*20*

10.1K 702 387
                                    

     Gözlerimi araladığımda odadaki ışıkla gözlerimi geri kapatmıştım.

     Elimi boş olan yatakta gezdirdiğimde soğuk çarşafları hissetmiştim. Gözlerimi aralayıp odaya baktım.

     Tamamen boş görünüyordu.

     Gözlerimi ovuşturdum ve karnıma dikkat ederek yavaşça yerimde doğruldum.

     Etajerde duran kağıt gözlerime çarptığında derin bir nefes alarak kağıdı elime aldım.

     Günaydın bebeğim...

  Seni kollarımın arasında öperek uyandırmak isterdim ama sabahın erken saatlerinde görev çağrısı nedeniyle gitmek zorunda kaldım. Bu seferki görev yerim biraz uzak. Gelmem biraz zaman alabilir. Ama merak etme, sizi çok bekletmegeceğim. Gitmeden önce senden öpücük çaldım ve seni güzelce sarmaladım. Odanın derecesini de yükselttim. Ben gelesiye kadar dereceyi düşürme. Saçlarını kurutmadan uyuma ve bolca yemek ye. Bebeğimize ve kendine çok iyi bak. Sizi çok seviyorum. ❤️

     Okuduklamla derince iç geçirdim ve somurtarak odanın camından dışarı baktım.

     Eşimin kollarında uyanmayı severken bomboş bir yatakta uyanmıştım ve bu eşimin yokluğunu bir hayli hissettiriyordu.

     Üstelik gitmem gereken bir işim vardı ama beni bırakacak olan kocam yanımda değildi.

     Her türlü güne -10 puanla başlamıştım.

     Kendimi şuan mızmız çocuklar gibi hissediyordum ancak ne yapabilirdim ki?

     Jungkook'un işi zordu. Ama yinede bu onun göreviydi ve ben bu konuda onu suçlayamazdım. Yataktan üzerimdeki örtüyü teperek kalktım ve banyoda günlük işlerimi halledip giyindim.

     Mutfağa indiğimde masadaki hazırlanmış şeyleri görsüğümde istemsizce gülümsemiştim.

     Jungkook'un benim için hazırladığı masaya oturup canım istemesede bebeğimiz ve Jungkook için bir şeyler yiyip evden çıktım.

                     🍑🍑🍑🍑🍑🍑

3 gün sonra:

  "Naber Hyung?"

     Kaşlarımı çatarak kapıdaki kardeşim Jihyun'a baktım.

     Tüm neşesiyle içeri girdi ve elindeki poşetleri mutfağa bırakıp geri yanıma geldi.

  "Evimde yalnız kalabilirim ben Jihyun. Gerçekten gerek yok."

     Mırıldanarak konuşmuştum.

     Jungkook gideli 4 gün oluyordu ancak hala gelmemişti. Üstelik 4 önceki sabah bana bıraktığı not dışında bir daha konuşmamıştık.

     Jungkook Jihyun'a yanımda kalmasını tembihlemişti. Ancak Jihyun bunu ağzından kaçırdığında onu evden göndermiştim çünkü her ne kadar karanlıktan ve yalnız kalmaktan korksamda bunu ancak kendim çözebilirdim, çözmeliydim...

  "Hyung seni yalnız bırakmak istemiyorum. Hem eğer yalnız bırakırsam Jungkook Hyung beni öldürür."

     Jihyun bana yalvaran bakışlarıyla baktığında dayanamamıştım.

  "Hem bak sana dondurma ve çilek aldım."

     Dedikleriyle iştahımın açıldığını hissettim ve güldüm.

     Jihyun mesajımı almıştı.

     Ellerini havada çırptı ve koşarak mutfağa gitti. Bende salona geçip televizyonun karşısına oturmuştum.

 𝐇𝐄𝐑𝐎 🍑  |JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin