57. Bölüm

24 3 0
                                    

ZEYNEP: Ders çalıştık. Zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamamıştım. Saat 21.30 olmuştu. Görkem bana kitabını uzattı ve:

GÖRKEM: Ben bu konuyu anlamadım. Sen anladıysan bana da anlatır mısın?

ZEYNEP: Olur anlatayım. Ben bu konuyu seviyorum ve iyiyim de.

GÖRKEM: Zeynep'in yanındaki sandalyeye oturdum. Konunun olduğu sayfayı gösterdim. Anlatmaya başladı. O kadar güzel anlatıyordu ki ona bakmaktan dinleyememiştim bile.

ZEYNEP: ......... Anladın mı? Anlamadıysan bir daha anlatabilirim.

GÖRKEM: Anladım. Sağol.

2 saat daha ders çalıştık. Çok acıktığımızı düşünerek Zeynep'in annesi bize yemek getirdi. Yemeklerimizi yedikten sonra dersi bitirmeye karar verdik. Zeynep film izlemeyi teklif edince hemen kabul ettim. Bir tane korku filmi seçmişti. Ben mısır patlatmak için mutfağa giderken Zeynep de örtü almaya gitti.( Korkarsak gözümüzü kapatmak için...) İşte film zamanı.Filmi ayarladıktan sonra mısırları getirdim. Mısırları tabi ki karamel soslu yaptım. Film bir arkadaş grubunun ormanda mahsur kalması ve başlarına gelen olayalar ile ilgiliydi. Oscar ödülü ve yılın en çok izlenen filmi ödülüne sahipti. Bazı arkadaşlarımız da bu filmi çok önermişlerdi. Kitap ve defterlerimizi topladık. Koltuğun ayak uzatmak için olan ekini açtıktan sonra ortüyü belimize kadar çektik ve filmi izlemeye başladık.

ZEYNEP: Bu sefer de korkmayacağım bunu biliyorsun. İddiaya var mısın? Kazanan kaybedene 24 saat boyunca istediği her şeyi yaptıracak.

GÖRKEM: Bence korkacaksın. Bu yüzden varım.

İddiaya girdikten sonra filmi izlemeye başladık. Zaten ilk 20 dakikası sıkıcı, korkunç olmayan hikaye bölümünden oluşuyordu. Ondan sonra korkunç bölüm başlıyor. Ben yorumları okudum. 50. dakikadan sonra çok korkunç olduğunu öğrendim. O dakikaları bekliyorum. Bu arada filmin toplam süresi 2,5 saat.

..............................................................................&................................................................................

MERVE: Mert'in anlattığına göre Görkem Zeyneplerde kalacakmış ve şu an baş başa Görkem'in evindelermiş. Ders çalışıyorlarmış. Tabi hazır baş başa kalmışken bence film de izlerler. Sonra Zeyneplerin evine geçerler. Uyurlar. Yarın okula gelirler ve akşama yine baş başa kalmak için ders çalışmak bahanesi ile Görkem'in evine geçerler. Sonra tekrar film izlerler falan ama nereye kadar! Her gün aynı şeyi yapmaktan bu sürede birbirlerinden sıkılırlar. Ben bunları Seline anlattım ve o an yüzünün aldığı ifade hiç iyi değildi.

[ 10 Dakika Sonra ]

Selinle konuşmamız bitmişti. Her şeyi ona anlatmıştım. Gerçi artık onun yapacağı bir şey kalmadı ama... En azından bunları bilmesi gerektiğini düşündüm. Sonuçta o da bizim bir arkadaşımız. En yakın olduğumuz arkadaşlarımızdan biri. Hayat ona zor... Bu olaylardan sonra arkadaşlığımız hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Ama artık eskisi gibi olabilir. Selin artık değiştiğini Söylüyor. Ben de ona inanıyorum ama inanmakta doğru mu yapıyorum yoksa bu büyük bir hata mı bilmiyorum.

..............................................................................&................................................................................ SELİN: Merve'nin bana anlattıklarından sonra bütün yaşadıklarım gözümün önüne geldi. Keşke bu son olanları bana anlatmasaydı. Bu konuşmanın ardından Zeynep'e karşı sönmüş olan nefretim tekrar alevlendi. Aklıma bir delilik geldiğinde yaşadıklarım aklıma geliyor ve yaşadığım utanç duygusunu tekrar yaşıyorum. Hem pişmanım hem de intikamımı tam olarak alamadığım için aklımdan geçen deli fikirler var. Hapisten çıktığımdan beri intikam işini unutmuştum ama Merve'nin söyledikleri yüzünden aklım karıştı. O intikam alma isteği var ya o pişmanlıklarımdan ağır basarsa bir daha geri dönüşü olmaz. Çünkü sonrasında kendimi kontrol edemiyorum. Kafam kolay kolay yerine gelmiyor. Kötülük yaptıkça daha da kötüsünü yapasım geliyor. Kendime hakim olmaya çalışacağım ama nereye kadar onu hiç bilmiyorum. umarım beklediğimden daha uzun sürer...

teknolojiden doğan dostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin