*31*

9.4K 744 351
                                    

  "Emniyet amirine detaylı bir şey söylemediniz değil mi?"

     Jungkook sert yüz ifadesive sert sesi ile hastanenin koridorunda yan yana dizilmiş polislere bakarak konuştuğunda polisler hızlıca başlarını sallamıştı.

      Amirin her zamankinin aksine bol tişört ve geniş eşofman halinde olan sivil giyinişi her ne kadar onlara garip gelsede amirin sert mizaçı emirden çıkmalarını engellemişti.

     Hepsi Jungkook'un Yüzündeki, kollarındaki çiziklere ve yaranın üzerindeki sargılara rağmen bu kadar hızlı ayağa kalkmasına ve dinç haline dönmesine şaşırmıştı.

      Şimdi kalkmış çoktan onları sorguya çekiyordu.

      Yoongi mutlulukla gülümseyip Jungkook'tan gelecek sözleri dinledi.

      En yakın arkadaşını kaybedeceği korkusu onu ağlamaya bile itmişti. Ancak şimdi sapasağlam karşılarında duruyordu.

      Jungkook sözlerine devam edeceği sırada başı ilerideki asansör kapısına takılmış asansörden çıkan bedeni gördüğünde gözleri korkuyla büyümüştü.

  "Siktir siktir, Jimin geliyor."

       Telaşla konuşup önünde olan polisin önünde eğilip görünmemeye çalışmıştı.

     Seong önüne saklanan amirini gördüğünde şaşkınlıkla bir ona birde arkasına baktı.

     Jimin eve Jungkook'a kıyafet getirmek için gitmeden önce ona odadan çıkmayıp dinlenmesi için sıkı bir talimat vermişti.

      Jungkook biraz mızırdanıpok sıkıldığını söylesede Jimin kesinlikle dışarı çıkmasını yasaklamıştı.

      Şimdi Jungkook'un dışarıda olması onun adına ölüm demekti.

     Polisin yanından başını çıkarıp Jimin'e baktığında onun ayaklarını yere vurarak ve kaşları çatılı halde geldiğini görmüştü.

  "Seni gördüm Jeon Jungkook!"

     Gerginlikle dudaklarını dişledi ve yanındaki polislere döndü.

  "Bundan sonrasında benim yıkılışımı izleyeceksiniz. Olurda, birine bahsedecek olursanız gözlerinizi oyarım."

      Jimin gelip tam Jungkook'un karşısında durduğunda Jungkook gergince gülümseyip doğrulmuştu.

  "Oh, saçlarına bir şey mi yaptın? Mükemmel görünüyor..."

     Jungkook'un gergin sesini duyduğunda Jimin kaşlarını çattı ve kollarını önünde bağladı.

  "Sana odandan çıkmamanı söylemiştim Jeon Jungkook..."

     Jimin'in sert sesiyle Jungkook gözlerini kapatmıştı sıkıca. Eşinin sert ve sinirli halini bile özlediğini farketti.

     Jungkook'un yanındaki polis, amirinin bu haline güldüğünde Jungkook sertçe dirseğini polisin karnına geçirmişti.

     Polis anında gülen suratını soldurduğunda acıyla karnını tuttu.

     Jungkook ellerini teslim olur gibi kaldırdığında Jimin Jungkook'un bileğinden sıkıca tutup onu odaya kadar sürüklemişti.

     Jungkook odaya girdiğinde ayaklarını yere mızmızca vurup yatmak istemediğini açıkça belli etmişti.

     Jimin şefkatle gülümseyip mızmızlanan eşine yaklaştı.

     Jungkook'un yatmaktan sıkıldığının farkındaydı. Normalde günde 3-4 saat uyuyan biri için günlerce yatmak gerçekten sıkıcı olmalıydı. Üstelik eşi bu kadar hareketsizliğe alışkın değildi.

 𝐇𝐄𝐑𝐎 🍑  |JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin