"Etin tadı çok güzel, değil mi Minsu?"
Jungsu yumuşak sesiyle konuştuğunda Minsu da hoşnut mırıltılar salmıştı masaya.
"Biz babanızla sevgili olduğumuz dönemlerde hep buraya gelirdik. Etin tadının hâlâ aynı olması mükemmel bir şey, değil mi Hayatım?"
Jimin'in gülümsemesi Jungkook'un da gülümsemesine neden olmuştu. Bu hiç değişmiyordu. Jimin mutluysa, Jungkook'da mutluydu. 43 yaşında karizmatik bir adam olsa dahi...
"Bırak beni artık, gelmek istemiyorum dedim."
Huzurlu bir şekilde yemeklerini yerken yan taraftan gelen sesle dördü de başlarını oraya çevirmişti.
"Minsu, Jungsu önünüze dönün."
İkizler Jungkook'un uyarısıyla hemen birbirlerine bakıp ardından gözlerini yemeklerine kilitlemişlerdi.
Aileden ses çıkmazken kadının sitemleri yükselmeye başlamıştı.
Jimin endişeli gözlerini eşiyle buluşturup Jungkook'dan sakinleştirici bir baş sallaması kazanmıştı.
"Eğer şimdi kalkmazsan canını yakarım."
İşte bu Jungkook için son noktaydı.
"Hanımefendi sizinle gelmek istemiyor neden zorluyorsunuz?"
İçki kokan adam kolunu tutan ele kısaca bakış atıp gözlerini elin sahibine çıkardı.
"Yanlış anlamışsın, gelmek istiyor, gelecek..."
Jungkook çatılı kaşlarını bu sefer oturan ve kolu adam tarafından tutulmuş kadına baktı.
Kadın titreyen ellerini birbiriyle kavuşturmuş, başını iki yana salladığında korktuğu ve adamla gitmeyi istemediği her halinden belliydi.
"Kadını bırakıp çıkın lütfen buradan, herkesin huzurunu kaçırıyorsunuz."
Jungkook'un sözleri adamı daha da sinirlendirdiğinde adam Jungkook'un kalktığı masaya baktı.
"Sen karışma istersen, eşine, çocuklarına bir şey olsun istemezsin eminim."
Jimin'in ve çocuklarının korkulu bakışları Jungkook için son noktaydı. Yeterince dayanmıştı bile.
Adam nereden geldiğini bilemediği yumrukla yere düşerken Jungkook yakalarından tutup ayağa geri kaldırmıştı.
"Polisi ara."
Kısaca Jungsu'ya bakarak konuştuğunda genç oğlan babasının dediği gibi polisi arıyor, bir yandan da kolunu sardığı Minsu'yu sıkı sıkı göğsüne bastırıyordu.
Az sonra polisler geldiğinde ve Jungkook adamı polislere verdiğinde sanki hiç bir şey olmamış gibi sakinlikle masaya gelmişti.
"Hep de beni bulur zaten."
Sıkkınca konuşup çocukların ve eşinin gülmesine neden olduğunda kendisi de gülmüştü.
"Baba, aslında ben sana bir şey söyleyecektim ama."
Minsu tedirgin bir şekilde konuştuğunda Jimin, Jungkook ve Jungsu'nun odağını üzerine çekmişti.
Jungsu konuyu zaten bildiği için masanın altından ikizinin elini tutup hafifçe sıktı.
"Birisi bir şey mi yaptı? Kim? Ne zaman?"
Jungkook çatılı kaşlarıyla art arda konuştuğunda Jimin'den hafif bir darbe almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐄𝐑𝐎 🍑 |Jikook
Fanfiction"Jungkook-ah, bilirsin, ben soğuktan hiç hoşlanmam. Benden uzaklaşıp soğuğa terk etme beni." Tutkulu aşkın, zarif sevginin ve evli çift olan Jikook'un hikayesi... -MPREG-