𝐇𝐄𝐑𝐎 🍑 |Jikook

*47*

Bazı nedenlerden dolayı yayımdan kaldırdığım Hero'nun 47. bölümü tekrardan sizlerle bebeklerim... Umarım tekrar böyle kötü bir durumda kalmam.❤️
Durumu bilmeyenler sormasın olur mu? Daha fazla hatırlayıp burada biricik kitabımda bahsi geçsin istemem.

Jimin'in ağzından:

Boynuma bırakılan morartıların arasına bir tanesi daha eklendiğinde derince inlemiştim.

Jungkook kendini hiç durmadan sert bir şekilde içime iterken gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı bile.

Jungkook gözyaşlarımın ıslattığı yanaklarımı öpmüştü nazikçe. Hemen sonrasında belimden sıkıca tutup çevirmişti beni.

Yüzüm yastıkla buluştuğunda sıkıca çarşafa tutundum.

                           🍑🍑🍑🍑🍑🍑

"Anlat bakalım, neydi akşamki karın ağrın?"

Başımı yasladığım göğüsten ayırmadan konuştuğumda Jungkook belimdeki ellerini sıkılaştırıp beni kendine biraz daha çekmişti.

Vücudumun her noktası ağrısada üzerimde dolaşmaya devam eden eller bu ağrıları sevmeme bile neden oluyordu.
Ve şuanki gibi sevişmemizin hemen ardından yapılan sohbetler ikimizinde favorisiydi.

"Bir karın ağrım yok."

Onun huysuz huysuz konuşması kıkırdamama neden olmuştu. Yaşımız ilerlesede vücudunun iriliğinden bir şey kaybetmemiş olan Jungkook'un kaslı göğsüne tırnaklarımı bastırdım. Beyaz tende hemen izim kalmıştı.

Elimi tutup avucumun içine bir kaç öpücük sıraladı. Benim şiddet sayılabilecek hareketlerime bu şekilde karşılık vermesi gülümsetmişti.

"Anlat, aşkım."

Kararlı çıkan sesimle oflamıştı. Ellerini belimden çekip yattığı yerde doğruldu. Bu ciddi olduğunun bi belirtisiydi hemen bende doğrulup karşısına oturdum.

"Başından beri, hamile kalman, bana çocuklar verip beni baba yapman bir hataydı Jimin."

Gözü ben dışında odadaki her yerdeydi.

Boğazım kuruyordu.

"Bana dünyanın en güzel 2 çocuğunu verdin, ama ben hastalıklı bir adamım. Onlar için iyi bir baba değilim."

Her zamanın aksime çökmüş omuzları ve titreyen sesiyle konuşması gözlerimi dolduruyordu. Az önce iri dediğim adam şimdi küçücük görünüyordu karşımda.

"J-Jungkook ne diyorsun?"

Yazarın ağzından:

"Çocuklarımın bana rahatça bir şey anlatmasını engelleyen biriyim. Onlar bana rahatça bir şey anlatamıyorsa bana baba demelerinin ne önemi var ki? Üstelik dün akşam bir şey farkettim. Onlar bana rağmen o kadar çok büyümüşler ki... Ve benim onlara hiç bir katkım olmamış gibi. Minsu erkek arkadaşını bizimle tanıştırmak için evimize getirdi Jimin. Onlar çok güzel görünüyorlardı ama ben o kadar hastalıklı biriyim ki Minsu'nun sevdiği çocuğa güvenemeyip onunla ayrılmalarını bile isteyecektim neredeyse. Onların saçının teline bile zarar gelse gerçekten en yakınım dediğm kişiyi bile umursamam. Tüm bunlar ne kadar kötü düşünceli olduğumun kanıtı. Onlara layık değilim Jimin, sana hiç layık değildim zaten başından beri."

Konuşmanın sonuna kadar zar zor dayanabilen Jimin gözlerinden akan yaşlarla çıplak olmasını umursamadan ayağa kalkmıştı.

Üzerine kenarda köşede bulduğu boxerını geçirip odada hışımla çıktı.