41. BÖLÜM

63 7 0
                                    

ZEYNEP: Görkem beni sınıfa çıkardı. Sırama oturduğumda çantamı yanımdaki boş sandalyeye bıraktı. Sınıftan çıkmadan önce ona teşekkür ettim. 5 dakika sonra zil çaldı. Biyoloji öğretmenimiz sınıfa girdi. 10. sınıfın ilk dersiydi biyoloji. Biraz stres olmuştum. Zor konular bizi bekliyordu. Çünkü çok fazla ezber var. Gerçi hoca hep ne kadar "Biyoloji ezber dersi değildir. Ezber yaparsanız unutursunuz." dese de. Hoca sınıfa girdi ve...

BİY. ÖĞR.: Günaydın arkadaşlar. Okulunuzun en zor ve en korkunç yılına hoş geldiniz.

      Sınıfça zaten 10. sınıftan korkuyorduk hoca böyle söyleyince iyice korktuk. Hiçbirimiz konuşmuyordu. Niye bu kadar korktuğumu bilmiyorum. Yaz tatili boyunca bütün matematik, fizik, kimya ve biyoloji konularına çalışmıştım. Yani ne kadar ayrıntılı olarak çalışmasam da gözüm aşina en azından. Of... "Neyse ilk günden kendimi bu kadar strese boğmayacağım. Nasıl olsa yıl boyunca stres olacağım." derken hoca konuşmaya başladı.

BİY. ÖĞR.: Defter kitap kalksın. 10. sınıf kitabı son üniteye kadar quiz'siniz.

       Herkese temiz kağıt dağıttı ve tahtaya soruları yazmaya başladı. Daha sonrasında hepimiz aynı anda şaşkınca tahtaya bakmaya devam ettik çünkü tahtada şöyle yazıyordu:

-DAHA İLK GÜNDEN BÖYLE BİR ŞEY YAPILIR MI? HİÇ MANTIKLI DÜŞÜNMÜYORSUNUZ.BİRAZ ŞAKAYI ANLAMANIZ LAZIM. NEYSE KİTAPLARINIZI MÜDÜR YARDIMCISINDAN ALIN DA DERS İŞLEMEYE BAŞLAYALIM.

        Sınıftaki herkes tahtadaki yazıyı görünce gülmeye başlamıştı. Herkes olayın şokunu atlattıktan sonra kitaplarını almak için aşağıya doğru inmeye başladı. Sıra arkadaşım aşağıya inmeme yardımcı oldu. Müdür yardımcısının kapısında sıra olduk. Bizim sınıfın yanında başka bir sınıf daha sıra olmuştu. Daha dikkatli baktığımda bu sınıfın Görkem'in sınıfı olduğunu fark ettim. Ben onlara bakarken Görkem'in bana baktığını gördüm ve iyiyim anlamında el salladım. Daha sonra sırama döndüm. Sınıfa dönerken Ahmet kitaplarımı taşımama yardım etti. tam sınıf kapısından içeriye gireceğim sırada Büşra kolumu tuttu ve konuşmaya başladı.

BÜŞRA: Aranız baya iyi sanırım Görkemle. Bunca olaydan sonra ona o kadar iyi davranıyorsun ki sanki bacağının kırılmasına o sebep olmamış gibi.

ZEYNEP: Zaten bacağımın kırılmasına o sebep olmadı. Onunla bir alakası yok ki! Ben o gün yemek yememiştim ve zaten yorgun olduğumu size söylemiştim. Birden başım döndü ve düştüm. Bu kadar. Boşuna Görkem'i suçluyorsunuz.

BÜŞRA: İyi senin için sorun yoksa bizim içinde sorun yok. Sonuçta düşen ve zarar gören sendin ama biraz düşün bence. 

        Ben onu affettim sayılır. Bana o kadar yardım ediyor. Hiç kötü niyeti olan biriymiş gibi görünmüyor. Tam tersi çok iyi biri gibi. Bize zarar vermek istememiş olduğu her halinden belliydi. Onun tek istediği arkadaş edinmekti. Sadece biraz alışılmadık bir yol seçmiş o kadar. Gerçi bunun nedenini hala merak ediyorum. Neden böyle bir yolu tercih etti.

teknolojiden doğan dostlukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin