçları daha gür olacak gibi. Çok güzeller Jimin-ah. Erkek olan sana benziyor. Kız olanda biraz beni andırıyor sanki. Şimdiden onlara dokunan hemşireleri kıskandığımı söylesem hastalıklı bir baba olduğumu düşünür müsün?"
Jungkook'un sözleri Jimin gözleri dolu bir şekilde kıkırdamasına neden olmuştu.
"Seninle çok uğraşacağım desene..."
Jungkook da gülmüş eşinin saçlarını okşamıştı.
"Sen o naneyi 3 yıl önce benimle evlenerek yedin Minie. Artık geri dönüşün yok."
Jungkook bilmiş ifadesiyle tekrar konuştuğunda Jimin daha yüksek sesle güldü.
