*22*

10.6K 708 470
                                    

4 Yıl Önce:

  "Buraya ne diye geldik ki biz?"

     Yanımdaki Hoseok'u dürterek konuşmuştum.

  "Şu polis vardı ya hani..."

     Heyecanla bana bakarken konuştuğunda kaşlarımı kaldırdım.

  "Min Yoongi?"

  "Aynen. Konuştuğumuza göre bugün burada olacaklarmış. Bende tek gelmeye utandığım için şanslı olan arkadaşımı yani seni seçtim."

     Gözlerimi devirdim.

  "Ne şans ama..."

     Sözlerimden sonra kolumu sıkmasıyla irkilip sinirle ona dönmüştüm.

  "Huysuzlanma hemen Jimin. Bak Jeon Jungkook'da var. Onunla iyi anlaşmış gibi görünüyordunuz..."

     İmayla konuştuğunda kafasına çok da sert olmayan bir şekilde geçirmiştim.

     Ardından başını tutup sinirle bana bakmıştı.

  "Ne yalan mı? Tişikkir idirim Biy Jiin. Çik iyisiniz Biy Jiin..."

     Sesini incelterek aklı sıra beni taklit ettiğinde kaşlarımı çatmıştım.

  "Ona 'çok iyisiniz Bay Jeon' demedim! Sadece hayatımı, daha doğrusu hayatımızı kurtardığı için teşekkür ettim..."

     Omuz silkti umursamazca.

  "Ona kimseye vermediğin gülümsemeleri verdin..."

     Ellerim arasındaki bardağı önündeki masaya bıraktım ve oflayarak ona döndüm.

  "Ben herkese gülümserim!"

     Sırıtmıştı bu sefer.

  "Onunla konuşurken utandın..."

  "Ben utangaç biriyim!"

     Sırıtması büyüdüğünde benimde onun suratına geçirme isteğim büyüyordu.

  "Ona çok nazik davrandın..."

  "Çünkü, bize çok büyük bir iyilik yaptı. Tanrı aşkına, o olmasaydı ölüyorduk Hoseok!"

     Sakinleşmem için yavaşça omzumu sıvazlamıştı.

     Bense biraz bağırdığımı daha yeni farkediyordum.

  "Bak, ondan hoşlanmanı inkar etmen sana bişey sağlamayacak. Hem bence o da senden hoşlandı..."

     Son cümleyi muzip bir şekilde söylediğinde utanmama engel olamamıştım.

  "Hayır, o hayatımda gördüğüm en sert bakan kişiydi. Benden hoşlandığını sanmıyorum... Lütfen şu konuyu kapatalım artık..."

     Hoseok tamam anlamında başını sallamıştı.

  "Geliyorlar..."

     Heyecanla konuştuğunda bende onun baktığı yere bakmıştım.

     Tanrım...

     Jeon Jungkook tam bir ilahtı. Ya da Yunan Tanrısı falan olmalıydı ki bu kadar çekici ve yakışıklı olmasının başka bir anlamı olamazdı.

     Uzun saçları jöleyle şekil verilmişti ama dağınık bir şekilde sallanıyordu.

     Üzerinde onun yapılı ve sıkı vücuduna tam oturan bir takım elbise vardı. Silahtan çok korkardım... Ancak Jungkook bacağındaki silah onun mükemmelliğini imkanı varmış gibi daha da ileri taşımıştı.

 𝐇𝐄𝐑𝐎 🍑  |JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin